Evet okullarda adab-ı muaşeret ya da görgü kuralları adlı bir ders olmalı. Artık aileler çocuklarına görgü kuralı falan öğretemiyor. Büyük – küçük, kadın – erkek, amir memur, misafir mukim… her türlü ilişki mahluta çorbasına döndü. Meslek etiği, protokol ve diplomasi kuralları da harap durumda. . . . Yemeğe davet eden ev sahibi, kırk yıllık sakalıyla ‘seni artık azat edelim’ diyor misafirine. Çocuklar ana babalarına öfleye pöfleye konuşuyorlar. Devlet erkanının oturacağı yeri salon müstahdemi belirliyor. Dükkana girip mal soracak olsanız adam geğirerek ‘yok ba abi ba!’ diyor. Erkek karşılaştığı herhangi bir kadınla vakarsız konuşuyor, Kadın her yerde üslupsuzca hak arıyor. Hürmet görmeyen yaşlı, toplum düşmanına dönüyor, çocuklar küçük firavuncuklar olarak yetiştiriliyor. . . . nezaketin dili de bitti. kimse ‘lütfen’ demiyor, teşekkür etmiyor, bugün tanıştığına ‘sen!’ diye hitap ediyor. ama eyvallahlar, acizaneler, naçizaneler, abiler, ablalar havada uçuyor. . . . daha acısı; bize eskiden her kapıyı açtığı öğretilen nezaket ve incelik kuralları artık acizlik olarak görülüyor. ‘had bilmek’ köylülük olarak algılanıyor. ‘benim cahilliğim senin bilginden kıymetlidir’ ilkesini düstur edinmiş cahiller, okumuş yazmış takımından adeta intikam alıyor. . . . en acısı da sadece makam sahiplerine, sadece statü sahiplerine, sadece para sahiplerine güya saygı gösterme adına yanaşma gibi yaltaklanıyor, . . . el atmazsak belimiz buradan kırılır. kopmasına az kaldı.
HULUSİ ÜSTÜN