14 Mayıs tarinde gerçekleşecek olan Cumhurbaşkanlığı ve 28 dönem Milletvekili seçimleri sürecinde Silivri Palmiye Düğün Salonunda kahvaltı programında Sivil Toplum Kuruluşları ve Muhtarlar ile bir araya geldi. Konuşmalar sırası ile MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın’ın açılış konuşması ile başladı. Ardından MHP 3. Bölge Başkanı Ahmet Ali Aydın’ın ardından Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz söz aldı. En son olarak ta MHP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Faruk Aksu söz aldı.
MHP Silivri İlçe Başkanı Zafer Yalçın; Sayın Genel Başkan Yardımcım, değerli il yöneticilerimiz, sayın milletvekili adaylarımız, sayın belediye başkanım, çok değerli muhtarlarımız, çok kıymetli sivil toplum kuruluşu temsilcilerimiz, değerli dernek, oda, kooperatif başkanlarımız, medyamızın güzide temsilcileri, aziz dava arkadaşlarım hepinizi sevgi ve saygılarımla selamlıyorum. Ülkemizin tarihi bir eşitlik eşitte bulunduğu şu günlerde sizlerle birlikte olmaktan bu anlamlı toplantıda bir araya gelmekten bahtiyarlık duyuyorum. Bizleri kırmayıp, davetimize icabet eden saygıdeğer misafirlerimize teşekkür ediyorum. On dört Mayıs iki bin yirmi üç sıradan bir gün, sıradan bir seçim zamanı değil. Türkiye’nin kader günüdür. Cumhur İttifakı bu ülkenin teminatıdır. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük bir oy oranıyla yeniden cumhurbaşkanı seçilerek Milliyetçi Hareket Partimizin de güçlü bir şekilde mecliste görev yapacaktır. Bu kutlu yürüyüşünde neticesinde gelen Türk aslı geleceğin gücü Türkiye olacaktır. Inancımız budur. Iddiamız budur. Irademiz budur. Bu nedenle on dört Mayıs seçimleri yeni yüzyılın demokratik eşi milli ve Manevi değerlerinin hep beraberliğinde geçirilmesini gereken ilk kavşağıdır. Silivri’de her vatandaşımızın dilediğimiz oylarını kullanırken bu gerçekleri görmeleri, görmeleridir. On dört Mayıs Türkiye kazanacaktır. On dört Mayıs’ta İstanbul kazanacaktır. On dört Mayıs’ta Silivri kazanacaktır. On dört Mayıs’ta milli birlik ve dayanışma yolumuz yükselecektir. FETÖ kaybedecek. PKK yerin dibine geçecektir. Genel başkanımız sayın Devlet Bahçeli Beyefendi’nin talimatlarıyla on dört Mayıs Seçimlerine yönelik çalışmalarımız kesintisiz devam etmektedir. Allah’ın izniyle aziz milletimizin desteğiyle Cumhur İttifakı’nın seçim zaferiyle ülkemizin muasır medeniyetler seviyesinde yükselişi devam edecektir. Bu duygu ve düşüncelerle içerisinde bugün düzenlediğimiz programı, varlıklarıyla şereflendirdiğiniz için şükranlarımı sunuyorum. Toplantımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağ olun, var olun. Cenabı Allah’a emanet olun.” dedi.
