Hastalığın durumuna göre ilaç tedavisi ve Lazer uygulaması gerçekleştirdiklerini belirten Op. Dr. Lale Geribeyoğlu, operasyonun başarılı sonuçlar verdiğini dile getirdi.
Dr. Geribeyoğlu, “Gözyaşı kanalının travma, tekrarlayan enfeksiyonlar ya da yapısal sebeplerle tıkanması neticesinde aşırı sulanma ve çapaklanma şikayeti ile kendini gösteren bu hastalığın tedavisinde cerrahi uygulama gerekebilir. Dışarıdan ya da endoskopik (burun içinden) yaklaşımlar ile gerektiğinde lazer sistemleri de kullanılarak gözyaşı kanalı yeniden yapılandırılır. % 90-95 oranında başarılı olan bu ameliyatların sonrasında 2-3 günlük bir dinlenme ile günlük hayata kolayca dönülmesi de mümkün olabilmektedir. Göz yaşı kanalı tıkanıklığında ameliyatlar artık lazerle de burun içinden yapılabilmektedir. İyileşme hızlı ve iz bırakmadan olmaktadır” diye konuştu.
OPERASYON İZ BIRAKMIYOR
Gözyaşı kanal tıkanıklığı hakkında bilgi veren Op. Dr. Lale Geribeyoğlu, “Akut durumda kese bölgesinde ağrı, kızarıklık ve şişlik vardır. Hemen antibiyotik tedavisine başlanır. İyileştiğinde artık kalıcı tıkanıklık vardır ve ameliyat gerekir. Kronik gözyaşı kanal tıkanıklığı göz sulanması ve gözyaşı kesesi iltihabına neden olur. Kronik gözyaşı kanalı tıkanıklığından sulanma ve baskıyla cerahat vardır. Tek çare ameliyattır. Ameliyat burun içinden yapılır. Dışarıda iz bırakmadığından burun içinden yapılan ameliyat tercih edilir. Ameliyat genel anestezi altında yapılır ve ortalama 30-40 dakika sürer. Ameliyattan sonra hastanede yatılmasına gerek yoktur. Hasta iyi hissettiğinde evine gidebilir. Ameliyat sonrasında yüzde şişlik olmaz, hastalar hemen normal hayatına dönebilir” ifadesini kullandı.
Op. Dr. Lale Geribeyoğlu, teknolojinin gelişmesiyle birlikte göz yaşı kanalı tıkanıklığı tedavisinin de kolaylaştığını kaydederek şöyle devam etti: “Endoskopik yöntemlerle, cilt kesilmeden, iz kalmadan, kanama olmadan göz yaşı kanalı tıkanıklığı ameliyatı yapılmaktadır. Ameliyat sırasında ve sonrasındaki sürecin daha rahat olması sebebiyle yaşlı hastalar dahi rahatlıkla ameliyat olabilmektedir”
