Teknoloji ve yatırım danışmanlığı alanlarında hizmet veren Digital PowerGroup şirketinin CEO`su Mark Mills imzalı yeni bir rapora göre, ABD
Çevre Koruma Ajansı`nın Enerji Yıldızı standartlarına uygun orta
boyutta bir buzdolabı, yılda 322 kW/sa elektrik kullanıyor. Halbuki bir
iPhone kablosuz bağlantılar, veri kullanımı ve batarya şarjının tamamı
düşünüldüğünde yılda 361 kW/sa civarında elektrik kullanıyor.
Dijital
ekonomiyi meydana getiren Bilgi – İletişim Teknolojileri (ICT), akıllı
telefon ve dijital televizyonları da içine alan, “bulut teknolojisi”
adını verdiğimiz yeni nesil cihazları kapsıyor. ITC sistemi kullanan
akıllı cihazlar bir araya getirildiğinde ortaya korkunç bir tablo
çıkıyor: Tek başına masum görünen bilgisayarlarımız ve
akıllı telefonlarımız dünya elektriğinin yüzde 10`unu tüketiyor. Bu oran
Almanya ve Japonya’nın toplam yıllık enerji üretimi, hatta dünyanın
1985 yılında tükettiği enerjinin tamamı anlamına geliyor. Tüketim oranı
günden güne artıyor. Bu da hem ekonomiye hem de çevreye yeni yükler
anlamına geliyor.
Giderek
artan sayıda kablosuz cihazlarla hayatlarımızı dijital bulutlara
taşımaya devam ettikçe elektrik tüketimi ve karbon salınım miktarı
artıyor. Elektriğin halen dünya çapında ucuz bir kaynak olması
insanların bu konuya duyarsız kalmalarına neden oluyor.
2008
yılında bulut teknolojisini kullanan insanların sayısı 42.8 milyonken
2014’te bu sayının 1 milyara ulaşması bekleniyor. Üstelik sürekli
gelişen akıllı telefon piyasası nedeniyle bu sadece başlangıç. Sahip
olduğumuz dijital bulut büyümeye devam ediyor. Bu büyüme beraberinde
ekonomiye ve çevreye ciddi olumsuz sonuçlar doğuruyor.