MHP 3. Bölge Başkanı Ahmet Ali Aydın; “ Sayın genel başkan yardımcım, Silivri’mizin, İstanbul’un göz bebeği olan belediye başkanımız sayın milletvekili adaylarımız, değerli sivil toplum kuruluşlarının başkanları ve yöneticileri, muhtarlarımız, meclis üyelerimiz, siz değerli hanımefendiler, basınımızın değerli temsilcileri, Milliyetçi Hareket Partisi Silivri’nin sürprizlerle sizleri buluşturan ilçe teşkilatına teşekkür ve saygılarımı sunuyorum. Öncelik hepiniz hoş geldiniz, şeref verdiniz. Malumunuz genel başkan yardımcım konuların detayına girecek. Ben çok fazla uzatmadan birkaç cümle etmek istiyorum. Buraya toplanan siz değerli hazırım, çok kıymetli Silivrililer önümüzde on dört Mayıs’ta bir seçim var. Biz tabii ki siyasi olarak Cumhur İttifakı’nı öncelikle Sayın Cumhurbaşkanımızın birinci turda yüksek büroyla seçilmesini, ikincisi Milliyetçi Ha Partisinin mecliste çok bir sayıyı yükselterek sayımızı beşe ona katlayarak yani iki yüzle üç yüze katlayarak milletvekilimizle mecliste yerimizi alıp sizlerin sorunlarını, muhtarlarımızın sorunlarını, sendikalarımızın sorunlarını mecliste daha rahat söz sahibi olmak için milletvekillerimize üç hilale oy istiyoruz. Biz şunu biliyoruz, diyoruz ki Kürdistan olanlara Ermenistan hayali olanlara on beş Temmuz, on beş Mayıs sabahı siz değerli Silivrilerin Türk’ün gücüyle, Türk’ün zaferiyle şahlanacağız diyorum. Allah yar ve yardımcımız olsun. Ne mutlu Türk’üm diyene diyorum. Saygılar sunuyorum” dedi.
Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz: “Silivri’mizin meslek odalarının çok kıymetli başkanları, yöneticileri, sivil toplum örgütlerimizin kıymetli başkanları, yöneticileri, hadi Cemile. Yöre derneklerimizin çok kıymetli başkanları, yöneticileri, kıymetli muhtarlarım Değerli basın mensupları, hanımefendiler, beyefendiler bugün Milliyetçi Hareket Partisi Silivri İlçe Teşkilatı’mızın mihmandarlığında, himayelerinde gerçekleştirdiğimiz toplantımıza katılarak varlıklarınızla bizlere şeref, onur vererek buraya kadar geldiğiniz, bize teveccüh ettiğiniz için hepinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum. Bugün Milliyetçi Hareket Partisi’nin çok kıymetli genel başkan yardımcımız İstanbul Milletvekilimiz İsmail Faruk Aksu beyefendi. Üçüncü bölge teşkilat başkanımız, ilçe başkanımız, ocak başkanlarımız, ocak bölge başkanımız, milletvekili adaylarımız, meclis üyelerimizle birlikte sizlerin huzurundayız. Esasında sizlere kendimizi anlatmak, yaklaşan seçimlerdeki Sizlerden beklentilerimizi sizlere iletmek, sonrasında da sizlerin fikirlerini almak adına böyle bir istişare toplantısının yaklaşan seçimlerde çok faydalı olacağı kanaatiyle sözlerime başlamak ve bir kez daha her birinize ayrı ayrı bize gösterdiğiniz ilgiden, bu güzel kalabalıktan dolayı teşekkür etmek istiyorum. Değerli Silivrili hemşerilerim iki bin on sekiz Aralık ayı Cumhur İttifakı’nın Silivri belediye başkan adayı olarak çok kıymetli genel başkanım sayın Devlet Bahçeli’nin takdirleri muhterem cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’nin de onurlarıyla Silivri’de sizlerin huzuruna çıkıp sizlerden Cumhur İttifakı Belediyesi’ne Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başı olarak oy istemiştik. Dört geride bıraktık. Bu dört yıl zarfında şunu ifade etmiştik.
Alışılagelmiş yerel yöneticinin alıştığınız belediye başkanlığının ve bu yönetiminin sergilenmeyeceği Parantez içinde söylüyorum. Bir şey değişecek. Her şey değişecek sloganımızın altının da olacağı, içinin de olacağı ama bir şey değişecek derken bir şahsı kastetmediğimizi bir şahsın değişikliği, yani benden önceki belediye reisinin gidip benim göreve gelmemle her şeyin değişeceğini esasında ifade etmemiştik. Sizlere bir zihniyet, bir anlayış değişikliğini vaat etmiştik. Neydi o? Silivri’de artık Silivri Belediyesi’nin halkın belediyesi olacağı, sosyal belediyeciliğin gerçek anlamda Silivri Belediyesi’nde anlam ve vücut bulacağı herkesin kendisinden bir şey bulacağı kapılarının, belediyenin, güler yüzünün herkese gönlünün herkese açık olacağı bir belediyeciliği. Üretken belediyeciliği, yaratıcı belediyeciliği, Milliyetçi Hareket Partisi’nin İstanbul’da Ilk kez tanıştığı vatandaşıyla yerel yöneticilikte bir hikaye yazacağını sizlerle paylaşmıştık. Ve dört yılda o hikayenin çok önemli paragraflarını yazdık.
