Televizyon ekranlarına bakacak olursak şu ara memleketimizdeki Rus uzmanı sayısı ayçiçek yağı şişesi sayısından fazla. Keşke öyle olsa ama değil.
Türkiye’de Rusya hakkında konuşabilecek adam sayısı iki elin parmağını geçmez.
Tarih boyunca da böyle oldu.
Türk’ün öyle bir merakı yoktur.
Bin yıldır dindaşı olduğu Arap ile de 2007’de içine alınca tanış biliş oldu.
İran’ı, Turan’ı, Çin’i bilmez.
Ekranlarda yıllardır boy gösteren Arap uzmanlarından birine ‘Aha bu kitabı oku da üç beş malumat sahibi ol’ diye Arap dünyasına ilişkin kitap vermişliğim vardır.
Şimdi her yerde ahkam kesen o…
Hasılı ne olacak bu savaş… Bunu en son kestirecek olan Türkiye’dir.
. . .
İki kardeşin kavgası bu öncelikle.
Trakyalıyla Trabzonlu arasındaki fark kadardır Ukraynalı ile Rus arasındaki fark.
İkisinin de asıl bileşeni aynıdır.
Aynı suyu iki ayrı bardağa aynı miktarda üleştirin.
Birine biraz Moğol, biraz Tatar, biraz İskandinav ekleyin Rus olur.
Diğerine Biraz leh, biraz Hazar kökenli Turan kavmi ekleyin Ukrain olur.
İkisinin yüzlerce yıllık bileşkesi olan sayısız aile ve
Savaş için bir, barış için bin sebep var.
. . .
Bura rağmen bu kardeş kavgasına kimse karışmayacak olsa galibi bellidir.
Galip olacak olan taraf SSCB’nin asli mirasçısı olmak dolayısıyla silah gücünü elinde bulunduran Rusya olacaktır.
Ve muhtemelen çok insan kaybı verilmeyecek ve şehirler harap edilmeyecektir.
Ama savaş Rusya ve Ukrayna arasında değil,
Savaş Rusya ile Nato ve Avrupa arasındadır.
. . .
Bu durumda ne olur?
Rusya’nın sahip olduğu silah envanterinin en yenisi yirmi yıllık.
İnternet başından kaldırılıp savaşa getirilmiş bir sürü farklı etnik kökenden genç adam.
Karşısındaki güç ise kendisini destekleyenlerin sağladığı silah ve gönüllü desteğine sahip.
Ukrayna aşağı yukarı Türkiye büyüklüğünde dümdüz bir coğrafya.
Direnişin dağda ve kırsalda örgütlenmesi mümkün değil.
Savaş sathı şehirler.
Küçücük Çeçen coğrafyasında gördük ki Rusya karşı safı birbirine düşürmeyi beceremeseydi havuzun içinde boğulan bir balinaya dönecekti.
Rusya’nın Ukrayna’da verilecek şehir savaşını zaferle bitirmesi olası değil.
. . .
Uzun bir savaşı göze alamaz Rusya.
Ekonomisi bunu kaldıramaz.
İç dinamikleri böylesi bir savaşı sürdüremez.
Dünya Rusya’dan el çekiyor.
Tüm yabancı sermaye ve küresel şirketler el çekiyor.
Bu savaşın moral temeli de yok.
Kadirov polis güçleri dışında Rus saflarında savaşmak için gerekçesi olan hiç kimse yok.
. . .
Bu durumda Rus istihbarat usülleri devreye girer.
Genel olarak son derece kaba çalışırlar.
Bir süre şehir savaşı sürdürülür ve Rusya aldığı ilk ciddi darbenin ardından savaşın bayraktarı olan komedyeni düşürür.
Üstelik en yakınındakinin eliyle…
. . .
İkinci olarak Ukrayna içinde Batı karşıtı bir grup oluşturulur.
Genel olarak ekonomik ve kültürel gerekçeler ileri sürülerek Rusya yanlısı bir söylem dillendirilir.
Savaş geleneği olmayan halk SSCB günleri hatırına cepheyi ikiye böler.
Rus biraz saha dışına çekilip davet edilmeyi bekler.
. . .
Daha zayıf bir ihtimal Putin’in şiddeti arttırması, daha güçlü silahlar kullanması ve tedhiş eylemlerine girişmesi…
Bu onu dünya karşısında yalnız bırakır ve kendi bünyesinde parçalanmasını hızlandırır.
Batı’dan Rusya’ya bir başka cephe açılabilir.
. . .
II. yazıda bahsettiğim Audu Vird’e kulak vermeli o halde.
Söz konusu Rusya ise ve konunun bir şekilde Kafkasya ile ilintisi varsa efsanelerden bahsedilmesi gerekli.
O ve onun döneminde yaşayan Dağlı yaşlıların anlattığı, gelecekte gerçekleşecek olan savaş mı bu?
Ruslar ve İngilizler’in (buradaki İngilizden kasıt Amerikalılar) son savaşı…
Hani neft ve suyun birbirine karışacağı büyük patlamadan önce.
Halkların altında yaşadığı kızıl bayrak on beş parçaya bölündükten sonra,
Bu parçalardan birisinin altında toplanacaktı Kafkasyalılar.
Sonra o bayrak da yedi parçaya bölünecekti.
O savaş mı bu?
Bekleyip göreceğiz.