Akademinin yöneticisi Hakan Dağlı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2013’te kurulan akademide eğitime 170 öğrenciyle başladıklarını belirterek, akademinin dördüncü yılında 470 öğrenciyle eğitime devam ettiklerini söyledi.
Toplumun farklı kesimlerinden birçok kişiye ders verdiklerinin altını çizen Dağlı, “Ev hanımı, lisans, yüksek lisans, hatta doktora yapan öğrencilerimiz var. Branşına göre öğrencilerimiz değişiyor. Çünkü her branşın grubu seviyeyi belirliyor. Özellikle kağıt konservasyonu noktasında yüksek lisansın çok ötesinde bir eğitim veriyoruz.” dedi.
Hakan Dağlı, belediyenin kültür hizmeti olarak eğitimleri ücretsiz verdiğini vurgulayarak, “Akademide temel eğitim ve proje gruplarımız var. Öğrenciler, kayıt sırasında yaptığımız sınavdan sonra, 14 farklı branşta üç yıl temel eğitim alabiliyor. Eğitimlerde en az 20 kişilik gruplar var. Üç yıllık eğitimi bitiren ve bu üç yıllık süreyi çok iyi değerlendiren öğrenciler proje grubuna dahil oluyor. Proje grubunda da iki yıl eğitim alıyorlar.” diye konuştu.
“Branşlarımız geleneksel sanatlar ağırlıklı”
Proje gruplarıyla kültür ve sanat alanında kaliteli bireyler yetiştirmek istediklerine vurgu yapan Dağlı, branş eğitimlerinin yanı sıra akademide zorunlu sanat tarihi dersi verildiğini de sözlerine ekledi.
Dağlı, proje gruplarında eğitimini tamamlayan kişilerin daha sonra kültür merkezlerinde açılan atölyelerde öğretici olduklarını dile getirerek, “Toplam 16 branşta, 34 grubumuz var. Branşlarımız geleneksel sanatlar ağırlıklı. Hat, tezhip, ebru, çini gibi ana branşlar akademide her yıl yer alıyor. Bir de sanat branşlarının yanı sıra Osmanlıca, desen tasarımı, temel sanat, bilimsel bitki illüstrasyonu gibi destekleyici de dersler var.” ifadelerini kullandı.
Eğitimlerde titiz ve disiplinli davrandıklarına dikkati çeken Dağlı, şöyle devam etti:
“Öğrencileri üç aşamadan geçiriyoruz. Yazılı sınav ve yetenek sınavı sonrasında mülakata alıyoruz. Aslında biz temele bakmıyoruz. Bizim bir duruşumuz var. Gerçekten de hakkıyla bu işi yapanı istiyoruz. Ağır bir disiplin anlayışıyla öğrencilerimiz vizelere, finallere giriyor. Buradan mezun olurken de bir bitirme projesi var. Bunları yapabilmesi için öğrencinin son derece ilgili ve disiplinli olması lazım. Eğitimlerde üç gün devamsızlık yapan öğrencinin akademiyle ilişkisi kesiliyor. Hassas davranmaya çalışıyoruz. Her şey hakkıyla yapılsın istiyoruz. Yaptığımız işler duyuluyor ve kurumumuza dahil olmak isteyenlerin sayısı da giderek artıyor. Türkiye’nin birçok yerinden hatta yurtdışından gelen öğrencimiz bulunuyor.”
“Anaokulundan, liselere kadar atölye çalışmaları yürütmeye başladık”
Hakan Dağlı her yıl sergi, çalıştay, panel, konferans ve konser gibi 80’e yakın etkinlik düzenlediklerine işaret ederek, “Okullarla birlikte yürüttüğümüz çalışmalar da var. Osmanlı’da sanata başlama yaşı çok çok erken. 9-10 yaşındaki çocuklar ustalaşıyorlar ve 16-17 yaşında büyük bir sanatsal birikime ulaşıyorlar. Bu minvalde anaokulundan, liselere kadar atölye çalışmaları yürütmeye başladık. Siz gençlere gittiğiniz zaman onlar da size gelmeye başlıyorlar. Ortaya çok güzel bir enerji çıkıyor. Gençlere ne kadar çok ulaşırsak, hem bizim için hem de ülke için iyi olacaktır. Çünkü sanatla uğraşan öğrenci, şiddetten ve kötü alışkanlıklardan da uzak duracaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Akademi bünyesinde bugüne kadar 75 atölye çalışmasına imza attıklarını ifade eden Dağlı, iki bin 500 öğrenciye eğitim verdiklerini, yetenekli öğrencileri yaz dönemindeki sanat akademisine dahil ettiklerini kaydetti.
Dağlı, akademi bünyesindeki kültür sanat etkinliklerine de değinerek, “Sanat ustalarının konuk olduğu ‘Ustalarla Atölye Sohbeti’ ve ‘Geleneksel Sanat Sohbeti’ isimli programlarımız var. Sohbet, söyleşi, müzik programı ve seminer gibi 4-5 ayaktan oluşan bir kültür sanat faaliyeti gerçekleştiriyoruz. Bunlardan bir tanesi de sergi. Küçükçekmece Müzik Akademisi’yle, Geleneksel Sanatlar Akademisi’nin ortak projesi olan ‘Ehl-i Makam’ adlı bir müzik programı da düzenliyoruz. Her ay farklı bir konuk gelerek, müzik icra ediyor.” dedi.