Silivri’de Silivri’de yaşayan herkesin Silivri’deki farklılığı Silivri’de yaşayan herkesin Silivri’de Gerçekleştirilen icraatları gördüğünü, takdir ettiğini Silivri Belediyesi’nin öncü örnek ve önder projelere imza attığını, Türkiye’nin çeşitli yerlere gittiğinizde belki işitiyorsunuz. Afet koordinasyon merkezimizdeki aslanlarımız, arama kurtarma ekiplerimizin göstermiş olduğu çalışmalar, tarım politikaları üzerinde yapmış olduğumuz tüm Türkiye’ye örnek olan politikalar. İstanbul’da kendini her şekliyle fark ettiren ekonomik yapısıyla kendi ayakları üzerinde duran bir belediye inşasıyla borç almanın, borçlanmanın, faiz ödemenin alışılagelmiş ve yadırganmadığı bir ortamda tek kuruş borç almadan, tek kuruş faiz ödemeden belediyenin kaynaklarının doğru kullanılmasıyla, belediyemizin hizmetlerle buluştuğu, halkımızın hizmetlerle buluşturulduğu dört yılı geride bıraktık. Ben uzun uzadıya Bunları anlatacak olursam programımız bir hayli uzar ama malumunuz on dört Mayıs için sizlerden destek istemek için huzurlarınızdayız. Biraz sonra genel başkan yardımcım İstanbul Milletvekilim çok daha kapsayıcı tespitlerle sizlerle paylaşacak. Ama ben cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçişin Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sisteminin sonrasındaki Cumhur İttifakı’nın icraatlarının Türkiye’yi getirdiği nokta, Türkiye’nin Türk yüzyılı, Türkiye yüzyılının kapısını araladığı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu cumhuriyetimizin yüzüncü yıl dönümünde, yüzüncü yılında Türkiye’nin emin adımlarla nasıl yürüdüğünü esasında sizlerle kısa kısa paylaşmak istiyorum. On beş Temmuz hain darbe girişiminden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin işgal edilmek istenmesinden sonra temelleri atılan anlayış, Cumhur İttifakı anlayışı içerisinde aleme nizam vermeyi, ilahi kelimetullahı, mazlum milletlere güven vermeyi ve ecdadın bize bıraktığı mirastan çıkarımlar yaparak emin adımlarla yol yürümeyi hedefleyen esasında bir birliktelik. Içerisinde makam, mevki, koltuk, pazarlık yok içerisinde projeler üzerine kurulan birliktelikler yok. Ben söylemiyorum. Muhalefet partilerinin genel başkanı söylüyor bunu. Cumhur İttifakı etle kemik gibi diyor. Cumhur İttifakı pazara kadar değil, mezara kadar diyor. Bizim birlikteliğimiz öyle değil diyor. Biz projeler üzerinde biz pazarlıklar üzerinde bir birliktelik diyor Millet İttifakı’nı birlikteliğe. Ben söylemiyorum. Muhalefet partisinin genel başkanlarından bir tanesi söylüyor. Işte içerisinde makam, mevki, koltuk, pazarlık bulun içerisinde ülke millet devlet sevdası milletiyle, devletiyle bir bütün olmuş bir yönetim anlayışını içerisinde bulunan Cumhur İttifakı’nın Türkiye’de yaptıklarını, Türkiye’de yapacaklarının neler olduğunu esasında çok iyi irdelemeliyiz. Bakın Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sistemi çok eleştiriliyor. Birtakım çevreler tarafından. Ne deniyor? Güçlendirilmiş parlamenter sisteme döneceğiz deniliyor. Peki Cumhurbaşkanlığı hükümet etme sisteminin Bu sizi bu duygulara, bu düşüncelere iten yanı nedir? Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin gücü, kuvveti, kudreti midir? Bence evet dışarıdan aldığınız talimatlarla tekrar on günlük, yirmi günlük, üç aylık, beş aylık koalisyon hükümetlerini özlem duyuyor. Amerika Birleşik Devletleri, İsrail. Burada istikrar istemiyor, burada kavga istiyor, burada kaos istiyor. Kurulamayan hükümetler istiyor.
