Silivri Çevre Derneği Ali Korsan ve beraberindeki heyet üyeleri ile birlikte gerçekleşen toplantıya katılarak KANAL İSTANBUL hakkındaki düşüncelerini de paylaştı. Korsan şunları kaydetti;
“Biz;
Kanal İstanbul’un getireceği yıkıma karşı bir araya gelen İstanbullularız. Kentine sahip çıkan bireyler, mahalle ve köy dernekleri, çevre ve ekoloji örgütleri, hayvan hakları savunucuları, sendikalar, odalar ve siyasi partiler bir araya geldik, “ Ya Kanal Ya İstanbul” dedik.
En temel, en basit bilim, teknik, şehircilik ve mühendislik ilkelerine aykırı, ihtiyatlılıktan habersiz bu sözde projenin, İstanbul için getireceği yıkımı çok iyi biliyoruz, görüyoruz.
Açıklık, şeffaflık, yataylık ilkeleri ile katılıma açık olarak yolumuza devam ediyoruz.
İstanbullular olarak;
İstanbul’un doğal yaşamının; ormanlarının, derelerinin, göllerinin, hatta denizlerinin yok edileceği düşüncesi yüreğimize dokunuyor. İstanbul’un su ve nefes kaynağı Kuzey Ormanları’na ağır bir darbe daha indirilmek istenmesi, özellikle de dünya çapında ekolojik kriz bu denli hızlanmışken, bizleri endişelendiriyor.
Beklenen Büyük Marmara Depremi’ne rağmen, yıkılacağı kesinleşmiş evlerde oturan yüzbinlerce yurttaş olarak, 100 milyar doların neden Kanal’a harcandığını soruyoruz! Acele kamulaştırma ile el konulan evlerin, arsaların; zenginlere “cennet” vaatleriyle satılmasını doğru bulmuyoruz!
Lüferin, palamutun denizlerden yok edilmesini, göçmen kuşların konaklayacakları sazlıkların beton kentlere dönüşmesini, Balıkçı köylerinin yok olmasını,
Küçükçekmece Lagünü’nün yok edilmesini, Terkos Gölü ve Sazlıdere barajının kullanılamaz hâle gelmesini,
Yüzlerce yıldır yapılan tarımla İstanbullunun uygun fiyatla domates, marul, meyve yemesini sağlayan tarım alanlarının, süt sağlayan mandıraların yok edilmesini,
Bathenoa Antik Kenti’nin, İstanbul’daki ilk yerleşimin başladığı Yarımburgaz Mağaraları’nın kitap sayfalarında kalmasını,
Çocuklarımızın 7 yıl boyunca toz ve zehir solumasını,
Bu dev kaz-çıkar şantiyesinde, iklim ve insan dostu bir ekonomi için harcanabilecek kaynaklarımızın iklim krizini körükleyecek şekilde harcanmasını,
Sevdiklerimizin günde 10 bin hafriyat kamyonunun çıktığı trafikte can vermesini,
İstemiyoruz.
Peki ne yapmak istiyoruz?
Tek ve basit bir amacımız var.
Kanal İstanbul’u projesini durdurmak. İstanbul’u kurtarmak.
16 milyon İstanbulluya ayrım gözetmeden sesleniyoruz!
Katıl durduralım!
İstanbul’u beraber kurtaralım.
Ya Kanal Ya İstanbul Koordinasyonu