TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, çiftçinin aşırı yağıştan, kuraklığa, selden doluya, dondan fırtınaya, hortuma, su baskınına ardı arkası kesilmeyen afetlere maruz kaldığını bildirerek, “meydana gelen yağışlar özellikle tarla ürünlerinde ve açıkta yetiştirilen sebzelerde ve meyvelerde hastalık ve zararlıların çoğalmasına yol açtı” dedi. Bayraktar, yaptığı açıklamada, 2018-2019 üretim sezonunun da doğal afetlerin sık yaşandığı bir sezon olduğunu vurguladı. Kış aylarının normallerin altında gerçekleşen hava sıcaklıkları ve kar yağışlarıyla sert geçtiğini bildiren Bayraktar, bahar aylarında bazı illerde yağışlar normallerin altında gerçekleşse de genel olarak aşırı yağış, fırtına, sel, dolu, hortum afetlerinin sezona damgasını vurduğunu belirtti. Şemsi Bayraktar, yağış rejimindeki değişimlerin de tabii afetlere neden olduğunu, küresel ısınmanın da etkisiyle kısa zamanda, ani ve şiddetli yağışların daha fazla görüldüğünü, bu yağışların birden yüzey akışına geçerek toprakta hem üst tabakadaki organik maddeyi taşıdığını hem de toprağın içine işlemediği için tarımsal üretime yeterli katkıyı sağlamadığını söyledi.
ÇİFTÇİ BORCU BORÇLA KAPATIYOR
Bayraktar, ürününü sigorta ettiren çiftçilere 2019 yılının ilk yarısında, Tarsim tarafından, 13 bin 191 poliçe karşılığında 157 milyon 764 bin lira hasar ödemesi yapıldığını, 75 bin 940 poliçe karşılığı olan 573 milyon 320 bin liralık hasar ihbarının ise değerlendirme aşamasında bulunduğunu belirtti. Hem Ziraat Odalarının hem de Türkiye Ziraat Odaları Birliği’nin, doğal afetleri yakinen takip ettiğini bildiren Bayraktar, şunları kaydetti: “Çiftçimize ilk biz ulaşıyoruz. Hasar tespit komisyonlarında görev yapıyoruz. Cumhurbaşkanlığı Afet Fonu’ndan çiftçilerimizin yararlanması için gerekli girişimlerde bulunuyoruz.
İlgili kurum ve kuruluşlara raporlar sunuyoruz. 2019 yılında afet yaşayan çiftçilerimizin, bu yıl kredi taksitlerini ödemelerine imkan bulunmamaktadır. Çiftçinin kredi borcu hızla artmaktadır. 2019 yılı Mart ayı sonu itibariyle toplam borç miktarı 113 milyar liraya ulaşmıştır. Son yıllarda afetlerin de etkisiyle çiftçi, kredi borcunu başka banka kredisi ile kapatmak zorunda kalmaktadır. Bu yıl da yaşanan afetler nedeniyle borçların ödenmesi mümkün görünmemektedir. Bu nedenle 2019 yılı için de afet yaşayan çiftçilerin kredi borçlarının faizsiz olarak ertelenmesini sağlayacak kararname çıkarılmalıdır.
Ziraat Bankası’nın yüzde 8-11’den yüzde 16’ya çıkarılan tarımsal kredi faizleri eski oranlarına düşürülmelidir. Tarım Kredi Kooperatifleri çiftçimizden 1 yıl vadeli işletme kredilerinde yüzde 27,5, 4 yıl vadeli yatırım kredilerinde yüzde 32,5 oranında faizalmaktadır. Bu kredi faiz oranının özel bankalardan farkı yoktur. Ziraat Bankası, Tarım Kredi Kooperatiflerine de selektif kredi kullandırmalı, Tarım Kredi Kooperatiflerinin kredi faizlerinin de Ziraat Bankası seviyesine düşürülmesi sağlanmalıdır.”
Fındık: Olumsuz iklim şartları nedeniyle fındıkta fındık mozaik virüsü, külleme, bakteriyel yanıklık, dal kanseri, kök çürükleri, çotanak yanıklıkları ve çürüklükler gibi önemli hastalıklar daha fazla görünmeye başladı. Bunun yanı sıra, Amerikan beyaz kelebeği, turunçgil uzun antenli böceği, kahverengi ve yeşil kokarca, fındık kurdu gibi zararlılar da fındık alanlarında daha sık görülüyor. Sahada yapılan tespitlere göre, hastalık ve zararlıların yanı sıra Haziran dökümleri de hesaba katıldığında fındık rekoltesinde yüzde 20’nin üzerinde bir kayıp olacağı tahmin ediliyor.
Kırmızı mercimek: Kırmızı mercimekte ülke üretiminde ilk sırayı alan Güneydoğu Anadolu bölgesinde çiçeklenme ve başaklanma döneminde meydana gelen kuraklık mercimeği olumsuz etkiledi. Kuraklığın ardından gerçekleşen yağışlar, kimi yörelerde yağış sonrası yaşanan yüksek sıcaklar gelişimini tam yapamayan mercimeğin yeniden yeşillenip çiçek açmasına neden oldu. Alt kısımlar kuru iken üst aksam yeşillendi. Bu nedenle bakla oluşumu tam anlamıyla gerçekleşemedi. Kök çürüklüğü de görülüyor. Verimde yüzde 25’den yüzde 80’e kadar varan oranlarda düşüş var. Bazı çiftçilerin mercimek ürününü kaldırmadan tarlayı yeniden sürüp pamuk ektiği görüldü.
