Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt ve Siyaset Bilimci Prof. Dr. Fatmagül Berktay’ın başkanlığında, dün Şehit Erol Olçok Kültür Merkezi’nde başlayan ‘Dirençli Kentler Dirençli Kadınlar’ çalıştayı fırsat eşitliği ve kadınların kent içindeki rolünün artırılması yönünde çalışmalar yapıldı. Esenyurt Belediyesi, Esenyurt Kent Konseyi ile Küresel Eşitlik ve Kapsayıcılık Ağı iş birliğinde kadınların daha eşit ve kapsayıcı kentlerde söz sahibi olabilmesi amacıyla düzenlenen çalıştaya; kadın sivil toplum uzmanları, kadın akademisyenler, kadın araştırmacılar, kadın muhtarlar, kadın belediye meclis üyeleri ve kadın aktivistler katıldı. Dokuz oturumdan oluşan çalıştayda; “Kentsel Yoksulluğa Karşı Dirençli Kentler İnşa Etmek”, “Kadına Yönelik Şiddete Karşı Dirençli Kentler İnşa Etmek”, “Göç Yönetiminde Dirençli Kentler ve Dirençli Kadınlar Oluşturma”, “Kadın İstihdamının ve Emeğinin Karşılaştığı Sorunlar ve Kooperatifçilik”, “Mahalleden Kente Yerel Katılım Bağlamında Kadınlar” gibi başlıklar masaya yatırıldı. Çalıştaya katılan kadınlar, Esenyurt Belediyesi’nin kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleriyle kadın dostu çalışmalar yapmasının çok kıymetli olduğunu vurguladı.
“Birlikte Mücadele Edilmesi Gereken Bir Alan”
Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Prof. Dr. Songül Sallangül: “Burada kadına yönelik şiddet olgusu ele alındığından dolayı şiddetin tanımlanmasından, şiddetin farkındalığının nasıl geliştirileceğine ve dolayısıyla da şiddetin önlenmesinde yer alan temel kurum kuruluş ve özelinde belediyenin çoklu bir etkinliği geleceğine vizyon tutmak, kadına yönelik şiddetle mücadeleyi birlikte daha etkili ve etkin nasıl yapabiliriz, bu sorular üzerinde akıl yürütmesi yaptık. Buradan birkaç sayfalık bir çıktı oluşturacağız ama bence en önemlisi kadına yönelik şiddetle mücadele süreci çok boyutlu bir süreç ve birlikte mücadele edilmesi gereken bir alan. Belediyelerin bu süreç içerisinde çok ciddi rol oynaması gerekiyor. Çünkü yerelde hizmet sunan kuruluşlar olan yerel yönetimler ve belediyelerin bu süreçte daha fazla rol oynaması ve kaynaklarını daha etkin bir biçimde kullanması gerekiyor. Çünkü kentlerin sahibi ve kentlerin kullanıcısı olan her iki cins ama burada baktığımız zaman yaşamın pratiğinde kadınlar daha az faydalanıyor. Kadına yönelik şiddeti yaşamış kadınların özel desteklere de ihtiyacı var. O yüzden biz belediyelerin rolleri üzerinde durduk. Çünkü İstanbul Sözleşmesi her ne kadar kaldırılmış olsa da belediyelere çok ciddi iş düşüyor. Belediyeler özellikle insan yaşamının bedensel bütünlüğünü korumak kadar geleceğini savunarak bu geleceğe katkı sunması gereken kuruluşlar. O nedenle kadına yönelik şiddetin hem önlenmesi hem politika değiştirilmesi hem de bu süreçte kadınların ve tüm personelin birlikte çalışması gerekiyor. O yüzden biz önerilerimizde de genel kadına yönelik şiddetin ve sürecin ortasına geçerek belediyeler neler yapmalı diyerek Esenyurt Belediyesi’ne de bir yol haritası çizmeye çalıştık.”
