Silivri Belediyesi, 15 Eylül’de tüm dünyada eş zamanlı gerçekleşecek sokak temizliğini gerçekleştirdi. Dünya Çöp Toplama Günü’nde, Silivri Kent Konseyi ve İstanbul Rumeli Üniversitesi işbirliği Silivri Sokakları’nda çöpler toplanarak “Çöpünü sokağa atma, çöp kutusuna at” sloganıyla farkındalık yaratıldı. Kampanya kapsamında, 15 Eylül Cumartesi saat 12.00 Silivri Fatih Mahallesi Havuzlu Kahve Meydanı’nda toplanan çöplerle birlikte Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar basın açıklaması gerçekleştirdi.
Düzenlenen etkinliğe, Silivri Belediye Başkan Yardımcıları, Belediye Meclis Üyeleri, Dernek ve STK Başkanları da katılım göstererek destek verdi.
“HERKES KENDİ EVİNİN ÖNÜNÜ SÜPÜRSE ŞEHİR TERTEMİZ OLUR”
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar “Bugün burada dünyanın en büyük “SİVİL ÇEVRE TEMİZLİK HAREKETİ”ne katılarak bir tarih yazmak için toplandık” diyerek konuşmaya başladı. Işıklar; “ Dünyada yaklaşık 100 milyon ton katı atık olduğu düşünülüyor. Dünya Bankası’nın hazırladığı 2012 atık raporuna göre Türkiye günde yaklaşık 86.500 ton atık üretiyor; bu haliyle raporun hazırlandığı 161 ülke içinde 12. sırada bulunuyor. Eğer Türkiye aynı hızla atık üretmeye devam ederse 2025 yılında günde yaklaşık 136 bin tonla 161 ülke içerisinde en fazla atık üreten 8. ülke olacak. Dünya Temizlik Kampanyası’nın bir kolu olan Let’s Do It ! (Haydi Yapalım!) fikri 2008 yılında küçük bir Baltık ülkesi olan Estonya’da filizlendi. Bu hayli basit ve pratik olan bu felsefe ile 3 Mart tarihinde 50.000 kişi bir araya gelerek, 10.000 ton çöpü 5 saat içinde temizledi. Estonya hükümeti bu işi kendi öz kaynaklarıyla yapmak isteseydi, hükümetin 3 yılına ve 22.500.000 Euro ya mal olacaktı.
Dünyanın dört bir yanında uygulanan bu koca yürekli gönüllülük hareketi, odağımıza insanı koyarak yeşerttiğimiz Silivri’mizde neden olmasın dedik ve kolları sıvadık. Her ne kadar Almanya’da İngiltere’de yasa bizde ütopya olsa da, işin çıkışı Goethe’den..
“Herkes kendi evinin önünü süpürürse, şehir tertemiz olur..” Araştırmalara göre insanlar pis buldukları yeri pis bırakıyor.. Temiz buldukları yere ise özen gösteriyorlar. Ülkemizde insanlar, çöp toplayan birini gördüğünde izlemektense, yardım etmeyi tercih ediyorlar.
Yani yardım etmek gibi temizlik de bulaşıcı.. Bizler 42 kilometre sahil şeridimizle, bir sahil kasabasının olmazsa olmazı deniz ve balık kültürüne sahibiz. Ne yazık ki bilinçsizce doğaya atılan bu atıklar ciddi bir kirliliğe sebep olarak, Marmara’nın tuz oranı ve buranın Allah vergisi doğal aromasına borçlu olduğumuz çok çeşitli balık zenginliğini 5-6 türe kadar düşürdü. İşte bu noktada doğal kaynaklarımızı, 430 kilometrekarelik tarım topraklarımızı korumak adına verdiğimiz mücadele, gün geçtikçe yayılarak, sokağa inerek, vatandaşlarımıza farkındalık kazandırılarak büyüdü ve sizlerden aldığımız destekle meyvelerini vermeye başladı. Çevreyi kirletmek yalnızca atıkla olmaz, betonla, demirle ve onun getirdiği rantla mahvedilen İstanbul üzerimize vahşice akıp gelirken, biz burada kent ve kent çevresi tarımını geliştirme çabamızla da bir çeşit beton kirliliğinin önüne geçmiş oluyoruz.
Öyleyse, gelecek nesillere bırakılacak temiz bir çevre yoksa tarım yok,
TARIM YOKSA GELECEK TE YOK..!