Silivri’de ikamet eden Diri Ailesi, geçim savaşı veriyor. 3 çocuklu Diri Ailesinin 2 çocuğundan birisi lösemi diğeri ise guatr hastası. Evlerini komşularının yardımı ile düzenleyen Diri Ailesi ise girdikleri çıkmazdan nasıl çıkacaklarını düşünüyorlar.
Gazeteistanbul’dan Farma Sarıbıyık Yıldırım’ın Haberi
Diri Ailesi için aslında her şey çok güzel başlamıştı. Ergün ve Gülcan çifti evlenerek kendilerine mutlu bir yuva kurdular. Kendi evleri olsun diye de krediye girdiler. Bir süre sonra Sevginur adındaki çocukları dünyaya geldi. 11 yaşındaki Sevginur’un 4 yaşında lösemi hastası olduğunu öğrenen Diri Ailesinde o günden sonra bir çöküş başladı. Doktorlar ‘eğer bir kardeşi olursa ilik nakli olabilir’ dedi ve ailenin Ayşenur adında ikinci kızları dünyaya geldi. Aile, ablasına şifa olan Ayşenur’un da guatr hastalığı olduğunu öğrenince yıkıldı. Ailenin 9 ay önce de Emirhan adında bir erkek çocukları dünyaya geldi. Emirhan’ın sağlık durumunun iyi olmasına sevinen 3 çocuklu aile şimdi ise geçim derdinde…
Evlerinde eşyaların sağdan soldan toplanarak düzenlendiğini söyleyen anne Gülcan Diri, “Üç çocuğum var. Biri 11 yaşındaki lösemi hastası Sevginur, biri 7 yaşında Ayşenur ama 3 yaşındaki çocuk gibi, gelişimi zayıf guatr hastası ve 9 aylık oğlum Emircan var, onun Allah’a çok şükür bir şeyi yok. Lösemi hastası kızımın tedavisi devam ediyor. 17’yaşına kadar lösemi hastası kızımın tedavisi sürecek. Evimizdeki eşyalar sağdan soldan gelme. Çocukların giyimi sağdan soldan gelme. Kendim giymesem de olur, çocuklarıma versinler yeter. Çocuklarım memnun olsun, sevinsin bana yeter” dedi.
‘KURU SOĞAN YESEM DE OLUR’ Evlerinin kredi yoluyla kendilerine ait olduğunu dile getiren Gülcan Diri, bunu hiç bir zaman saklamadıklarını söyledi. Diri, “Eşim yevmiyeli inşaatta iş olunca çalışıyor, günlük para alıyor. Ben işe yeni girdim. Aldığımız parayla evimizin taksitini ödeyemiyoruz. Evi ben kendim aldım. İnkar etmedim hiç bir zaman. Kızımız 40 günlüktü, 4 yaşına gelip de böyle olunca kitlendim. Ondan bundan borç alarak ödemeye çalışıyorum. Şuan 3 aylık gecikmem var. Kendim kuru soğan yesem de olur, çocuklarım aç kalmasın. Onlar için uğraşıyorum, onlar için çabalıyorum. Dershaneye verdim, parasını başkaları verdi, yarısını hocaları verdi. Şuan da kızım dershaneye devam ediyor. Borç alarak verdik. Sağlık tedavilerinde yardımcı oluyorlar. Benim evimin borcu var. 103 günüm kalmış ödemek için. Onu da ödeyemezsem, ne yapacağım bilmiyorum. Ayda 635 TL. Hiç bir şeyi ödeyemedik. Suyu iki aylık gecikmeli belki ödeyebiliyorum. Sobanın odununu da öğretmeni getirdi kızımın. Kömür zaten yok, nasıl alacağım. Sobanın üst kapağı da kırık” şeklinde konuştu.
‘DÜZENLİ GELİR, İŞ YOK’ Eşi Ergün Diri’nin ve kendisinin daha önce ameliyat olduğunu söyleyen anne Gülcan Diri, “Eşim bel fıtığından ameliyat oldu. Ben önce bel ve sonra boy fıtığından ameliyat oldum. Eşim kırklı yaşlarda, yaşlı görüp almıyorlar işe. Düzenli geliri, belli bir iş olsa, belki her şey düzelecek. Çocuklar istiyor. Onu bunu yemek istiyor, mecbur bulup almaya çalışıyoruz. Böyle gitmeye çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. Gülcan Diri, sözlerine şu şekilde devam etti; “Sosyal sigorta yok, para çıkıyor. En acil benim çamaşır ve bulaşık makinesine ihtiyacım var. Eşime iş istiyorum. Garanti bir düzenli bir işimiz olsa Allah’a şükür çalışır, ihtiyaçlarımızı karşılarız. Sigortası da olmuş olur. Bize sürekli birer iş… Ve çocukların eğitimine, sağlığına destek. Başka da bir şey istemiyorum. Benim kulağımda duyma problemi var. Sonradan oldu. Cihaz lazım, yok alamıyoruz. Hayatımız böyle. Allah kimseyi çoluk çocuğuyla imtihana sokmasın. Sigortam var ama kredi olduğu için bana bir şey çıkmıyor. Çocuklar için okullardan para istiyorlar veremiyorum. Nasıl vereyim.”
