Dün beyefendi kişiliği, mesleki derinliği ve nezaketi ile kendisini tanıyan herkesin saygı duyduğu bir meslektaşı konuk ettim.
Bu sıfatları gönül rahatlığı ile yakıştırabileceğim meslektaşların sayısı çok değil.
Kamudan emekli olmuş. Bir süredir serbest avukatlık yapıyormuş.
. . .
Hukuk, siyaset, memleket, halkımız ve insani değerler…
Konuşma arasında sık sık gözlerinin dolduğuna şahit oldum.
Bilmek ne çok ıstırap veriyor.
. . .
Bir ara konu kibre geldi.
Kendini beğenmişliğe, kendini ayrıcalıklı görmeye, başkalarından üstünlük iddiasına…
Ben Çerkes tarafım dolayısıyla bu mesele hakkında tez yazabilecek müktesebata sahip olduğumu düşünürdüm.
O çok farklı bir noktadan yaklaştı.
Din bilgisine vakıf olan insanlarda gözlemlediğimiz kibirden bahsetti.
. . .
Dine ilişkin bir takım teorik bilgilere sahip olmak insanları neden mütekebbir kılar?
Dini terminolojiye göre şeytanı isyankar kılan husus dini bilgideki derinliği gerekçesiyle içine düşmüş olduğu kibir değil midir?
. . .
Koltuk, statü, rütbe, soy… bunlar dolayısıyla kibre kapılmak küçük ve ölümlü bir canlı olan insanda anlaşılabilir.
Ama dini bilgiye sahip olmak neden insanoğluna kibir verir ki.
Tanıdığım bir sürü insan geldi aklıma.
Cennette bir balkondan cehennemdeki insanlara hitap edercesine konuşan hocalar.
Başkalarını yargılayanlar.
. . .
Bunlardan biri de Kuran okumaları dolayısıyla ulaştığı bir takım önermeleri paylaşan bir başka meslektaş…
Her bir paylaşımının gerisinde gün güne derinleşen kibrini görüp gülümsüyordum.
ne garip, ne korkutucu…
. . .
Oysa dini bilgide derinleşmek insanoğlunun yoklukla, unutmakla, türlü çeşit zaafla malul olduğunu daha gerçekçi bir şekilde anlamayı gerektirmeli.
Zaman içinde insan kibrin aşikarından da gizlisinden de kurtulmalı değil mi?
Yaşamak, doğrularımızı oluşturmak için düşüp kalkışımızın adı değil mi?
. . .
Tanıdığım güzel inanmış adam örneklerinin hepsinin ortak yönü din bilgisi konusundaki tevazuları idi.
‘Bilmem ki’ demek ‘Allah bilir demek’ ‘Kim bilir’ demek ne kadar yakışır onlara.
‘Ben öyle olmasını ümit ediyorum’ ‘Umarım böyledir’ demek kadar insanı güzelleştiren, insan kılan söz var mı?