Borsa İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Himmet Karadağ, konut projelerinin Körfez’den Balkanlar’a kadar menkul kıymet olarak Borsa İstanbul’da satılmasını istediklerini belirterek, “Tapu takas sistemimizle sertifikayı hiçbir bürokratik engele takılmadan, online mobil aplikasyonla sertifika üzerinden tapu devirlerinin mümkün hale getirilmesini sağlayacağız.” dedi.
“BÜYÜME ANLAMINDA DOYUMA ULAŞTIK”
Büyüklük anlamında da hatırı sayılır bir ölçeğe ulaşıldığına işaret eden Karadağ, “Ancak büyüme anlamında doyuma ulaştık. Bankacılık parametreleri ile ekonomiye ilave kaynak oluşturmak artık sınırları zorluyor.” dedi.
Karadağ, dünyada tüm ülkelerin yaptığı gibi menkul kıymetler ile finans piyasalarına kayılması gerektiğini dile getirdi.
Orta ve uzun vadede sermaye piyasalarındaki menkul kıymetlerin yatırımcıya, şirketlere çok konforlu imkanlar sunduğuna dikkati çeken Karadağ, kullanılan ürünlerin değiştirilmesi gerektiğini belirtti.
“VADE PROBLEMİNİ KISA SÜREDE ÇÖZECEĞİZ”
Karadağ, “Değiştirmediğimizde de, otobana çıktık ama klasik traktörle, konfor sıfır. En küçük krizlerde, en küçük risk algısının yükselmesinde hop oturup hop kalkan, ya batıyor muyuz? Kur 3,2 oldu, ne yapacağız diye o kadar geriliyoruz ki. Menkul kıymet ve sermaye piyasalarının imkanlarını kullansak. Keşke bizim üreten şirketlerimize de menkul kıymet ve sermaye piyasalarının konforunu ve avantajlarını anlatabilsek.” diye konuştu.
Karadağ, bankacılık sektörü ile konuştuklarını, en büyük problemlerden birisinin vade olduğunu ve kısa sürede çözeceklerini ifade etti.
“BİZİM DE PUTLARIMIZ VAR”
Eskiden Arapların helvadan putlar yaptığını ve bu putlara taptığını, acıkınca da o putları yediğini belirten Karadağ, sözlerine şöyle devam etti:
“Biz acaba böyle bir şey yapıyor muyuz diye düşündüm. Bal gibi de yapıyoruz. Bizim de putlarımız var. Sade kamu ve özel sektörde de değil. Ne yapıyoruz, mevzuat denen putlar oluşturuyoruz. Bazen bu şirket mevzuatı oluyor, bazen kamu mevzuatı, bazen Anayasa, bir sürü bir şey. Sonra insan ihtiyacı ile o mevzuat değiştiğinde, kusura bakmayın falan filan. Ben bunu devlette anlardım da, borsada çalışmaya başladım, arkadaşlarla oturup konuşuyoruz. İşin matematiğini, finansını biliyoruz, şunu şöyle yapmamız lazım değil mi? Tamam böyle karar alalım, hepimiz hem fikiriz ama bu şirket regülasyonumuza aykırı, bunu yapamıyoruz. Bu yasa değil, kanun değil, getirin değiştirelim. Şirketlerde bile mevzuatı ve regülasyonu putlaştırma o kadar yüksek seviyede ki, gerçekten iş yapmayı çok zor hale getiriyoruz.”
“ONLİNE TAPU DEVİRLERİNİN MÜMKÜN HALE GETİRİLMESİNİ SAĞLAYACAĞIZ”
Himmet Karadağ, hisse tarafında günde 1,2 milyar ürünün sahipliğini belli kişilerden alıp başka kişilere sorunsuz bir şekilde devrettiklerini söyledi.
