Uzun yıllar önce bıraktım televizyon izlemeyi. Hiç bir şey üretemeyen memleketimin üretebildiği tek şey belki de o içi boş, saçma sapan diziler. Sığ ilişkiler, yatak yorgan dekoru, boş bakışlı kız ve erkek tiplerle dolu ucuz yapımlar. Sakil ilişkiler, basit, vıcık vıcık konular…. sanat yok, estetik yok, dil inceliği yok. O sebepten yıllar önce bıraktım televizyon izlemeyi. . . . Geçmişte televizyonun bu topluma ne çok katkısı oldu. Adeta okuldu, öğretmendi. Şimdi Türk televizyonları başlı başına bir baş belası, başlı başına bir dert… Evlerden uzak olsun… . . .
Boş kafalı bir işsizin muhtemelen ailesinde, yakın çevresinde şahit olduğu meselelerden mülhem kaleme aldığı seviyesiz bir karalamayı dizi etmişler. Adına da ‘Bir umut Yeter’ demişler. İşte o dizide bir Çerkes kadınından ‘Sütü bozuk’ diye bahsedilmiş. . . .
Ne oynayan oyuncuların haberi vardır Çerkes’in kim olduğundan, ne işsiz senaristinin. Bu hakaret, Çerkes toplumunu son derece rencide etti. Kanal özür dilemiş ama alay edercesine defalarca döndüre döndüre yayınlamışlar. Birileri bu toplumun üzerinde oynuyor bu aralar. . . .
Yarın, 21 Ekim 2018 pazar günü saat 13’te Kanal D önünde bir basın bildirisi okunup dizi de kanal da protesto edilecek. . . . Çerkes kadınının adı onur, haysiyet, şeref, izzet, fedakarlık ve sadakat sıfatlarıyla birlikte dünya tarihinde kayıtlıdır. Tarih boyunca sultanlara ana olmuştur. Şehzadeler onların sütü ile büyümüştür. Kaf Dağı’nın ardındaki periler padişahının kızıdır o. Adına şarkılar yazılmıştır, şiirler yazılmıştır, edebiyata, sanata, destana, mitolojiye, konu olmuştur. Eski dünya kıtasında hiç bir toplum kadınına Çerkesler kadar kıymet vermemiştir. . . . Adına saray yaptırılan Yıldız Hanım Çerkes kadınıdır. Hayırsever Pertevniyal Sultan Çerkes Kadını. Kanuni’den, Abdülhamid’e, Abdülaziz’e, Vahdettin’den Mahmud’a kadar sultanların validesidir. Şair Abdülhak Hamid’in, Rıza Tevfik’in, Samipaşazade Sezai’nin, Ahmet Mithat Efendi’nin anasıdır. Süleyman Hilmi Tunahan’ın eşidir, Sultan Hamid’in eşi Müşfika, Aziz’in eşi Neş’erek’tir. Son imparatoriçe Emine Nazikeda Sultan Hazretleridir. Hayriye Melek’tir, Ulviye Nuriye’dir, Fatma Seniye’dir, Mihri Hanım’dır, Neveser Kökdeş’tir, Adına kanun konulan Türkan Şoray’dır, . . . Çerkes kadını bu milletin asırlardır başının tacıdır. Çerkes kadını bu toplumun tarihidir, şerefidir, yüz akıdır. Çerkes kadını bu topraklarda milyonlarca insanın annesidir, eşidir, kız kardeşidir, evladıdır. Onların adını basit ve kurmaca dizilerde hürmetsizce anmak tarih bilmezliktir, had bilmezliktir. Bu böyle bilindi şimdiye dek. Hiç kimsenin haddine değildir tarihin saygı duyduğu bu kimliğe hakaret… . . . İlişikteki yazı emperyalizmin yurdundan ettiği, dili ve kültürü yok olma tehdidi ile karşı karşıya olan bu mazlum halkın Türk ve Dünya edebiyatında bıraktığı yüz akı ize dair bir yazıdır.
Hulusi Üstün – Araştırmacı- Yazar