“Kadınların Zaten Her Koşulda Bir Direnci Var”
Ortak Yaşamı Geliştirme Vakfı Kadın Başkan Yardımcısı Hilal Dokuzcan: “Biz özellikle kent hakkı üzerinden kadınların yerel hizmetlere erişim ve değerlendirmesi noktasında bir çalışma yaptık. ‘Dirençli Kentler Dirençli Kadınlar’ derken, kadınların zaten her koşulda bir direnci var. Yerel hizmetlere nasıl bölüştürülebileceğimiz temel sorularımız içindeydi. Hak konusu önemliydi. Biraz da pandemide yaşananlar sonucunda yeni ihtiyaçlar ve bu ihtiyaçlara kadınların erişimi önemliydi. Güvenli kentlerin, güvenli mahallelerin; gece sokağa çıkmak, oralarda yaşanan sorunların nasıl aşılabileceği, ulaşım, kültür-sanata erişim, spor faaliyetlerinden yararlanma ve tabii ki istihdam, ekonomi sorunu gibi ana konuları ele aldık. Güvenli ve sağlıklı kentler aslında kadınların en temel hakkı olan hizmetler. Esenyurt Belediyesi’nin böyle bir çalışma yapması çok önemli, çünkü Esenyurt çok fazla nüfusa ve farklı sosyoekonomik yapılara sahip bir ilçe. Dolayısıyla buradan çıkacak değerlendirmelerin gerçekten bir örnek oluşturacağını ve önümüzdeki süreçte de bütün bu sivil toplum örgütleriyle verimli ve değerli bir çalışma olacağını görüyoruz.”
“Böyle Bir Masaya İlk Defa Oturdum”
CHP Esenyurt Kadın Kolları Başkanı ve Belediye Meclis Üyesi Emine Polat: “Kadınları böyle bir araya getirerek bilimsel olarak kadınların, kadın haklarının, kadınların düşüncelerini burada birebir anlatmak, bu masada bir moderatör eşliğinde bunları anlatmak… Kadınlar siyasetten daha çok nasıl yararlanabilir ya da kadınlar siyasette daha nasıl başarılı olabilir bunu masamıza yatırdık. Çok başarılı geçti. Kadınlar siyasette istediğimiz kadar yer alıyor mu? Almıyor. Diyoruz ki ‘Evrensel olan her şey kadının eseri’, bunun için de siyaset yapmamız gerekir. Siyaseten ilerlememiz gerekir. Bilimsel olarak da Esenyurt özelinde bir şeyler yapmamız lazım. Böyle bir masaya ilk defa oturdum. Daha önce böyle bir çalıştayı il dışında bir ilde yapmıştık. Şimdi ilk defa Esenyurt’ta yapıyoruz. Çok başarılı olduğunu düşünüyorum.”
“Bizim İçin Hayâldi”
Esenyurt Kent Konseyi Kadın Meclis Başkanı Çiğdem Çınar: “Esenyurt Kent Konseyi’ndeki kadınların en büyük hayâllerinden birini gerçekleştirdik. Eskiden böyle şeyleri Esenyurt’ta yapmak bizim için hayâldi, şimdi bunun gerçekleştiğini görmek bizi çok mutlu etti. Katılımcı arkadaşlardan çok verimli sonuçlar çıkacağına inanıyorum, hepsi alanlarında çok uzman kişiler. Burada olmaktan çok mutluyum, sonuçları çok merak ederek bekliyorum. Buradaki sonuçların Esenyurt’a özellikle kadınlarla ilgili çok faydası olacağını düşünüyorum. Bu kadar güzel bir zamana denk getirmiş olmamız da benim için ayrıca büyük bir mutluluk. Başkanımıza çok teşekkür ederim, bu konuda bize çok destek oldu.”