Yirmi gün süren istiyor. Bakın çok partili hayata geçtikten sonra Sayın Menderes rahmetli Menderes’i bir kenara çıkarın. Rahmetli Özal’ı bir kenara çıkın. Neredeyse, neredeyse bir de elli yedinci koalisyon hükümetini çıkın. Neredeyse üç yılın üzerinde süren bir hükümet yok Türkiye’de. Doksanla iki bin arasını çok iyi hatırlarsınız. Ekonomik krizler, siyasal krizler, muhtıralar, darbeler Türkiye’nin her on yılda yaşadığı açmazlar çıkmazlar ve kayıp giden ekonomik değerler Türkiye’nin milli hasılasının yerle bir olduğu, Türkiye’nin dolarla dövizleri karşısında hep değer kaybetti, fakirleştiği günler. Şimdi Cumhur İttifakı’nın kurulduğu günden Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kurulduğu günler. Ülkenin kim yönet yönetsin. Elli artı birle koalisyonların olmadığı istikrarın olduğu ve ülkenin tek başına bir iktidar tarafından yürütüldüğü, yürütüleceği bir hükümet etme sistemiyle kimin niye derdi olabilir arkadaşlar? Çıkarsınız meydana, vatandaş elli artı biri verir, siz de geçersiniz güçlü bir iktidarla icraatlarınızı ortaya koyarsınız. Güçlendirilmiş parlamenter sistem diyerek yamalı bohçalı üç aylık yirmi Iki hükümetlere kimsenin ama kimsenin Türkiye’yi mahkum etmeye hakkı yok arkadaşlar. Yalnızca muhalefet yapacağız, yalnızca hükümete muhalefet edeceğiz diye böyle bir yanlışın içerisinde, böyle bir yanlış söylemin içerisinde esasında bulunmamız doğru değil. Bakın değerli arkadaşlar, on dört Mayıs seçimleri Türkiye’nin belki de cumhuriyet tarihindeki en önemli seçimlerinden bir tanesi olacak. En önemli dönemeç. Siyasetçiler her kürsüye çıktığında şöyle söylerler bu seçim. En önemli seçim, bu seçim dönüm noktası. Ama gerçekten bakın şunu söylüyorum. Cumhuriyetimizin ilk yıllarında Gazi Mustafa Atatürk’ün kurduğu hükümetlerden ve onun yönetiminden sonra Türkiye Cumhuriyeti Devleti ilk defa kendi ayakları üzerinde dimdik durup her şeyi Türk’e göre, Türkçe okuyarak, Türkçe bakarak, Türkçe düşünerek, Türk’e göre dizayn eden bir hükümetle karşı karşıyayız. Türkiye kabuğunu yırtıyor. Türkiye kabuğuna sığmıyor. Türkiye emin adımlarla hem kendi yolunu, hem Hükumetin yolunu hem Türk dünyasının yolunu hem de mazlum milletlerin yolunu aydınlatıyor. Onun için Türkiye’nin yürüdüğü Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yürüdüğü yolu yalnızca kendi yolumuz bilirsek böyle düşünürsek aldanırız.
Yılmaz, “Türkiye Türkiye’den çok daha büyük.”
