enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,7506
EURO
36,6198
ALTIN
2.964,99
BIST
9.860,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
11°C
İstanbul
11°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
12°C
Perşembe Çok Bulutlu
14°C
Cuma Az Bulutlu
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C
DİKEY REKLAM
DİKEY REKLAM

BAŞKAN YILMAZ’DAN KADINLAR GÜNÜNDE ÖNEMLİ MESAJLAR

BAŞKAN YILMAZ’DAN KADINLAR GÜNÜNDE ÖNEMLİ MESAJLAR
09.03.2022
102
A+
A-

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Silivri Belediyesi tarafından düzenlenen programda konuşan Başkan Yılmaz, “Tüm kadınlarımızın ve aziz şehitlerimizin muhterem annelerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nü kutluyor, saygılarımı sunuyorum.” dedi.

Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle Silivri Belediyesi tarafından düzenlenen programda konuştu. Kadınların gününü kutlayan Başkan Yılmaz, konuşmasında şu ifadelere yer verdi:

“Her yıl 8 Mart günü geldiğinde hem ülkemizde hem de dünya üzerinde kadınlar konuşuluyor, kadınlarla ilgili değerlendirmeler herkesin bilgisi çerçevesinde yapılıyor.

Mazisi 165 yılı bulan, demokratik nitelikli bir mücadelenin yıl dönümünde, kadın haklarıyla ilgili herkes, yerkürenin her zemininde kanaat ve yorumlarını paylaşıyor.

Aynısı ülkemizde de gerçekleşiyor, ülkemizde de gündeme geliyor.

8 Mart 2022’de, Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle çok sayıda toplantı, panel, konferans, münazara, hatta münakaşa yapılacağı bellidir.

Biz kadın deyince ne anlamalıyız?

Beşik sallayan anne, çocuğunu doyurup, giydirip büyüten ebeveyn mi?

Biz kadın denildiğinde neyi görmeliyiz?

Evini çekip çeviren, eşine destek veren, aşını işini dert eden bir fedakârlık anıtı mı?

Biz kadını nasıl tarif etmeliyiz?

Şeref ve namus timsali, ar ve iffet simgesi mi?

Kadına baktığımızda neyin mahcubiyetini yaşamalıyız?

Dinmeyen şiddetin mi? Verilmeyen değerin mi? Eksilmeyen istismar ve cinayetlerin mi?

Kadına baktığımızda, bu söylediklerimin hepsi fazlasıyla vardır ve karşımızdadır.

En temel sorun, en bariz ayıp, kadının bir insan olduğu gerçeğinin unutuluyor, umursanmıyor oluşudur.

Kadın her şeyden önce bir insan, her şeyden önce eşref-i mahlûkattır.

Bozkırın tezenesi merhum Neşet Ertaş, kadınları tarif ederken; “Kadınlar insandır, biz ise insanoğlu” sözüyle, muazzam bir teşhis hüneri göstermiş, mutlak bir doğruya temas etmiştir.

Ancak, kadınların gönülleri yıkılmaktadır.

Kadınlar şiddete, istismara, tacize maruz kalmaktadır ki, bu dehşet tablosu insanım diyen, vicdan sahibi her kişi için utançtır.

Hz. Mevlana diyor ki: “Gönül yıkmak, Kâbe yıkmaktan daha büyük bir günahtır.”

Peki, yıkılanı nasıl onaracağız?

Yıkımı nasıl engelleyeceğiz?

Düşeni nasıl ayağa kaldıracağız?

Fiziksel, duygusal, psikolojik şiddete uğrayan kadınlarımıza ne diyeceğiz, onlarla nasıl helalleşeceğiz?

Sürekli kadına şiddetten yakınma vardır, konu herkesin dilindedir.

Sokak ortasında, adliye önünde, ev veya meskenlerin içinde, iş yerlerinde hunharca öldürülen kadınlar sadece Türkiye’nin değil, sadece bölge ülkelerinin değil, tüm insanlığın kanayan yarası, kanatlanmış çığlığıdır.

