Marmaraereğlisi Belediyesi yeni hizmet binası evrensel bir mimari dil ile ortaya konmuş, Antik Perinthos Heraklea ve Marmaraereğlisi kültürlerinin bir sentezi olarak tasarlanmıştır. Yapı tamamlandığında Marmara mermeri renk tonlarında olacaktır.
Üçgen alın ve sütunlar klasik dönem mimari tarzı sembolize etmektedir. Pencere boyutları ve kemerli doğramalar geleneksel Türk sivil ve Kamu mimarlık yapılarını temsil etmektedir.
KUBBE EVRENSEL BİR YAPI ELEMANIDIR
Kubbe ise evrensel bir yapı elemanı olarak toplu yaşam alanlarını temsil etmektedir. Kubbenin sembolik doğası onun geometrisinden kaynaklanmaktadır. Daire, simgeler arasında sonsuzun ifadesi olarak en güçlü olanıdır. Kaynağı ve sonu içerdiği için evrendeki birlik ve bütünlüğün başlıca ifadesidir.
İLÇENİN TARİHİ DOKSUUNU ÖN PLANA ÇIKARACAK
Belediye binası yapısı Antik Perinthos kenti arkeolojik kazıları yapılıp ortaya çıkarılana kadar bir İllüstrasyon niteliğinde algılanacaktır. Çevre düzenlemesi, rekreasyon alanının tamamlanması, açık hava müzesinin taşınması ile belediye binası ilçenin tarihsel dokusunu ön plana çıkaran bir alanda yer alacaktır. Zaman içerisinde belediye binası illüstrasyonu çevreye ilham verecek ve kentin kaderi değişecektir.
MARMAREREĞLSİ’NİN TARİHİ İ.Ö 4300 YILLARINA DAYANIYOR
Trakya Bölgesi’nin güney sahilinde yer alan Marmaraereğlisi (Antik PERINTHOS kenti ) İ.Ö. 600 yılında Samos’lu kolonistlerce kurulmuştur. Bölgede yapılan arkeolojik kazılarda İ.Ö 4300 yıllarına tarihlenen medeniyet ortaya çıkarılmıştır.
İ.S 196 Yılında Roma İmparatorluğu ile Byzantion arasında çıkan anlaşmazlıkta Perinthos ,Romanın tarafını tutmuştur. Çıkan savaşta Byzantion yenilince Roma İmparatoru Septimus Severus (İ.S.193-21 1) Byzantion’ u köy statüsüne indirerek arazisini Perinthos halkına bağışlamış, ayrıca kente spor oyunlarını düzenleme hakkı verilmiştir. Bu savaş anısına Septimus Severus’ un büyük bir heykeli Perinthos’ a dikilmiş, tapınaklar inşa edilmiştir. İmparator Aurelian’ in ölümünden sonra (İ.S.270-275) Perinthos’ un ismi Heraklia (Heraklea) (Herakles’in Kenti) olarak değiştirilmiştir. İ.S. IV. ve V. Yüzyılda Heraklia halı dokuma yeri olarak ün salmıştır. İ.S. 395 yılında Roma İmparatorluğunun ikiye ayrılmasından sonra önemini giderek yitirmiştir.
591 yılında Avarların 719 yılında Bulgarların eline geçen kent büyük tahribatlara uğramıştır. 1204 yılında Venedikliler ve nihayetinde, 1353 yılında Trakya’ ya geçen Süleyman Paşa yönetimindeki Osmanlı ordusu adım adım tüm Trakya’yı Osmanlı idaresi altına almıştır. Bu dönemde Cedit Ali Paşa Kendi adına (17. yy ) bir cami inşa ettirmiştir. Marmara Ereğli’si Trakya’nın Efes’i durumundadır. Toprak altındaki şehir ortaya çıkarıldığında turizme büyük hizmet edilmiş olacaktır. İstiklal savaşında “Trakya Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” düşman İşgalinden kurtulma çabalarını sürdürmüştür. Büyük Taarruz ‘un başlaması ile nihayet 1922 yılında bölge Türk birliklerince teslim alınarak sonsuza kadar Vatan Topraklarına katılmıştır.
1973 Yılında kentte sit alanı ilan edildi ise de bugüne kadar bir Bazilika dışında hiçbir bilimsel kazı yapılmamıştır. Oysa, özellikle Akrapol alanında açığa çıkmayı bekleyen koca bir antik kent bulunmaktadır.
Perinthos antik kentinin ,yakın gelecekte açığa çıkarılması halinde bölgenin turizm potansiyelinde çok ciddi bir artış olacağı gibi Arkeoloji ve Bilim Dünyası için de yeni keşifler yapılabilecek belki de Trakya tarihinde yeniden bir yazım gerekecektir. Bugün Antik Perinthos kentini algılatacak nitelikte hiçbir yapı ortaya çıkarılmamış olduğundan Halkımız bu değerin farkına varamamaktadır. Türk milleti, tarih boyunca egemenliği altına aldığı topraklarda yaşayan halkın diline, dinine, kültürüne ve adetlerine daima saygılı davranmıştır. Mimari dil evrenseldir. Mimarlık tarihi Çok tanrılı dinlerin tapınak şemalarıyla başlar, ilk kubbe de bir dini yapının üzerinde yer alır. Antik Perinthos Kentinin evrensel bir kent olduğu tarihçesine bakıldığında kolaylıkla anlaşılabilir. Marmaraereğlisi Belediye Hizmet Binası evrensel bir mimari dil ile ortaya konmuş Antik Perinthos, Heraklea ve Marmaraereğlisi kültürlerinin bir sentezi olarak tasarlanmıştır. Yapı tamamlandığında
Marmara mermeri renk tonlarında olacaktır. Üçgen alın ve sütunlar klasik dönem mimari tarzı sembolize etmektedir. Pencere boyutları ve kemerli doğramalar geleneksel Türk sivil ve Kamu mimarlık yapılarını temsil etmektedir.