Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, adaylığının açıklanmasının ardından ilk toplantısını yerel basın mensuplarıyla gerçekleştirdi.
Işıklar; “En büyük idealim, bu kentteki huzurun devamını sağlamak, kaynaşmak, eğiterek üretmek ve Silivri’yi geleceğe taşımak” dedi. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar, Cumhuriyet Halk Partisi Silivri Belediye Başkan Adaylığının açıklanmasının ardından ilk olarak yerel basın mensuplarıyla buluştu. Fatih Mahallesi Havuzlu Kahve Meydanı’nda Lütfü Yetkin’in kahvehanesinde gerçekleşen toplantıya;
CHP Silivri İlçe Başkanı Suna Göçengil, İlçe Kadın Kolları Başkanı Elif Yılmazer, İlçe Gençlik Kolları Başkanı Berker Esen, İlçe Yöneticileri de katıldı.
“BU ONURU YAŞAMAK BENİM İÇİN BÜYÜK BİR MUTLULUK”
Işıklar, basın toplantısındaki konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Silivri’mizde ben neden aday oldum? Bunu anlatmanın çok uzun olduğunu biliyorum, 10 yıldır bunu paylaşıyorum, uzun toplantılarla da planladığım çalışmaları anlatacağım, iki tane halka açık büyük toplantı yapacağım. Kapı kapı da dolaşıp anlatacağım. Şehrimizi hangi vizyona taşıdık ve bu vizyonu nereye taşıyacağımızı anlatacağımız toplantılarımız olacak. Bu ilk toplantı bir gelenek olarak, bir başlangıç toplantısıdır. Bu süreç içerisinde bir araya geleceğimiz toplantılarımız olacak. Burada bulunduğunuz için ayrıca teşekkür ediyorum. Bu seçimde ilk defa Silivri’de daha sakin bir seçim süreci olacak. Beni tekrar adaylığa layık gören, başta Genel Başkanıma, İl Başkanıma, en çokta İlçe Başkanıma en çokta ona çünkü haksız eleştirilere maruz kaldı, teşekkür ediyorum. İstanbul’un en önemli en stratejik ilçesine bir kez daha aday olmak benim için, büyük bir onur. Bu onuru yaşamak benim için büyük bir mutluluk. Neye layık görüldüğümün farkındayım. Gereğini hiçbir ikbal beklemeden, siyaset hayatının sonunu yaşayan, hiç çekinmeden, siyasi hayatımı etkiler mi kaygısı taşımadan, özgürce kendi dinamiklerim, siyasi kariyerim için özgürce bu kentte, kimsenin ayağına basarım kaygısı yaşamadan görev yapacağım. Özgür bir geleceğe taşıyacağımız Silivri’yi şekillendireceğimiz bir seçim dönemi olacağına inanıyorum. Silivri’nin gelecek öncelikleri önemli olan Silivri’nin menfaatleri, Silivri’nin çıkarları öne koyulacağı bir dönem yaşayacağız. O açıdan kendimi daha heyecanlı, ilk başladığımdan daha kararlı, daha dinamik hissediyorum. Benim en büyük idealim, huzuru yaratmak, kaynaşmak, eğitmek, üretmek ve geleceğe Silivri’yi taşımak. Belediyecilik bu demek.
“İLÇEMİZİ HANGİ GELECEĞE TAŞIDIĞIMI BİLİYORUM”
Çalışmalarımızı bütün ülkemiz tanıdı, bunu abartmadan söylüyorum. Yerel kalkınmada Silivri modeli diye üniversitelerde anlatılıyor. Bir kent kalkınmasının, yerel kalkınmanın ne anlama geldiğini bütün Türkiye çok iyi biliyor, ama maalesef bunu Silivri’ye anlatma fırsatım olmadı. Ben Silivri’yi hangi geleceğe, hangi döneme taşıdığımı biliyorum. Bu kampanya döneminde bunu anlatmaya gayret edeceğiz. Bana kalkıp günlük işleri söylüyorlar, bunu da küçümsemiyorum, halkında mutluluğu burada maalesef. “Sen bırak onları” diyor “Tarımı boşver, benim yoluma baktın mı?” demekte de haklı. Yolunu yarın yaparız, bak bu kaçıyor dediğimde onu boşver diyecek duruma gelmişiz. İşte siyaset bu ikisini kaynaştırmak birleştirmek becerisi. O yol bir hafta sonra olur ama çocuğun için sonsuz bir geleceğe taşınacağı Silivri hayal ediyoruz dendiğinde bunu anlatmakta biraz sıkıntı yaşadığımı itiraf ediyorum.