Bu çığlık masumdur, bu çığlığın gözü yaşlıdır.

Ülkemizde, 2021 yılı içinde 307 kadın katledilmiştir.

Bunların çoğunluğu ya devlet koruması altındayken ya da boşanma davası sürerken hedef olmuşlardır.

Bu yılın Ocak ayında 26, Şubat ayında ise 23 kadın cinayeti işlenmiştir.

İstismar suçuna getirilecek cezalar, ister kimyasal isterse de ebedi mahkûmiyet olsun, sonuna kadar uygulanmalı, sonuna kadar istismarcıların hesabı görülerek iyi hal falan da dikkate alınmamalıdır.

Haddi zatında idam cezası Türkiye’de konuşulmalıdır.

Gazi Mustafa Kemal Atatürk diyor ya; “Şuna inanmak gerekir ki; dünya üzerinde gördüğümüz her şey kadının eseridir.”

Böyle bir eser sahibi insan varlığına kıyılması karşısında, ne zaman ayağa kalkacağız?

Her şeyden malumat sahibi olurken, duyduğumuz, haberini aldığımız veya okuduğumuz şiddet sahnelerine, daha ne kadar tepkisiz kalacağız?

Aydınız, moderniz, çağdaşız, Cumhuriyet’in bekçisiyiz diye afra tavra satanlar, kadınları sadece çıkarları doğrultusunda akıllarına getiriyorlar.

Diğer taraftan, meczubun birisi çıkıyor, kadınlara kocalarından dayak yedikleri için şükretmelerini tavsiye edebiliyor.

Meselenin tuhaf yanı ise, bunu da din ve diyanet adına yapabiliyor.

Asansöre, yabancı bir erkek ile kadının birlikte binmesinin sakıncalarından utanmadan, sıkılmadan, yüzü kızarmadan bahsedebiliyor.

Ne ara bu kadar sapık türedi?

Hangi ara kadınlarımıza, çocuklarımıza göz koyan ahlaksızların, onları töhmet altında bırakan alçakların sesi çıkmaya başladı?

Her kadın ve çocuk istismarı insanlığa ihanettir.

Ve hiçbir ihanet, cezasız bırakılmamalıdır.

Her kadın cinayeti, istikbalimizin kalbine indirilmiş hançer, Türk-İslam medeniyetinin ufkuna gerilmiş kanlı gömlektir.

Hâlâ istismarları ve işlenmiş cinayetleri konuşuyor olmaktan, bu zulmü önleme adına, bir arpa boyu mesafe alamamaktan, ızdırap duyulması lazımdır.

Yaşanan felaketler kadar, bir de hiç gündeme yansımayan, yansıtılmayan pek çok mağduriyetler olduğu kuşku götürmez bir gerçektir.

Korkudan, tehditten, baskıdan dolayı konuşmaktan çekinen kadın veya çocuklarımızın elinden tutmak, onların derdine derman olmak, aynı zamanda insani, aynı zamanda vatandaşlık görevidir.

İnsanın mutsuz olduğu yerde, devlet istikrarlı olamaz.

İnsanın korku içinde olduğu yerde, asayiş ve huzurdan iz bulunamaz.

Kadın ailedir, kadın annedir, kadın vatandır, kadın ülkedir, kadın gelecektir, kadın gelecek nesillerin teminatıdır.

Eğer var olacaksak, eğer geleceği şuurla kavrayıp, irademizle kaleme alacaksak, kadına yönelik şiddeti durdurmalı, katiller ve şiddet failleri toplumdan tecrit edilmelidir.

Kim ki, kadına bir fiske vurduysa, kim ki, kadına küfür ve hakarete yeltenmişse, buna pişman edilmelidir.

Bunlar yapılmaz ise, gelecek elimizden kayıp gidecektir.

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.