Yeşil mercimek: Konya, Yozgat’ta yağışların gecikmesi nedeniyle yaşanan kuraklıktan dolayı yeşillenme ve çiçeklenme dönemi tam anlamıyla gerçekleşmedi. Mercimekte yeteri kadar boylanma olmadı. Boylanmadaki bu kısalık biçerdöver ile yapılacak hasatta sıkıntı yaşatacak. Yüzde 50 oranında verim kaybı bekleniyor. Biçerdöver operatörlerinin biçim esnasında gerekli ayarları yapmaması zaten verimde beklenen kaybın bir de hasat esnasında oluşacak kayıpla artmasına neden olacaktır. Bundan dolayı biçerdöver operatörlerinin biçim esnasında gerekli ayarları yapmaları gerekmektedir.
Nohut: Kırşehir’de zamansız yağışlar nedeniyle nohutta boylanma yeterince olmadı. Bazı tarlalarda boylanma yetersizliği nedeniyle biçerdöver biçime giremeyecek. Tane oluşumu sırasında esen sıcak rüzgarlar, boş tane oranını yükseltti. Ankara’da aşırı yağış nedeniyle mantari hastalıklar görülüyor. Yağışın ardından yaşanan dolu zararı da ürünü olumsuz etkiledi. Kırşehir’de yüzde 60-80, Ankara’da yüzde 30-40 oranında rekolte kaybı olacağı tahmin ediliyor.
Kuru fasulye: Bazı bölgelerde fasulyede bakla oluşumu tam olarak gerçekleşmedi. Niğde’de mildiyö ve mantari hastalıklar da görülüyor. Konya’da yoğun yağış sebebiyle kök çürüklüğü hastalığı bulunuyor. Ayrıca, kırmızı örümcek, tel kurdu zararlısı görülüyor. Verimde yüzde 20 ile yüzde 50 arasında değişen oranlarda düşüş bekleniyor. Ancak, arpa ve macar fiği alanlarına ikinci ekim olarak kuru fasulye yoğun bir şekilde ekiliyor.
Zeytin: Aşırı yağışlar nedeniyle meyve tutumu olumsuz etkilendi. Ülke zeytin üretiminin 5’te 1’ini karşılayan Manisa’da yüzde 50-60 oranında rekolte kaybı bekleniyor.
Kayısı: En önemli kayısı üretim merkezi Malatya’da yaşanan don afeti ağaçların yüzde 50’ye yakınını etkiledi. Nisan sonrası görülen aşırı yağışlar da tozlaşmayı etkiledi. İlde, bazı ilçelerde yüzde 30, bazı ilçelerde yüzde 50’ye ulaşan oranlarda rekolte kaybı olacağı tahmin ediliyor. Kayısı üretiminde önem taşıyan illerden Mersin ve Elazığ’da dolu zararı, Kahramanmaraş’ta ise aşırı kar yağışı kayısı ağaçlarına zarar verdi. Bu illerde de yüzde 8 ile yüzde 85 arasında değişen oranlarda rekolte kaybı bekleniyor.
Üzüm: Manisa’da Mart ayı sonunda ve Nisan ayı başında gerçekleşen soğuklar, Mayıs ayı sonu ve Haziran ayında yaşanan dolu yağışları ve son günlerdeki aşırı sıcaklar üzüm rekoltesini olumsuz etkileyecek. En önemli çekirdeksiz kuru üzüm üretim bölgesi olan Manisa’da rekoltede yüzde 8-10’luk düşüşün olması, lokal düzeyde kaybın yüzde 30-40’ları bulması bekleniyor.
Elma: Önemli elma üretim merkezleri arasında bulunan Karaman, Antalya ve Niğde’nin Bor ilçesinde nemin de etkisiyle kara leke hastalığı yoğun olarak görülüyor. Isparta ve Niğde Bor’da dolu zararı da elma bahçelerinde üretim miktarı ve kalite kaybına yol açtı. Isparta yüzde 30, Bor’da yüzde 70-90 rekolte kaybı bekleniyor. Karaman’da elmalarda yüzde 70 oranında kara leke görülüyor.
Armut: Bursa Gürsu’da armutlarda düşük sıcaklıktan dolayı verimde yüzde 25-30 kayıp bekleniyor, meyve kalitesinde düşüş var. Diğer meyvelerde de don hasarı görüldü.
Antep fıstığı: Şanlıurfa’da yağışların çiçeklenme ve tozlaşma döneminde yağması tozlanmanın tam olarak gerçekleşmemesine neden oldu. Bununla beraber Antep fıstığında yok yılı yaşanması üretimde düşüşe neden olacak. Bölge geneli ve Gaziantep’te yüzde 30’lara varan oranlarda üretim kaybı yaşanacağı tahmin ediliyor.
Ceviz: Kahramanmaraş’ta aşırı rüzgarın meyve dökümüne sebep olması, Kırşehir’de yaşanan don nedeniyle cevizde bu bölgelerde yüzde 50 ile yüzde 80 arasında değişen oranlarda rekolte kaybı olması bekleniyor.”