“TARIMIN VE GIDANIN SİLİKON VADİSİ SİLİVRİ’DE KURULACAK”
Silivri’yi çok güzel şeylere taşıdık, bu dönemde bunları açığa çıkaracağız. Bir vaha gibi geleceği en parlak ilçesi olması için hiçbir engeli kalmadı, yüzde 60’ını geçtik. Prosedür anlamında hiç sorun kalmadı, en zor süreçlerini geçtik ve tamamladık. İnşaatın kabası bitti, incesini tamamlıyoruz öyle tarif edeyim. İnşaat bitmeden avize takılmaz, biz avize takılacak zamana geldik. İnşallah Teknoparkımızı da açacağız, Endüstri Bölgesini de kuracağız. Dünya’da bir tane Kaliforniya’da Silikon Vadisi var, Tarımın ve Gıdanın Silikon Vadisi dünyada tek Trakya’da özellikle Silivri’de kurulacak. Bu ne demek; bütün tarım ve gıda üretiminin, tohumundan tutun hayvan türlerine kadar, şuan da bunu da bir karış topraklı İsrail’de kurmaya çalışıyorlar. Dünya’da gıda ve tarımın merkezi haline geleceğiz. Topraklarımız bu sayıya yetmez Çatalca, Silivri, Büyükçekmece üçümüz bir Tarım ve Gıda Silikon Vadisi Birliği’ni kuracağız. Trakya’da da üç belediye ile birlikte toplam 6 belediye Tarım ve Gıda Silikon Vadisi’nin Birliğini kuracağız. Hayvancılık türleri de dahil, cinsi, tohumu, ekimi, biçimi bu havzayı; gıdanın ve tarımın üretildiği, bütün işletmelerinin dahi kurulduğu büyük bir endüstri kalkınma bölgesi haline getireceğiz. Bütün alt yapısı Silivri’de tamamladık. Tarım Lisesi’ni kurduk şimdi üniversitesi de kurulacak. Şimdi düşünün Silivri’nin ne şekle dönüşeceğini. Eleştiriler duyuyorum hepsi konuşulsun etsin, belgeleriyle beraber hepsi tamamlandı. Haberal Hocamız, üniversite de büyük bir ekibi buna vakfetti. Harıl harıl çalışan bir ekip var, üniversitelerden ekipler, akademisyen ekipler var. 10 senedir tarım konusu üzerinde çalışıyoruz.
“BANA KÖR DİYENLER BADEM GÖZLÜ OLSA BARİ..!”
Silivri’de belediyecilik öyle, kültür evini yapmamış demekle olmaz. Ben 4 tane kültür evi yaptım bir tanesi 900 metrede. Bir tane büyük bir kompleks yapmak için niyetlendik Silivri’nin çıkışında 40.000 metre kare. Düşündük 5000 kişi için, 2000 araçlık otopark lazım, Bakırköy 9.000 m2 yaptı ısıtma sorunu var. Bir salon açacaksınız, tüm binanın ışığını yakmak lazım, 250 kişi çalışıyor. Büyük bir kompleks zaten trafik sorunu olan bir yerde yeni otopark sorunu yaratır. Çarşıda, sahildeki anaokulunu yıktık, yan yana iki binayı yapıyoruz. Üstüne 1000 kişilik salon yapacağız, direksiz, tüm denizi görecek. Yapı yasağı bitti temeli atılacak, altına bütün sosyal projeleri, Engelli Yaşlı Koordinasyon Merkezi ve Gıda Bankası oraya taşıyoruz. 400 yıllık tarihi olan o binaları satın aldık. Orası Kültür Merkezi değil mi? Nalbur, hırdavatçı dükkânı mı oralar? Ben göreve başladığımda, Silivri’de Tiyatro binası var mıydı? Dört tane kültür merkezi binamız var. O dört binanın aynısını şehrin karşısına da yapacağız. Ortası bedesten bahçe gibi olacak. 5000 kişiyi bir yerde toplarsanız, ne araç, ne otopark Silivri’nin bu yapısında mümkün değil. İlçemizin her tarafında kültür hizmetlerini yayalım istiyoruz. 2009 yılında Büyükşehir Kanunu çıktı, kanundan önce 900 kişilik Ortaköy, 9 meclis üyesi var, 5 kişi oturup karar veriyor. Tarlalar arsa oluyor, tarlalar fabrika oluyor ondan önce 1580 sayılı kanunda, öyle yetkileri vardı. Şimdi öyle bir şey yok. Yerel yönetimlerdeki belediyecilikte, hizmetten ne anlıyorsunuz? Bir kentin geleceği neye göre belirleniyor? Bu şehirde, yeşil renk var doğal bir sınır çizmiş, 42 km denizi var, 7000 yıllıkta tarih var. Bu şehirde belediye başkanının ne ile ilgilenmesi lazım? Bir; Ekolojik Tarımla ilgilenecek, denizi nimet sayacak, Kıyı Balıkçılığı olacak, mimariyi denize göre yapacak. Denize göre ulaşım, yaşam, bunu ilke edineceksin. Denizden meslek getireceksin, hizmetten anladıkları bina illa marina ya da beton! 7000 yıllık tarih, din ve kültür turizmi. 400 yıllık binaları tiyatro binası yapıyoruz. Kültürümüzde eskiden suç işlendiğin de tiyatroya gitmeme cezası veriliyormuş. Göreve başladığım da odamda alkış sesleri geliyordu. Baktım ki gelin damat Yazı İşleri Müdürümüzün odasında nikâh kıyıyor. Bana kör diyenler badem gözlü olsa bari..! 2009 yılında nikâh kıyılıyordu, nikâh salonu yoktu. Sergi salonumuz yoktu. Müzemiz yoktu. Ben geldim de bir ayıptan kurtulduk. Bu kentin hafızası yoktu, kent alzheimer gibiydi. Bir milyar 750 milyon Müslüman, Makedonya kapılarında botlara binip kaçıyor. Afganistan’da gıda yok, üretim yok, müze yok, hafıza yok, sanat yok, halk oyunları yok. Bizim bugün 4000 tane kursiyerimiz var. Sanatla sporla, 7000 çocuğa spor forması giydirdim ben. Hizmetten bahsediyorlar ya 8000 çocuğa adını ilk kez duymuşlardır “Skolyoz Taraması” yaptırdım, kemik taraması. Çocuğunun hastalık riski olabileceğini önceden ailelere bildirdik. Hangi belediye yapıyor bunu?