Dediğim gibi Türk dünyası, Ordulu, İslam alemi ezilen bütün halklar, Afrika hepsi gözünü Türkiye’ye dikmiş, Türkiye’nin seçimlerinde Cumhur İttifakı Zaferini istiyor. Diğer tarafa bakalım. Kandil.PKK, PYD, YPG, İsrail, Amerika, Avrupa Birliği ne istiyor? Türkiye’nin tekrar onların emrinde hükümetler kuran, onlardan izinsiz hiçbir şey yapamayan, parmak sallandığında yerine oturan, boynunu büken bir ülke olmasını hayal ediyorlar. Ama buradan Biliyorum, Silivri’den söylüyorum. Türkiye’nin yolu, Türkiye yılı, Türk yüzyılı, Türkiye yüz yılı olacak. Öyle yağma yok. Biz hükümet değişiklikleri olabilir. Iktidar değişiklikleri olabilir. Partiler gelir geçer ama ama Türk milletinin ve Türk devletinin ebet müddet olma ülküsü bizim için çok önemlidir. Milliyetçi Hareket Partili bir belediye başkanı olarak, Milliyetçi Hareket Partisi’nin tüm teşkilat yöneticileri, varlık sebebi olarak gördükleri devleti ebed müddet kılma ülküsüyle, Türk milliyetçiliği fikriyatının bütün her noktasına nakşetmek için çabalayan, kendine bunu ülke edinmiş teşkilatlardır. Bakın bizim için Sayın Genel Başkanımızın ifade ettiği önce ülkem ve milletim, sonra partim, sonra ben anlayışı çok önemlidir. Bunu lafta söylemek kolaydır. Bunu hamasi nutuklarda ifade etmek kolaydır ama bunu hayata geçirmek, bunu yaşama geçirmek çok zordur. Ama cennet mekan Başbuğ Alparslan Türkeş Beyefendi’nin döneminden ele alırsak birçok Türk siyasetinde siyasetin tıkandığı çıkmaza girdiği dönemlerde Milliyetçi Hareket Partisi hep bu tıkaçları açıcı, millet için, devlet için, ülkenin birliği, beraberliği için oy kaybetmeyi, milletvekili sayısı kaybetmeyi, belediye başkanlığı kaybetmeyi göze almış, hep bu fedakarlıkları yapmıştır. Onun için Biz Milliyetçi Hareket Partililer olarak Cumhur İttifakı’nın yanında Cumhur İttifakı’yla birlikte Türk yüzyılı için, Türkiye yüzyılı için ve mazlum milletlerin hamisi, abisi olmak için çaba sarf etmeye, emek harcamaya devam edeceğiz. Değerli Silivrili hemşehrilerim, onun için biz on dört Mayıs’ta daha önce de bir toplantıda ifade ettiğim gibi çok uzatmadan şunu söyleyeceğim. Bazen Kafalar karışıyor, söylemler, nutuklar, her şey birbirine geçiyor. Dün söyledikleri unutulanlar, bugün söylediklerini hatırlamayanlar ama şu kıssayı esasında anlatıp hepimizin bir hisse çıkarmasını istiyorum. İmam Şafi’ye sorarlar, derler ki fitne gününde fitnenin bol olduğu günlerde haklının, hakkın nerede olduğuna, nasıl karar veririz, nasıl karar vermeliyiz? Onun cevabı da şöyle Fitne zamanı karışıklık zamanı, kaos zamanı fitnenin kaosun merkezlerinin attığı okların nereye gittiğini takip edin. O oklar nereye düşüyorsa o oklar kime isabet ediyorsa siz onun yanında durun, hak da odur, haklı da odur diyor. Işte biz bugün Milliyetçi Hareket Partisi olarak fitrenin, fesatın, bütün Türkiye’nin zararlı oklarının düştüğü Cumhur İttif yanında dimdik ayakta durmaya devam edeceğiz. Onun için ben sevgili Silivrili hemşehrilerimden Milliyetçi Hareket Partisi’nin mecliste güçlü temsili için, mecliste güçlü temsili ile beni de Silivri’de güçlü kılmanız için Milliyetçi Hareket Partisi’nin milletvekili adaylarına ve sayın genel başkanına güçlü bir desteği sizden istiyorum.