“Yerelin Sorunlarını En Çok Yaşayan Kadınlardır”
İmece Ev İşleri Sendika Üyesi Tülay Korkutan: “Güzel bir çalıştaydı. Güzel işler çıktı. Yerel yönetimlerin, kadın sorunlarına yönelik böyle çalıştaylar ve etkinlikler yapması çok önemli. Yerelin sorunlarını en çok yaşayan kadınlardır. Örneğin; su kesilir kadınlar sorun çeker, çocuklara bakacak bir yer bulamaz, çünkü kreş yoktur, istihdamda kadınların yeri çok azdır. O yüzden belediyelerin kadın dostu, kadınların taleplerine çözüm üreten bir politika yürütmesi, en azından hepsini gerçekleştirmese de yol ve yöntemlerini kadın örgütleriyle, sivil toplum örgütleriyle tartışması kıymetli ve önemli bir şey diye düşünüyorum. Bizim, yani çeşitli sendikaların da belediyeleri sürekli denetlemesi, sürekli iş yapması; bu çalışmalar gerçekten hayata geçiriliyor mu, bunun cevaplarının alınması gerekiyor. Öbür türlü tek başına sadece temsili siyasette kalabiliriz, hayata geçiremeyiz.”
“Hem Teori Hem De Sahanın Buluştuğu Bir Çalışmaydı“
Sosyal Hizmetler Uzmanı Gizem Sarıtaş: “Bu çalıştaya katılmak oldukça değerliydi, çünkü hem kendi grubumuzda hem de yemek esnasında diğer katılımcılarla konuşma fırsatımız oldu. Lise öğrencisi bir genç kadına denk geldim, hayâllerinden bahsetti. Onun dışında kendi ekip içimizde engelli arkadaşımız vardı. Hem teori hem de sahanın buluştuğu bir çalışmaydı. Dolayısıyla birbirimizden beslenmek ve birbirimizi beslemek çok değerli kavramlar, bunun için teşekkür ediyorum.”
“Kentin Hepimiz İçin Daha Yaşanılabilir Olmasını Diliyorum”
Sivil Toplumcu ve Araştırmacı Ayşe Kaşıkırık: “Çalıştayın amacı da sloganımızda da olan kente ve kendimize umut olabilmek. Bu umudu oturduğumuz yerden değil çalışarak, üreterek, sorunlarımızı dile getirerek ve bu sorunlara çözümler üreterek yapabiliriz. Bu sebeple bu çalıştayı düzenlediği için belediyeye, kent konseyine ve dernekten tüm emeği geçen arkadaşlara çok teşekkür ederim. Bu organizasyon için ayrıca belediyeye çok teşekkür ediyorum. A’dan Z’ye, lojistikten uygulanmasına kadar çok iyi bir organizasyon oldu. Bu çalıştayın bundan sonra yapılacak olan çalıştaylara umut ve ilham olmasını, kentin tüm kadınlar, çocuklar, engelliler, yaşlılar, mülteciler ve göçmenler hepimiz için daha yaşanılabilir olmasını diliyorum.”
“Kronikleşmiş Algıyı Değiştirerek Bugün Burada Bir Adım Attık”
Yazar ve Esenyurt Kent Konseyi Engelli Çalışma Grubu Sorumlusu Derya Avşar: “Buradaki çalıştayı çok çok olumlu buluyorum; özellikle erişebilirlik noktasında, eğitim noktasında, sağlık noktasında ve ekonomi noktasında. Bizim altyapılarımızı oluşturan temel olgular aslında bunlar. Alt temel noktaları iyileştirebilirsek bahsettiğimiz eğitim, sağlık, ekonomi ve erişebilirlik açısından çok daha sağlıklı bir kentsel dönüşüm ortaya çıkabilir. Buradaki oluşumu ben çok çok olumlu buluyorum, burada ortak akıl noktasında hemfikirlik ortaya çıkıyor. Bunun da Esenyurt’a yansıyacağını düşünüyorum. Şiddet olayları ve bilinçsizlik ile Esenyurt hep bu şekilde lanse ediliyor. Biz bu kronikleşmiş algıyı değiştirerek bugün burada bir adım attık.”
Çalıştay’ın sonuçları, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nde kamuoyu ile paylaşılacak.