“BENİM DERDİM KAVGA ETMEK DEĞİL, SİLİVRİ’Yİ KORUMAK”
Türkiye’de ilk defa Sit Alanı olmak istiyoruz diye başvurusunu yaptık. 2016’da bunu yayınlattık. Bu kavram Türkiye’de yeni. Tarım Sit Alanı ilan ettik, Ayasofya Camisi gibi. Yeni şeyler ekmeye başladıktan sonra, Tarım Lisesi açtık. Türkiye’de Tarım Lisesi olan tek belediye benim..! Bizim 500 km2 tarım toprağımız, yeşil alanımız var, tabi ki Tarım Lisesi açacağım! Swot analizi denir bir kentin güçlü yanlarını öğrenirsin, 500 km2 tarım, toprağım var. Bunları yaratan bir yapıyı burada kurmuş olduk. Fabrikaların olduğu, serbest bölgelerin olduğu silikon vadisi ile milyonlarca gence adını bile ilk defa duyduğunuz meslekleri öğreteceğiz, yetiştireceğiz. Ambalajlama mühendisliği, depolama mühendisliği, bunlar yeni, geleceğin meslekleri. Silivri’de kurduğumuz belediyecilik anlayışımız; Silivri’de iş, herkese iş, nitelikli iş. İş olmayan yerde huzur olur mu? Üretim yaratacağız, refah yaratacağız, bunu kültürel dayanışma ile sağlayacağız. Mahalle evimizde ilk gittiğimiz de 6 kişi vardı. Önceleri mahalle evlerimize gelmekte çekinen kadınlarımız, şimdilerde hocamız oldu eğitim veriyorlar. Kendileri geliştirdiler, kursiyerlerimiz 1200’e çıktı. 13 Mahalle Evi’ne ulaştık. Birleşeceğiz, barışacağız, üreteceğiz ve paylaşacağız. Kendi çocuğuma ne istiyorsam Silivri içinde aynısını istiyorum. Yerel yöneticilik böyle yapılır. Çoluğumun çocuğunun geleceği, umudu iş bulabilmesi hizmet anlayışıdır. Beton lobileri, arazi çeteleri… Ben de belgeleri var o çetelerle protokol imzalayıp, 6000 dönüm tarım alanlarında yağmalatmak için uğraştılar. Benim derdim kavga etmek değil, Silivri’yi korumak. Üstüme geldiler yok arazilerin değeri düşmüş, ilk defa Tarım Arsası tanımı yaptık. Sanayi arsalarının 3 katı pahalı, 10 dönüm arsası olanı parmakla gösterecekler. Kanmasınlar, satmasınlar.
“BİZE EMENET EDİLEN GENÇLERE GELECEK VAAD EDİYORUZ”
Atatürk, Orman Çiftliği’ni neden Ankara’da kurmuş? Tarım Urfa’da çıkmış, neden orada yapmamış. Orda başladığında kimse anlam verememiş, bunun adı Kent ve Kent Çevresi Tarım. Burada büyütüp açığa çıkarıp, Anadolu’ya götüreceğiz. Hollandalılar bunu örnek alıp yapıyorlar. İstanbul’un yanında ikinci yapan biziz. Her sene 75 dönüm Karabuğday tohumu ekip, Anadolu’ya gönderiyoruz. Burada yetiştirip oraya gönderiyoruz, 8 Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep’te var içlerinde geldi projemizi bizden örnek aldı uyguluyor. Biz burada ne yaptığımızı biliyoruz. Oturup dervişler gibi, tekke de çile çeker gibi çalışıp, bir kentin toprağın altında üstüne de var diye bilerek çalışacaksınız. Size emanet edilen canlara gelecek vaad edeceksiniz. Bu kente bunu vermeye gayret gösteriyorum. Hepinizin huzurunda bu gayreti vereceğime söz veriyorum.”