Yine yine Cumhur İttifakımızın cumhurbaşkanı adayı ve son yıllarda yapmış olduğu hamlelerle, hamlelerle biraz önce ifade ettiğim devletin, milletin ebed müddet kılınabilmesi için çok büyük çaba sarf eden, çok muhterem cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’ye de kuvvetli bir desteği Silivri’den istiyorum arzuluyorum. Son olarak da güçlü bir hükümet sistemi, güçlü bir cumhurbaşkanı, Milliyetçi Hareket Partisi’nin parlamentoda güçlü temsiliyle sizlere saymakla bitiremeyeceğim Silivri’deki hükümetimizin el ele bizlerle beraber destek verip yaptığı yatırımların devamı daha büyük projelerin, daha mega projelerin Silivri’ye gelmesi için de bana bu konuda bir destek, Milliyetçi Hareket Partisi’ne vereceğiniz destek ve cumhurbaşkanımıza vereceğiniz destekle gerçekleşecektir. Hepinizi en kalbi duygularımla, en iyi dileklerimle selamlarken bir kez daha teveccühlerinizle, varlıklarınızla bizleri şereflendirdiniz diyor, hepinizi cenabı Allah’a emanet ediyorum.” dedi.
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı İstanbul Milletvekili İsmail Faruk Aksu ;“Sayın belediye başkan yardımcım, saygıdeğer bölge başkanım, ilçe başkanım, muhterem milletvekili adaylarımız, saygıdeğer muhtarlarımız, sivil toplum kuruluşumuzun, kuruluşlarımızın kıymetli temsilcileri, muhterem hanımefendiler, beyefendiler, Silivrili kardeşlerim. Hepinizi hürmetle muhabbetle selamlıyorum. Toplantımıza Şeref verdiniz, hoş geldiniz, sefalar getirdiniz. Öncelikle Milliyetçi Hareket Partisi’nin iftiharı, göz bebeği, Silivri’mizde bir şey değişecek, her şey değişecek sloganıyla sizlerin desteğini alan o anlayışı değiştirerek bugün bambaşka bir Silivri haline getiren bu Silivri hedefinin adım adım inşa eden Volkan Yılmaz Başkanımıza huzurunuzda ben de bir kez daha teşekkür ediyorum. Sizlerin adına başarılarının devamını diliyorum. Allah yar ve yardımcısı olsun istiyorum. Muhterem bugün beraberiz. On dört Mayıs’ta yapılacak seçim nedeniyle bu toplantıyı organize ettik. Ancak sizler de şahitsiniz. Biz yaklaşık iki yıldır bu burada aynı mekanda defalarca toplantılar yaptık. Yine sizleri dinledik. Sivil toplum kuruluşlarımızın Silivri’yle ilgili talep ve beklenti muhtarlarımızın kendi mahalleleriyle ilgili talep ve beklentilerini ve diğer vatandaşlarımızın bizlere intikal eden, ulaştırılan iki bin on beş yılından bu yana Silivri il Silivri’yle ilgili çözülmesi istenilen ve kırk elli yıllık, seksen yıllık temel problemler haline gelmiş bulunan birçok meselenin halli için gayret gösterdik. Milliyetçi Hareket Partisi olarak Cumhur İttifakı olarak çözümler ürettik. O sebeple bizler ilk defa huzurunuzda bulunuyor değiliz. Hep beraber Silivri’nin, Silivrili’nin refahı, huzuru ve mutluluğu için gayret gösterdik. Bundan sonra da sizlerin desteğiyle gayret göstermeye devam edeceğiz. Bizim için Milliyetçi Hareket Partisi olarak devletimizin bekası, milletimizin refahı olarak özetleyebileceğimiz bir anlayışla herkesi kucak devletin kuruluş ilkelerine sahip çıkan bu vatan benim, bu