“KENDİ ALIN TERİYLE ÜRETEN SANAYİCİMİZLE GURUR DUYUYORUM”
“Türkiye’nin geldiğimiz süreçte sanayiciler ve üreten kesimin en çok sıkıntı yaşayan cemiyetin, acıyan yanımızın sesinin duyulması gerekir. Çalışanıyla, üreteniyle sermayesini koyanıyla, toplumda patlamaya hazır bir bomba haline gelen işsizliğin beklentisiyle toplumda büyük bir acıma var, insanın neresi acıyorsa canı ordadır, acımız üretimde. İyi düşünülmüş bir talep geldiğinde ona odaklanırsınız, yaratıcı bir yıkıma, yapıcı sarsıntıya ihtiyaç duyulur. Yerel yönetimler de yerinde, kaynağında bu sorun çözülmedikçe Türkiye’nin bir huzura, ülkenin her tarafında çözüm odaklı sorunlara eğilme refleksini maalesef sağlayamayacağız. Biz Silivri’yi konuşuyoruz, şuna kalben inanıyorum; Türkiye’nin bugün içinde bulunduğu kriz ortamın da, tek sorun var üretmiyoruz, üreten kısma, üreten sanayiciye, tarıma, tarımın sanayisine, her şekilde sanayileşmiş bir organizasyon niteliği olan, kabiliyetini çalıştıran, sermayesini akıllıca kullanan, gerektiğinde mobilize eden, ihtiyaç olan yere veren, kendi alın terini de, kendi emeğini de oraya koyan birçok sanayicimiz var gurur duyuyorum. Ülkeye örnek olacak bir konumdayız. O kadar çırpınmama rağmen hala ıslah organize sanayimizi kuramadık. Islah organize sanayiye koskoca bir fabrika ithalat, ihracatla milyonlarca dolarlık katkı yapıyor, döviz kazandırıyor, inanılmaz GSMH katkı sağlıyor. Biz onlara bir ruhsat alamadık, biri imar barışıyla yolun üstüne binayı yapmış yapı kayıt almış..! Bir arazi yağması var.”
“ORGANİZE TARIM VE ORGANİZE SANAYİ BU BÖLGE İÇİN BÜYÜK FIRSAT”
Silivri’de katma değeri yüksek ürünleri cesaretlendireceğiz. Islah organize sanayinin yönetimi, projesini kendi yapacak. Silivri’nin üç tane ıslah organizasyonunu hayata geçmesi lazım. İlk defa Tarım Sit Alanı ilan ettirdik. Organize sanayi ıslah kısmı kalktıktan sonra, organize sanayi bölgesi haline gelecektik zaten 3 tane vardı. Biz öyle bir sanayi istemedik daha güçlü bir yapılanma, daha organize, daha modern, daha çağdaş bir hal istedik. Ofis işlemleri, bazı üretimler orada yapılsın daha ileri taşıyacağımız bir model olsun. 2004 yılında Endüstri bölgeleri kanunu çıktı. Bir endüstri bölgesi kurulması için organize sanayi bölgesi olma şartı var. Hala o şansı kaçırmış değiliz. Fakat başka bir versiyon daha yakalama fırsatımız oldu. Tarım Sit Alanı kanunu çıktıktan sonra, onlar yerinde dursun bir de organize tarım bölgeleri oluşturalım. Benim bu bahsettiğim organize tarım bölgelerine burada bulunan sanayilerin çoğu giriyor kapsam olarak. Kozmetik, ilaç, tek…tekstilin bir kısmı. Tarım ve Tarıma dayalı sanayiye birçoğu girecek. Organize Tarım Bölgesi Kanunu da çıkardık. OSB, kavramından sonra OTB kavramı çıkardık o da sadece bizde. Fırsata bakın; 3 OSB, 4 tarım sanayi bölgesi ile bunların birbirine faydasını düşünün. Kozmetiğinden tutun, lif yapacak kadar büyük geniş bir alan, o alanları da yasayla belirledik. Yapacağımız tek şey; büyük katma değeri yüksek alanda eğitim çalışması yapmamız. Lisesini açtık. Paketleme, ambalajlama teknikerliği, depolama, pazarlama, koku eksperliği gibi mesleklerle bu sistemi ayağa kaldıracak teknik alt yapıyı da oluşturuyoruz. Buradaki üç işletme ile işe alma protokolü yaptık. Ondan sonra Teknoloji, Transfer Ofisi’nin çalışmalarını tamamladık. Tarım ve Yaşam Bilimleri Üniversitesini kurmak zaman alabilir, biz de yapılmış bir çalışmayı devam ettirelim istedik. Bir fakülteyi hızlıca kuralım Fenerköy’de. Hayvancılıkla ilgili türleri geniş alanda teknoparkı oluşmuş olsun. Üst üste koyduğunuzda Tarım ve Gıda’nın Silikon Vadisi oluyor. Veri Üniversitesi Türkiye’de yok, onu da biz kuralım. Bütün sanayicisine hizmet verecek, tüm verilerine hâkim üniversite kuralım istedim başvurusunu yaptım. Bir iş yapmak istediğinizde hangi veri ile çalışacaksınız? Bir birlik oluşturuyoruz, bütün sivil toplum kuruluşları ile de çalışabilecek bir esneklikte, büyük bir birlikle yasal altyapıları da hızlandırmak için hemen harekete geçip buradan Edirne’ye kadar hazırlamak için bir Tarım ve Gıdanın, Hayvancılığın Silikon Vadisini oluşturacağız. Bunu bizim Silivri olarak yapacak gücümüz var. Türkiye’nin içinde bulunduğu koşulları aşmanın bir yolu var o da üretmek. Başka hiçbir yolu yok. Üretim yaparak zenginleşeceğiz. Sanayiciyi, üreteni doğru yönlendirerek, toprağını verimli kullanmasını sağlamalıyız.” şeklinde konuştu.