CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce, dün TBMM Basın Kapısı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. İnce, açıklamalarına başlamadan önce televizyon kanallarında Erdoğan’ın konuşmasına yer verildiğinin söylenmesi üzerine, “O zaman Erdoğan’ın konuşması bitene kadar başlamayacağım” diyerek beklemeye başladı. Erdoğan’ın konuşması bittikten sonra açıklamalarına başlayan İnce, “Türkiye’deki içler acısı hale bakın. Bütün kanallar Erdoğan tarafından tutulmuş, bekliyoruz burada derdimizi anlatalım diye. O bitti şimdi Başbakan başladı. Herhalde Başbakan bitince bakanlar başlayacak. Ben bunları millete anlatacağım. Kanalların önünde mitingleri yapacağım” dedi. İnce, şunları kaydetti:
‘Derdimiz bozuk düzen’
“Cumhurbaşkanı adaylarından randevu talep ettim. Demirtaş’tan randevu isteyemedim, AKP’li Adalet Bakanı’ndan izin istedim. Eğer izin verirse çarşamba günü ziyaret edeceğim. Erdoğan randevu verirse saraya davet ederse gideceğim, parti genel merkezine davet ederse oraya da gideceğim. Randevu vermezse de canı sağolsun. Siyasette dili değiştireceğiz. Siyasetçiler bilim, gelecek, mutluluk konuşacak. Bizim derdimiz Erdoğan’ı indirmek değil. Bizim derdimiz bozuk düzeni değiştirmek.” İnce, “Erdoğan, diyor ki, ‘muasır medeniyet seviyesine çıkacağız’. Çok güzel. Batı’da seçimler şöyle oluyor.
‘O Erbakan, ben Ecevit ekolünden’
İnce, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nu ziyaret etti. 45 dakika süren görüşmede, Erdoğan ve Bahçeli’nin “ayrıştırıcı” ve “kutuplaştırıcı” bir tutum sergilediği dile getirildi. Ziyaretin ardından açıklamalarda bulunan İnce, “Amacımız centilmenlik ortamında seçimin yaşanması. Sayın Genel Başkan ile ben zaten Türkiye’de uzlaşma kültürünün başlangıç felsefesinden gelen insanlarız. Yani Kıbrıs Barış Harekatı’nın yapıldığı günlere geri dönersek, rahmetli Erbakan’ın ekolünden gelen Sayın Genel Başkan ile Ecevit’in ekolünden gelen benim yarışırken o eski uzlaşma kültürüne yeniden Türkiye’nin ihtiyacı var” dedi.
Adaylar televizyon programına çıkıyorlar, tartışıyorlar. Ben hazırım. Sayın Erdoğan sizinle ve diğer adaylarla, gelin televizyonda tartışalım” dedi. 24 Haziran seçimlerine ilişkin ilk vaatlerini de paylaşan İnce, şunları söyledi: “Benim derdim gençler, çocuklar. Allah’ın izni milletin isteğiyle Cumhurbaşkanı olduğumda, gençlere ilk müjdemi veriyorum. 19 Mayıs ve 29 Ekim’de size ihtiyaçlarınızı gidermek için 500 lira para vereceğiz. 19 Mayıs’ta gençlik bursu, 29 Ekim’de Cumhuriyet bursu. Bu parayı nereden bulacaksın diye soranlara; sarayı 6 ay süreyle halka açacağım. Halk görecek. Sonra kapatacağım ve oradan edeceğim tasarrufla bursu vereceğim. Sarayı bu ülkenin ilk 5 bine girmiş en zeki çocuklarına vereceğim. Orayı bir bilim merkezi yapacağım. Meydanlarda bağırılıp çağırılmayacağı için Cumhurbaşkanı’na hakaret de edilmeyecek. Dolayısıyla Cumhurbaşkanına hakaret maddesini kaldıracağız. Eleştirirse eleştirir, kimseye dava açmayacağız.”
Asansör tartışması
İnce, TBMM’deki açıklamasının ardından CHP Genel Merkezi’ne geldi. İnce ve beraberindekilerin bina girişindeki kalabalık bir asansöre binmesiyle ağırlık limiti aşılınca asansör hareket edemedi. Bu sırada “birinin inmesi lazım” uyarılarına tepki verilmemesi üzerine İnce, “ben ineyim ya ben ineyim” diyerek asansörden indi, ardından ise, “Partinin niye iktidar olamadığı belli. Bu kafayla iktidar olmaz. Böyle bir şey olur mu ya?” ifadeleriyle duruma tepki gösterdi. Daha sonra bazı kişiler asansörden inerek İnce’ye yer verdi.
Gülümse İstemi
İnce, açıklamalarına başlamadan önce Milliyet’in meslekte yarım asrı geride bırakan duayen foto muhabiri Mustafa İstemi ile sohbet ederken, “16 yıl kahrımızı çektin, bir kere de ben senin fotoğrafını çekeyim” dedi. Fotoğraf makinesini alan İnce, poz vermesini istediği İstemi’nin fotoğraflarını çekti.
Kaynak: Savaş ATAK
