Öğretmenlik, yalnızca eğitim kurumları içerisinde değil,rntoplumun her alanında yaşamın son nefesine kadar sürdürülmekte olan kutsal birrngörevdir. Ki öğretmenler, körpe beyinleri, Atatürk’ün geleceği emanet ettiği yavrularımızırnailesi ve vatanı için sevgiyle yoğurarak yetiştiren eli öpülesi kişilerdir.
rnrn
Tarihimiz şöyle bir baktığımızda görürüz ki öğretmenlerrnvatanı düşman işgalindeyken elinde kalemiyle cepheye koşan, canını bu uğurdarnseve seve verenlerdir. Öğretmenlerimiz, Başöğretmen Mustafa Kemal Atatürk’ünrnbaşlattığı eğitim seferberliğinde bir nefer, cumhuriyetimizin ışığı, aydınlığarngiden yolda verilen mücadelelerin baş aktörleri ve toplumun her kesimirntarafından saygı duyulan kutsal bir görevin icracılarıdırlar. Kendilerinernminnet ve şükran borçluyuz.
rnrn
Maalesef bizler için bu kadar önemli ve değerlirnöğretmenlerimizin günümüzde geldiği nokta ise bir o kadar üzücüdür. Ülkemizdernbu kutsal görevi yerine getirmekte olan öğretmenlerimiz kimi zaman hayatrnşartlarının ağırlığı altında ezilmekte, diğer ülkelerdeki meslektaşlarınınrnsahip oldukları özlük haklarından mahrum kalmakta, ekonomik olarak çok geridernseyretmektedirler. Kimi zaman hayatlarına son vermek zorunda kalıp, farklırnillere tayin edilerek aileleri parçalanmaktadır. Ve ne acıdır ki ülkemizdernöğretmenler sadece 24 Kasım’da atılan nutuklarla hatırlanmaktadır. Burnduygu ve düşünceler içerisinde, tüm olumsuzluklara karşın “uluslarırnkurtaranların yalnız ve ancak öğretmenler olduğu” gerçeğini bizlere aşılayan BaşöğretmenrnMustafa Kemal Atatürk’ün gösterdiği yolda yürüyen bütün eğitim neferlerinin 24rnKasım Öğretmenler Günü’nü kutlar saygı ve sevgilerimi sunarım