Akşener, “Adana’da yaşananlar bize gösterdi ki; Sayın Erdoğan için asıl mesele dindar olmak değil, yandaş olmakmış. Dindar kadınlarımızın omuzlarında iktidara gelip, o kadınları coplatarak iktidardan çekip gitmek…Gerçekten ibretlik.” ifadelerini kullandı.
“ASIL MESELE DİNDAR OLMAK DEĞİL, YANDAŞ OLMAKMIŞ”
Akşener’in paylaşımı şöyle:
“Adana’da yaşananlar bize gösterdi ki;
Sayın Erdoğan için asıl mesele dindar olmak değil, yandaş olmakmış.
Dindar kadınlarımızın omuzlarında iktidara gelip, o kadınları coplatarak iktidardan çekip gitmek…
Gerçekten ibretlik.” dedi.
Akşener’in açıklamalarının tamamı şöyle:
“Biz bugün sadece bir siyasi partiyle değil devlete karşı alınmış bir tavırla mücadele ediyoruz. Kötü bir tavırla mücadele ediyoruz. Devletin soyut kişiliğini öldürüp onun yerine sayın Erdoğan’ın biyolojik bedenini koyan bir tavırla mücadele ediyoruz.
Bürokrasiden medyaya, hatta iş dünyasına kadar her alanı Erdoğancıkların istila ettiği Cumhuriyet kanunlarının yerini de sayın Erdoğan’a sadakatin aldığı bir tavırla mücadele ediyoruz.
Maalesef artık bugün Türkiye’de ne modern bir devletten ne de eşit vatandaşlıktan bahsedemeyiz. Bunun çok acı bir örneğine geçtiğimiz günlerde Adana’da şahit olduk.
Biliyorsunuz Sayın Erdoğan, başörtülü bacıları konusunda çok hassastır. Her fırsatta, başörtülü kadınlarımızın hakkından hukukundan bahseder. Biz sanıyorduk ki; Sayın Erdoğan için bu ülkenin tüm dindar kadınları birer kız kardeştir. Başı açık kadınlarımız için ne düşündüğü zaten İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılmasıyla ortadadır.
Meğerse işin aslı öyle değilmiş… Meğerse; başörtülü olmak, dindar olmak, kendini Müslüman olarak tanımlamak, Sayın Erdoğan’ın bacısı olmak için, yeterli bir kriter değilmiş. İşte biz Adana’da, tüm çarpıcılığıyla aslında bu gerçeği gördük.
Adana’da yaşananlar, bize gösterdi ki; Sayın Erdoğan’ın bacısı olmak için, başörtülü olmaktan önce, kendisine tabi olmak gerekliymiş. Yani asıl mesele, dindar olmak değil, yandaş olmakmış.
Başörtülü kadınlarımızın hukuku, Ak Parti’ye oy verdikleri sürece kutsalmış.
Yani; ‘Oyunu basarsan baş tacısın, itiraz edersen copu yersin’miş… Hey gidi hey… Yunus ne güzel söylemiş: ‘Zulm ile abad olanın, ahiri berbad olur.’
Bu ülkenin dindar kadınlarının; hani bağrıyordu ya böyle boğazından ses çıkara çıkara sayın Erdoğan; Kimler, kimlerle berabermiş…” Ahanda burada görüyoruz işte.
Dindar kadınlarımızın omuzlarında iktidara gelip, o kadınları, coplatarak iktidardan çekip gitmek… Şu ironiye bakar mısınız? Gerçekten ibretlik.”
KAYNAK : YENİÇAĞ