ülke benim, bu millet benim diyen herkesi, mezhebi, meşrebi, inancı, siyasi düşüncesi, etnik kökeni ne olursa olsun her vatandaşımızı kucaklayan birlikte geleceğimizi kuracağımıza inanan ve birlikte Türkiye’yi lider ülke yapacağımıza olan inancımızla yol yürümeye, siyaset yapmaya devam ediyoruz. Evet Bizim için hiç kimsenin etnik kökeni, mezhebi, meşrebi önemli değildir. Biz Hüseyin’i bir ahlakla bezenmiş kutlu bir davanın neferleriyiz. Yezidi bir anlayışla tasarlamak yerine Hüseyin Niğde ve anlayışla şehit olmayı göze alan taraftayız. Ancak şuna da inanıyoruz. Mezhepçilik, etnikçilik Türkiye’ye yapılmış olan, yapılacak olan en büyük kötülüktür. Bunu da biliyoruz. Buna da inanıyoruz. Türkiye bin dokuz yüz seksen öncesi dönemde bunların sıkıntılarını çok çekti. Dolayısıyla biz başta da Ettim. Devletimizin kuruluş ilkelerine, Atatürk’e, Türk milletine, Atatürk ilkelerine sahip çıksın. Hepsinin başımızın gözümüzün üstünde yeri vardır. Siyasi düşüncesi ne olursa olsun, mezhebi, meşrebi ne olursa olsun hepsi bizim kıymetli vatandaşlarımızdır. Bu milletimizin birer değerli ferdidir. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu inançtayız. Eğer Atatürk varsa Mustafa Kemal diyen varsa, Atatürk’ün, Mustafa Kemal Atatürk’ün ilkelerini, felsefesini, kendisini misyon yapmış, Türk milliyetçiliğini, siyasi, felsefesi haline getirmiş Milliyetçi Hareket Partisi’ne bakmasını rica ediyoruz. Milliyetçi Hareket Partisi’ne destek olmasını rica ediyorum. Evet, Türkiye önemli bir süreçtir. Bu seçimde Açık oynanıyor. Bir yanda Türkiye’yi karşılıksız seven Türk milletine gönül vermiş Milliyetçi Hareket Partisi Cumhur İttifakı Devlet Bahçeli ve Recep Tayyip Erdoğan var. Diğer yanda ise Türkiye’ye husubat besleyen dış güçler PKK, FETÖ, Amerika, İsrail, Yunanistan vesaire vesaire, PKK, YPG, PYD bunlar var. Bunları ben bir vehim olarak söylemiyorum. Her gün Kandil açıklama yapıyor. Diyor ki tekrar Milliyetçi Hareket Partisi güçlenirse Cumhur İttifakı yeniden kazanırsa biz biteriz Istiyor aslında bu açıklamalardan sonra başka bir şeye hacet olmadığını düşünüyorum. Ancak biz kararlıyız. Terörle mücadelede destan yazan güvenlik güçlerimiz inşallah PKK’nın da FETÖ’nün de, DEAŞ’ın da IŞİD’in de kökünü kazıyacak ve inşallah Türkiye yeni yüz yılına temel problemlerinden arınmış terör belasından kurtulmuş olarak girecek ve Inanıyoruz ki gelen Türk asrıdır, geleceğin gücü de Türkiye’dir. Milletimize ferasetine inanıyoruz. Sağduyusuna güveniyoruz. Türkiye’nin çok partili hayata geçtiği bin dokuz yüz kırk altı yılından iki bin on yedi yılına kadar geçen yetmiş iki yıllık dönemde karşılaştığı badireleri, yirmi günlük, kırk günlük üç aylık hükümetlerle ortalaması bir yıl beş ay süren, elli bir, elli bir cumhuriyet hükümetiyle ayağa olan muhtıralar, darbelerle yol alamadığı, kutlu hedeflerini gerçekleştiremediğini, hedeflerinden caydırıldığını o nedenle de birçok protik süreçle, ekonomik ve sosyal problemlerle karşı karşıya kaldığını aziz milletimiz çok iyi biliyor.
