Silivri de 2024 de yapılan yerel seçimler sonrasında Başkan Balcıoğlu’nun ilk yüz günü değerlendirirken STK seçimlerinde ki diğer dönemle arasındaki farkı ortaya koymuştum .
Başkan yardımcısı ve belediyenin iki kurumuna yapılan atamalarla ilgili görüşlerimi belirttim .
Şimdi de yüz gün içinde Başkan Balcıoğlu’na kamuoyunda yöneltilen eleştirilere değinmek istiyorum .
HALK İÇ İÇE OLMAYA DEVAM
Başkan Balcıoğlu’nun en çok eleştirildiği konuların başında halkla iç içe olması, el öpmesi, çocuklarla fotoğraf çektirmesinin geldiğini gördük. Geçmiş dönem bu tür görüntülere rastlamak mümkün değildi . Çünkü Sayın Yılmaz Silivri ‘de yaşamıyordu , bu yüzden halkın içinde hiç olamadı . Zaman zaman yaşadığı Bahçeşehir den hafta sonları ailesi ile birlikte gelip fotoğraf verip , yine Bahçeşehir e geri dönüyordu . Oysa Başkan Balcıoğlu’nun 24 saati Silivri de geçtiği için yolda, çarşıda , cenazede , düğünde , maçta seçmenleriyle karşılaşıp fotoğraf veriyor . Yapı gereği de sıcak kanlı olduğu için kucaklaşma , el öpme görüntüleri de ön plana çıkıyor . Bence bu konuda Sayın Balcıoğlu yine doğruyu yapıyor . Siyasetin sermayesinin insan olduğunu unutmadan seçim öncesinde olduğu gibi bu görüntüleri başkan olduktan sonra da samimiyetle vermesi kendisine artı yazıyor.
RANDEVU MEVZUSU
Başkan Balcıoğlu’nun eleştirildiği konulardan biri de kendisiyle randevu oluşturulmada yaşanan sıkıntı . Sayın Yılmaz dönemiyle karşılaştığımız da arada çok fazla fark yok aslında . Sayın Yılmaz’dan randevu almak deveyi Hendek atlatmaktan beterdi . Silivri’nin en büyük STK larından birinin başkanı iki sene randevu alamadı. Sayın Yılmaz Mecliste Grubu bulunan bir siyasi partiye bile beş yıl boyunca randevu vermeyerek tarih yazdı. Sayın Balcıoğlu döneminde de farklı bir sıkıntı yaşanıyor. Yüz gün sonunda hala randevuların kim tarafından oluşturulduğu meçhul . Fakat en azından randevu için geçmiş dönemdeki gibi üç ayrı tarife uygulanmıyor . Tek tesellisi bu. Çok erken belki ama Başkan Balcıoğlu’nun haftanın bir gününü halk günü yaparak vatandaşla buluşup , yoğunluğu bir nebze azaltması gerekiyor .
EKİP ELEŞTİRİSİ
Sayın Balcıoğlu’na halkın ve parti mensuplarının dinlendiği eleştirilerden biri de ‘Volkan Yılmaz gitti, ekibi duruyor ‘ . Seçimin üzerinden yüz gün geçmesine karşın Silivri Belediyesi’nde başkan yardımcılarının atamasının ve buna bağlı müdürlerde düzenleme yapılmaması . Dört kişi arasında konuşulan bir konu iki gün sonra muhalif medya tarafından yazılması , bu konunun ne kadar önemli olduğunun göstergesi aslında . Hırsız içeride olunca kapıya kilit vurmanın anlamı yok.
CHP’Yİ BEKLEYEN TEHLİKE
Geçen yüz günlük süre içinde dikkatimi çeken bir konuyada dokunmadan geçemem. Sanırım bazı CHP’li arkadaşlar Sayın Yılmaz’ın akibetinden ders çıkaramamış . Aynı yolda ilerlemeye ısrarla devam ediyorlar . Hatırlatalım; Sayın Yılmaz % 8 oyu olan bir partinin Cumhur İttifakı adayı olarak yola çıktı . % 35lik AK Parti’nin desteğiyle seçimi kazandı. Seçim sonrası AK Parti’yi yok sayan Sayın Yılmaz beş yıl sonra ciddi bir oy kaybı yaşayarak seçimi kaybetti.
CHP’de 2024’de % 30 Luk bir kemik oyuyla girdiği seçimi % 52’lik oy oranıyla kazandı . Siyasi partiler arasında kurulamayan Millet İttifakı sandıkta kuruldu ve CHP Silivri de açık ara seçim kazandı.
Şimdi CHP beş yıl sonra Sayın Yılmaz’ın akibetine uğramamak için aynı hataya düşmemelerini tavsiye ediyorum. % 52 oy CHP’nin oyu değil sandıkta kurulan Millet Ittifakı’nın oyudur. Siz ‘ Bu oy CHP’nin ‘ derseniz aynı hataya düşersiniz . Böyle düşünmeyen ve tavır sergilemeyen CHP’lileri tenzih ediyorum fakat bazı şeylerin sadece söylemde kalıp, eyleme dönüşmemesi de gelecekte aynı akıbeti doğurabilir . Bu konuda İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun örnek alınması en doğru yol olacaktır .