Küçük esnaflığı bitiren sadece büyük marketler ve alışveriş merkezleri değil aslında. Esnaf ahlakının bitmesi belki daha öncelikli bir gerekçe. . . . Ticaret öncelikle ahlak daha sonra gelenek gerektirir. İşin gelenek kısmı zaten çoktan kesintiye uğramış. Ahilik, çarşı esnafının toplumsal hayattaki fonksiyonu… bunları hatırlayan kalmadı. Ama işin ahlaki yönünün ortadan kalkmasının sebebi üzerinde kafa yormalı. Kıssacık yoldan zengin olmayı kafaya koymuş, sorumsuz adamların yapacağı iş değil esnaflık. Müşteriye malzeme nazarıyla bakan, saygı duymayan, kaba saba, lakayt ve anlayışsız tipler esnaflığın bitmesi konusunda kendisini sorgulamalı. Alışveriş yaparken ayağınızı öpmeye kalkan esnaf, sokakta gördüğü zaman selam vermiyor müşterisine. Oturduğu yerden kalkmayı zul addeden adamdan da esnaf olmaz. Müşterisine misafiri nazarıyla bakmayan, velinimet olarak görmeyen adam esnaflık yapamaz. . . . Alın size bir proje ey yerel yönetimler ! Esnaf seminerleri düzenleyin… Esnaf ahlakını hatırlatın. Bir esnafın cemiyet hayatındaki rolünden bahsedin. Müşteri nasıl karşılanır, nasıl uğurlanır anlatın. Esnafın birbiriyle olan ilişkisinin nasıl olması gerektiğini de hatırlatın. Ekonomik hayatın, gereksinimlerin, insan ilişkilerinin değiştiği bir döneme bulunduğunuz kasabanın, ilçenin, şehrin esnafını eğiterek damganızı vurun. İnsanlar her şeyi bulabildikleri alışveriş merkezleri yerine güler yüzle karşılandıkları tanış biliş, dost yüzlü çarşı esnafını tercih edecektir. . . . Ekonomistler, edebiyatçılar, tarihçiler seminer versin esnafınıza… Salt yerel yönetimler değil esnaf odaları, ticaret odaları da katılsın bu projeye. Ahilik cemiyetleri, hatta büyük sermayedarlar katılsın. Esnafınızı yetiştirin. Bir şeyleri düzeltmeye bir yerden başlamalı. . . . Baba oğula vermez bu projeyi. Belki bir esnafın müşterisine gülümsediğini, onun için zahmete girdiğini görürüm… Belki… benim için bu projenin kazanımı o olur.
HULUSİ ÜSTÜN- Araştırmacı-Yazar