Finansal piyasaların 2016 yılında beklediği Amerikan Merkez Bankası’nın(FED) faiz artışı henüz gerçekleşmedi. Bununla beraber Japonya ve Avrupa Birliği Merkez Bankalarında faiz indirimleri gündeme damgasını vurdu. İç piyasada USD/TL’nin 3,05’in üzerinde tutunamaması geri çekilmeleri beraberinde getirdi. USD’nin 2,80-2,90 bandında yer edinmeye çalıştığını görüyoruz.
Yurtiçinde, Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz koridorunun üst bandında indirime gitmesi ile, faiz indirim sürecinin başlayabileceği sinyallerini alıyoruz. Özellikle Nisan ayının sonlarına doğru TCMB Başkanın değişecek olması, para politikalarında farklı bir politikaya geçmenin kapısını aralayabilir. Eğer, TCMB yeni dönemde faiz indirimlerini devam ettirirse USD kurunda yukarı yönlü hareketleri görebiliriz. Bunun yanında FED’in faiz artışına Haziran ya da Eylül’de gideceği öngörüsü yılsonunda USD’nin 3,00’ın üzerinde yer bulmasını sağlayacaktır.
Bu dönemde döviz borcu olanların USD’ye talebi arttırabileceği sinyalleri piyasada konuşulmaya başlandı. USD’de yaşanan dalgalanmanın EURO’da daha az görüldüğünü söyleyebiliriz. Bunların yanında uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının ülkemizle ilgili vereceği notlar döviz kurlarının seyrini etkileyecektir. Not arttırımı gelirse dövizde düşüşlerin yaşanması kaçınılma olur. Çünkü yabancı yatırımcının ilgili artacağı için döviz bollaşır ve çok olanın değeri düşer prensibi gereği bir miktar dalgalanma ile karşılaşabiliriz.
Görüldüğü üzere kurları etkileyen birçok unsurla karşılaşıyoruz. Kimisi düşüşü, kimisi artışı destekliyor. Hangi unsurların baskın olacağını ve ekonomimizin bunlara nasıl tepki vereceğini önümüzdeki günlerde analiz etmeye çalışacağız.