Bugün 2 dönümlük bir arsayı bile devralmanın çok ciddi bir bürokrasi gerektirdiğinden bahseden Karadağ, ama borsada içinde otomotiv fabrikası olan bir varlığın sahipliğini sıfır problemle değiştirilebildiğini kaydetti.
Karadağ, Türkiye’deki tüm tarım arazilerinin toplulaştırılmış şekilde alım satımını yapmak istediklerini, böylece maksimum bürokrasi ve iş zorluğundan minimum bürokrasiye geçilmiş olunacağını dile getirdi.
Borsanın sofistike iş modelini TCMB ile görüştüklerini, mümkün olursa çek sistemini bu sisteme entegre edeceklerine işaret eden Karadağ, “Konut projelerinin Körfez’den Balkanlara kadar menkul kıymet olarak Borsa İstanbul’da satılmasını istiyoruz. Diğer taraftan tapu takas sistemimizle, sertifikayı hiç bir bürokratik engele takılmadan, online mobil aplikasyonla sertifika üzerinden tapu devirlerinin mümkün hale getirilmesini sağlayacağız. Eğer yöneticilerimizden de gerekli desteği sağlayabilirsek, bunu taşıt ve ticaretin diğer alanlarına da taşımış olacağız. Menkul kıymetler ve borsa hepinize konforlu finans alanı sunuyor.” ifadelerini kullandı.
“KÖR HAVUZ SİSTEMİNİ NİSAN BAŞINDA KALDIRMAYI PLANLIYORUZ”
Konuşmasından sonra basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Karadağ, 2 lot arpa tarlası alınıp satılabileceğini söyledi.
Türkiye’de tarımda en büyük problemin arazi toplulaştırılması olduğuna değinen Karadağ, tapuya iş düştüğünde devir sürecinin zorluğuna değinerek, dededen toruna birçok davanın kaldığını anımsattı.
Karadağ, 1 milyar kusur hissenin sahipliğini A, B, C ve D’den alıp, E, F, ve G’ye sıfır problemle verdiklerine işaret ederek, “Bunu genişletelim.” dedi.
Bazen 2 dönüm tarla için 80 adama ulaşılması gerektiği örneğini veren Karadağ, o sahiplik durumu çözülemediği için o tarlanın yatırım yapılabilir bir değere dönüşemediğini dile getirdi.
Karadağ, eğer tapu sistemini holdinglerde olduğu gibi e-kayıt sistemi ile menkul kıymete dönüştürebilirlerse, bin dönümlük arsada 2 dönüm yeri olana “Al binde ikisi senin.” diyebileceklerini, ama bunun henüz bir öneri olduğunu, altyapısı için çalıştıklarını ifade etti.
Karadağ, “Bunu şimdi Merkez ile konuştuk. Altyapısı hazır, çek takasını alıyoruz, otomotiv takasını da yapalım. Altını zaten yapıyoruz. Tarlayı da koyalım işte. Hizmet sonuçta. Şu anda tapu aktif. Çekte, nihai aşamaya doğru yaklaştık. Tarla dahil, diğerlerinde çalışmalarımız devam ediyor.” diye konuştu.
Forex düzenlemesi ile ilgili görüşlerinin sorulması üzerine Karadağ, Forex’in sıkıntılı bir alan olduğuna işaret ederek, düzenlemeye ilişkin, “Negatif karşılamıyorum. Doğru bir karar.” değerlendirmesinde bulundu.
Borsa İstanbul’un Varlık Fonuna devri ile ilgili Karadağ, “Bu tabi hükümetin bir kararı. Devrolunan şirketler itibariyle şu an stratejilerde bir değişiklik, böyle bir öngörü, talimat yok. Aynı şekilde devam edeceğiz. Sermaye piyasası ve borsaya çok ciddi hem sinerji katacak, hem de çok güzel menkul kıymetler getirecek.” dedi.
Karadağ, kör havuz sistemini nisan başında kaldırmayı planladıklarını da sözlerine ekledi.