HDP’nin gazeteci Adayı Çetin Yılmaz, meslektaşlarıyla bir araya geldi, ülke gündemine dair önemli açıklamalarda bulundu
HDP, TÜRKİYE’NİN KAZANIMIDIR
Meslektaşlarını kahvaltıda ağırlayan HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Gazeteci Çetin Yılmaz, HDP’nin barajı geçmesinin Türkiye için önemli bir mihenk taşı olduğunu ifade ederek, “1 Kasım seçimlerinde HDP’nin alacağı oy oranı Türkiye halklarının kazanımı olacaktır” şeklinde konuştu
HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı Gazeteci Çetin Yılmaz, meslektaşlarıyla kahvaltıda bir araya geldi. Euro Park Otel’de düzenlenen kahvaltıya çok sayıda gazetecinin yanı sıra HDP İstanbul Milletvekili Ali Kenanoğlu, HDP İstanbul Milletvekili Adayı Avukat Sidar Duman, HDP Beylikdüzü İlçe yöneticileri de katıldı. Basın mensuplarının yoğun ilgi gösterdiği toplantıya, gazeteci Çetin Yılmaz’ın sözleri damga vurdu
“CANI YANANIN ELİ AĞIR OLUR”
Kahvaltıda bir konuşma yapan HDP İstanbul 3. Bölge Milletvekili Adayı gazeteci Çetin Yılmaz, neden siyasete atıldığını anlattı. Basın emekçilerinin ülke gündemini en iyi bilen isimler olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Toplumun çıkarlarını bireysel çıkarların önünde tutarak bir adım öne çıktım. Derler ya, canı yananın eli ağır olur. Musa Anter’lerin, Uğur Mumcu’ların, Metin Göktepe’lerin katledildiği tarihimizle yüzleşmek zorundayız. Benim de HDP’yi seçmemdeki etkenlerden biri özellikle Kobani direnişlerinde Esenyurt’ta yaşananları duyurmamdan sonra bir seçilmiş tarafından hedef gösterilmem olmuştur. O dönem ben bir gecede evimi taşımak zorunda kaldım ama bu benim için yolun başlangıcıdır. Bundan sonra da aynı yolda yürümeye devam edeceğim” dedi.
HDP’nin barajı geçmesinin Türkiye için önemli bir mihenk taşı olduğunu ifade eden Yılmaz, “1 Kasım seçimlerinde HDP’nin alacağı oy oranı Türkiye halklarının başarı ve kazanım oranı olacaktır” şeklinde konuştu.
“KARDEŞLİK EŞİTLİK İLE OLUR”
Daha sonra konuşan HDP Milletvekili Ali Kenanoğlu ise ülke gündemiyle ilgili görüşlerini dile getirdi. “Eline sazı alan kardeşlikten bahsediyor. Kürtler bizim kardeşimiz, Aleviler bizim kardeşimiz diyor. Yok böyle bir hikaye. Kardeşlik ancak hakla, hukukla, adaletle olur. Eşitlik olmadan kardeşlik olmaz. Siz evinizde çocuklarınıza eşit davranmıyorsanız, bir zaman sonra onlar arasında huzursuzluk, kavga çıkar; sonuçta da birisi o evi terk eder. Bu ülke için de geçerli. Eğer eşitliği sağlamadığınız taktirde o ülkeyi birileri terk etmek isteyecektir. Bu nedenle bölücü olan bizim ülkemizin yasalarıdır. Yasalar eşitlikçi olmadığı için bu ülke 90 yıldır bölünme korkusu yaşıyor” diye konuştu.
HDP’nin Türkiye’nin şemsiye partisi olduğunu söyleyen Kenanoğlu, “7 Haziran’da Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk meclisi gibi bir meclis oluşturduk. Ama elde ettiğimiz bu başarı sarayın korkulu rüyasıydı ve rüya gerçekleşti. HDP sadece barajı aşmakla kalmadı; yüzde 13 oy alarak AKP’nin de tek başına iktidar olmasını engelledi. 1 Kasım seçimlerinde HDP daha da güçlenerek çıkacak ve bu ülke koalisyonla, ortaklaşma kültürüyle yönetilecek” ifadesini kullandı.
“BAŞKANLIK HAYALİ SUYA DÜŞECEK”
7 Haziran seçimlerinin ardından yaşanan terör olaylarına da değinen Kenanoğlu, ilginç bir iddiada bulundu. Kenanoğlu, “Bu operasyonları direk Saray’a bağlı özel kuvvetler yönetiyor. Ne asker ne de polis bu işin içinde. Bu özel kuvvetler ne asker dinliyor, ne polis dinliyor, ne garnizon komutanı dinliyor, ne de valiyi dinliyor. Direk ‘Saray’dan aldıkları emirleri uyguluyor. O sivil ölümlerinin hepsinde bunların parmağı var. Asker ve polis de ‘bu iş eninde sonunda masada çözülecek. O zaman biz niye ölüyoruz?’ diye soruyor. Bu savaşı böyle devam ettirmeleri mümkün değil. Çünkü ne halk ne de polis ve asker desteği var. Belki 1 Kasım’a kadar sürdüreceklerdir. Eğer bizim oyumuz yükselirse Saray şunu görecek; yaptığı operasyonlar bir sonuç vermiyor. Eğer düşerse ‘demek ki tepelerine bindiğimde sonuç alıyorum’ diyecek ve toplumun tüm katmanları için baskı rejimini sürdürmeye devam edecektir. Askerler, polisler, çocuklar 7 Haziran seçimlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan başkan olamadığı için ölüyor. Kandil de bunun için bombalanmaya başlandı. Eğer 1 Kasım seçimlerinde Tayyip Erdoğan’ın başkanlık hayalleri suya düşerse, umudu kesilirse bu çocuklar boş yere ölmezler ve yineden masaya dönmek zorunda kalınır” ifadelerini kullandı.