Küçükçekmece Belediyesi Aile Danışma ve Eğitim Merkezi Klinik Psikoloğu Damla Davutoğlu, “Kayıplarımız ve Yas Süreci” konulu söyleşide, vatandaşlara önemli tavsiyelerde bulundu.
Cennet Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen söyleşide, Damla Davutoğlu doğal ve kaçınılmaz bir durum olan, kişinin sevdiği birinin ölümünün ardından yaşadığı yas sürecini sağlıklı atlatmanın ipuçlarını verdi.
“EŞYALARINDAN KENDİNİZE BİRKAÇ PARÇA AYIRIN, FOTOĞRAFLARINI KALDIRMAYIN”
Kişinin yas sürecini tamamlamasının önemine vurgu yapan Davutoğlu, “Kişi kaybın ardından bu süreci tamamlamazsa, ruhsal bozukluklar başlıyor. Yastan çıktığınızda o kişiyi unutmuş ya da sevmiyor olmuyorsunuz, sadece alışıyorsunuz. Bu süreci tek başınıza yaşamayın. Yas uzun bir süreç… Bunu kabul edin. 6 ay -1 yıl sürebilir. Sabırlı olun. Kendinizi salmayın ve fiziksel ihtiyaçlarınıza özen gösterin. Özel günleri de yalnız geçirmeyin. Mutlaka sevdiklerinizle birlikte olun. Sık sık mezar ziyareti yapın. Yaşanan kaybın ardından kişinin eşyalarını dağıtmalısınız ama mutlaka kendinize ondan birkaç parça eşya ayırmalısınız. Fotoğraflarını kaldırmamalı, onunla alakalı rahatça konuşabilmelisiniz. Aslında bu acınızla yüzleşmektir ve bunu yapmalısınız” diye konuştu.
“ZAMANIN AZALTMAYACAĞI BİR ÜZÜNTÜ YOK”
Damla Davutoğlu, kadınların yas sürecini daha kolay tamamladığını ifade ettiği konuşmasında, yas sürecinin aşamalarını şöyle anlattı:
“ Kişi sevdiği bir yakınının ölümünü öğrendiğinde öncelikle şok ve uyuşma yaşar. Kısa bir süre hissizleşir. İnanmaz ve inkar eder. Gerçeği reddedir. Ardından onun geri dönmesini arzu eder. Kapıdan girecekmiş gibi hisseder. Gelmediğini anlayınca, neden gittiğini sorgular ve öfkelenir. Tüm bunlara cevap alamayınca, çaresizlik hissetmeye başlar. Elden bir şey gelmediğini yoğun bir acı eşliğinde görür. Son olarak kabullenir ve hayatına kaldığı yerden devam eder. Öfkenin yerini özlem alır”
“AYNI ACIYI BENDE YAŞADIM” DEMEYİN!
Kişilerin başsağlığı aramalarını gerçekleştirirken zorlandığını belirten Damla Davutoğlu, “Genelde, telefon ettiğimizde konuşacak bir şey de bulamayız. Ama şunu unutmayın ki karşı taraf sizden bir cümle beklemiyor. Yapabileceğim bir şey varsa demeyin. Düşünün ve yapın. Sık sık o kişinin ziyaretlerine gidin. ‘Aynısını bende yaşadım’ cümlesini kullanmayın. Onun acısını küçümsemeyin. Ağlıyorsa, susturmaya çalışmayın. Ölen kişiyle ilgili konuşuyorsa sessizce dinleyin” dedi.
“ÇOCUKLARA KAYBI YAŞAM DÖNGÜSÜYLE ANLATIN”
Davutoğlu, kayıp durumlarında çocuklara da konunun açık bir şekilde anlatılması gerektiğini belirterek, ebeveynlere; “ Özellikle 5 yaşından küçük çocuklara, ölen kişi için ‘uyudu, seyahate gitti, markete gitti’ gibi cümlelerle durumu anlatmaya kalkışmayın. Çünkü o çocuklar, anne babaları markete gittiğinde geri gelmeyeceğini düşünecek ve kaybetme korkusuna mahkum olacaklar. Çocuklara, yaşam döngüsünü (İnsanlar, doğar, büyür, yaşlanır, ölür) anlatarak bu durumu izah etmeye çalışın. Onlarla mezar ziyaretleri de yapabilirsiniz” tavsiyelerinde bulundu.