Sizler, bizler bunları yaşadık. Işte iki bin on yedi yılından itibaren sizlerin iradesiyle Kabul ettiği yeni anayasa değişikliğiyle geçinen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi sayesinde Türkiye istikrarı yakalamış, ayağındaki prangalardan kurtulmuş ve hedeflerine daha emin adımlarla ilerleme imkanını yakalamıştır. Işte Cumhur İttifakı Türkiye için, Türk milleti için bir şans olmuştur. Son beş yılda tarihi nitelikteki adımlar atılmıştır. Aya ibadete açılmış Müslüman gönüllülerle buluşturulmuştur. Karabağ, Ermenistan işgalinden kurtarılmıştır. Bin dokuz yüz yetmiş dörtten beri kapalı olan Maraş, açılmıştır. Işte bunlar dünya siyasi tarihinde önemli dönüm noktaları olarak kabul edilmektedir. Bunlar nasıl başarılmıştır? Nasıl yapılmıştır? Işte Türkiye’nin yakaladığı siyasi istikrar ve onun sağ Ekonomik istikrar, diplomatik güç ve siyasi güç sayesinde başarılmıştır. Bugün Doğu Akdeniz’de Güney Rum Kesimi her türlü uluslararası hukuku ihlal ederek Türkiye’nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin egemenlik haklarını ihlal ederek hidrokarbon arıyorsa, petrol, doğal gaz arıyorsa biz diplomatik olarak buna hayır bunu yapamazsın, burada benim de haklarım var dediğimizde burun kıvırıyorsunuz ben ne zaman ki burada savaş gemilerini, savaş uçaklarını gönderdiğim zaman caydırıcı oluyorsa işte bunun sebebi bunun altında yatan temel motivasyon da Türkiye’nin elde ettiği güçtür. Kudrettir. Bunun altındaki sebep ise işte az önce ifade ettiği Türkiye’nin yakaladığı istikrardır. Işte biz istiyoruz ki istikrar sürsün. Türkiye Bütçe büyüsün. Istikrar sürsün. Türkiye gücüne güç katsın. Burada Aİ iktidar olmuş, B iktidar olmuş bunlar olabilir. Demokratik bir süreçte aziz milletimiz neyi tercih ederse kuşkusuz ona hepimiz itibar edeceğiz. Ancak Türkiye’nin tarihinde önemli bir dönüm noktası olan ciddi bir kazanım olan Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi devam etmelidir. Bu demokratik bir aynı zamanda yasamayı da yürütmeyi de artık bizler millet olarak seçiyoruz ve kimi istiyorsak beş yıllık istikrarlı bir dönem için ona oy veriyoruz. Evet biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu tarihi dönemeçte istiyoruz ki istikrar devam etsin. Istiyoruz ki Milliyetçi Hareket Partisi Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde daha da güçlensin. Türkiye Büyük Millet güçlü MHP, güçlü Türkiye demektir. Güçlü MHP Türkiye’nin teminatı demektir. MHP güçlü ise milletimizin geleceği aydınlık demektir. O sebeple Milliyetçi Hareket Partisi’ne sizlerden destek istiyoruz. Bugün kırk sekiz milletvekiliyle devletimizin bekası, milletimizin refahı için verdiğimiz mücadeleyi daha güçlü bir şekilde yapabilelim istiyoruz. Onun için sizlerden destek istiyoruz. Cumhurbaşkanımızı birinci turda güçlü bir oy desteğiyle yeniden cumhurbaşkanı seçelim istiyoruz. Dediğim gibi cumhur ittifakını güçlendirelim. Anayasayı değiştirebilecek bir çoğunluk yakalayalım. Ve cumhurbaşkanlığı hükümet sistemini kurumsal hale getirecek anayasayı da yapalım istiyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle tekrar katılımlarınız için sizlere çok teşekkür ediyorum. Bugüne kadar verdiğiniz destek için teşekkür ediyorum. Işte Silivri’de ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde bugüne kadar yaptıklarımız bundan sonra da yapacaklarımızın teminatıdır diyorum. Hepinizi Allah’a emanet ediyorum. Sağ olun. Var olun. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun. Ne mutlu Konuşmalarından dolayı sayın başkanımıza teşekkür ediyoruz. Kıymetli misafirlerimiz toplantımızı onurlandırdığınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum. Sağ olun, var olun.” dedi.
Haber: Adnan Yıldırım