Doğu Londra ve Westminster üniversitelerinden bilim insanlarının yaptığı çalışmada, deneye katılan gönüllülere birer hafta arayla iki farklı test uygulandı. İlk deneyde katılımcılara birer tahıllı gofret ve arzu ettikleri kadar su verildikten sonra kendilerinden bir dizi zeka testini tamamlamaları istendi. İkinci deneyde ise katılımcılar sadece gofreti tükettikten sonra soruları çözdü.
Araştırmanın sonuçlarını kaleme alan Dr. Caroline Edmonds, su içen bireylerin sorulara cevap verme konusunda reaksiyon sürelerinin gözle görülür şekilde hızlı olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Çalışmanın sonuçlarına göre, özellikle odaklanma gerektiren bir işe başlamadan önce tüketilen üç bardak su, beynin reaksiyon hızını yüzde 14 artırıyor.
Araştırmacılar, suyun, deneklerin sadece reaksiyon hızlarında değil, kelime hafızası, görsel hafıza ve öğrenmeyle ilgili fonksiyonlarında da olumlu etki yaptığını gözlemledi. Suyun, insan beyni üzerinde böyle bir etki yapabilmesi için kişinin kendini susamış hissetmesi gerektiğine işaret edilen araştırma raporunda, “Ortaya çıkan en önemli sonuç, bireyin kendisinisusamış hissettiğinde, fonksiyonlarının yavaşladığı ve susuzluk hissi ortadan kalktığında, zihinsel kapasitenin artmasıdır” ifadelerine yer verildi.
Kendini susamış hisseden bireylerin ruh hallerinde de değişiklik olduğuna değinilen araştırmada, susuzluğun kişiyi daha gergin ve “aklı karışmış” hale getirdiğini bu durumun da performansı etkilediği kaydedildi.
Araştırmanın bir diğer ilginç sonucu da “karmaşık kuralları öğrenmeye yönelik test ve çalışmalar” söz konusu olduğunda, susayan bireylerin daha başarılı sonuçlar ortaya koymaları oldu.
Suyun genel olarak zihinsel çalışmaları hızlandırdığını, nadir konularda ise durumun tersine döndüğünü ifade eden bilim insanları su ve beyin faaliyetleri arasındaki ilişkiyi çok daha detaylı inceleyecek yeni araştırmalara ihtiyaç olduğunu belirtti.