“Doğu doğudur, batı da batı… bu ikisi asla bir araya gelemez” demis Rudyard Kipling. Sorun, medeniyetin bir hiyerarşik gelişim olduğunu ve bu hiyerarşinin en üstünde de Batı medeniyetinin bulunduğu sanrısından ibaret. Oysa medeniyet çok yönlü bir idrak işleyişidir. Batı zekayı, doğu aklı, uzakdoğu ve İslam ise gönlü işlemiştir. Hepsi insanlığın ortak değeri. . . . Biz karmaşık bir tavır içinde olmuşuz aslında. Batının görünür ihtişami ile gönlümüz arasında gidip gelmişiz iki üç asırdır. Otoriter bir mürebbiye elinde kişiliğinin, geninin gereğinden uzaklaştırlılmış bir zengin çocuğu gibi. Tabii coğrafyanın zorunlu kıldığı bir mecburiyet bu. . . . Evet, uzak batının, yani Amerika’nın uyguladığı bir ekonomik kıskaçla karşı karşıyayız. Son derece gayriahlaki, son derece gayri insani bir kıskaç bu. Geçmişte yaşadık, umarım son kez yaşayacağız. Çünkü “en nasü iyalullah” buyurulmuş Insanlık tanrının ailesi gibidir. Son aşamada insan egosunun dediği olmaz. Rabb-i ezel’in dediği olur. . . . Ne büyük bir teselli sunmuştur gelenek bize. “Bu da geçer ya hu!”
Hulusi ÜSTÜN- Araştırmacı- Yazar