İstanbul Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalında ilaç bilimi üzerine, ardından Radyasyon Onkolojisi Anabilim Bölümünde onkoloji üzerine uzmanlık eğitimini tamamlamış olan Onkolog- Yazar Yavuz Dizdar, Silivri Belediyesi Söyleşi Günleri kapsamında Silivrililerle buluştu. Sergi ve Nikâh Salonu’nda gerçekleşen söyleşide Dizdar, süt ve süt ürünlerindeki kanser ve GDO riskine dair çarpıcı açıklamalarda bulundu.
“KANUNLARIN DEĞİŞMESİ ŞART”
“İşgal sadece top ve tüfekle gerçekleşmez, endüstriyel üretimle gerçekleşmiş durumda” diyen Dizdar; “Marketten aldığımız yoğurt üç hafta, dört hafta hiç bozulmadan duruyor. Uzun yıllar biz bunu tükettik. Uzun ömürlü yoğurt, uzun ömürlü süt satmak sütü sütlükten, yoğurdu yoğurttuktan çıkartan bir kavram olarak ülkemize yerleşmiş. Mevcut olan yoğurt üretimini bozma pahasına, Türkiye pazarına giren bazı büyük firmalar yoğurdun ve sütün yapım şeklini değiştiriyor. Sütü maksimum 100 derecede kaynatıyor bu işlemler bittikten sonra ortaya çıkan sütü hijyenik ambalajlı süt diye satıyorlar. Çocuklarımızın ağzı bunlara bir kere alıştıktan sonra çocuklar bir daha normal sütü içemez duruma geliyorlar. Normalde bir yılda büyüyen bir tavuğun 45 günde nasıl kesilir hale geldiğini gördüm. Olağan üstü bir teknoloji. Piliç endüstrisi tıptan en az 50 yıl ileride hayvanla ilgili yapamayacakları hiçbir şey yok. Yumurtanın içine enjeksiyon yapabiliyorlar, iki gram asit koyarlarsa 45. günde pilicin 50 gr daha ağır geldiğini bulmuşlar ve bunu uyguluyorlar. Bir şeyin hızlı büyümesi, o şeyin doğru yetişmediği anlamına gelir ve besin değeri yoktur. Bu bilinçli ya da bilinçsizce yapılan emperyalist işgaldir. İnsanlar gıda konusunda ciddi bir tehdit altında. Bunu birkaç protesto ile değiştiremeyiz, kanunların değişmesi gerekiyor” dedi. Söyleşinin sonunda katılımcılardan gelen soruları yanıtlayan Dizdar’a hediyelerini CHP Silivri Belediye Meclis Üyesi Bora Balcıoğlu takdim etti.