Edindiğiniz yeni bilgileri aklınızda tutmakta güçlük mü çekiyorsunuz? Konuşurken doğru kelimeyi bulmakta zorlanıyor musunuz? Sık sık eşyalarınızı kaybetmeye mi başladınız? Özetle, zihninizin eskisi kadar açık olmadığından şikayetçi iseniz, dikkatli olun. Çünkü bazen “iş yoğunluğundan’ veya ‘stresten’ olduğu düşünülerek önemsenmeyen basit unutkanlıklar, Alzheimer hastalığının sinyali olabiliyor!
Basit unutkanlıklar günümüzde özellikle çalışan kesimde “aşırı yoğunluktandır “ veya “strestendir” düşüncesiyle çoğu zaman dikkat alınmıyor. Ancak unutkanlıkları hafife almamak çok önemli. Çünkü önemsenmeyen unutkanlıklar hastanın günlük işlevlerini bile yerine getiremeyecek duruma gelmesine, hatta zamanla yatağa bağımlı kalmasına yol açabilen Alzheimer hastalığının belirtileri olabiliyor. Alzheimer, tüm demansların (bunama) yüzde 60-80’ini oluşturan ve günümüzde en sık görülen demans çeşidini oluşturuyor. Görülme sıklığı ise yaşam süresinin uzamasıyla birlikte artıyor. Öyle ki ABD’de yapılan çalışmalarda, daha önce ölüm nedenleri arasında 6. sırada olan Alzheimler hastalığının son yıllarda 3. sıraya yükseldiği tahmin ediliyor. Ülkemizde 300 – 400 000 Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. Çağımızın sorunu olan Alzheimer hastalığının maalesef günümüzde kesin tedavisi olmasa da, erken tanı sayesinde ilaç tedavisi ve yaşam alışkanlıklarında değişikler ile hastalığın ilerleme süreci yavaşlatılabiliyor. Acıbadem Fulya Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya bu nedenle erken tanı için hastalığın belirtilerini bilmenin ve zaman kaybetmeden bir nöroloji uzmanına başvurmanın büyük önem taşıdığına dikkat çekiyor.
ALZHEİMER’IN 10 UYARICI SİNYALİ
Hastalığın kesin sebebi bilinmiyor
Alzheimer hastalığının kesin sebebi bilinmiyor. Bu hastalıkta beyinde anormal proteinlerin birikmesi sonucunda hasar gören hücreler normal işlevlerini yerine getiremiyor ve bunun sonucunda da günlük yaşantıyı etkileyecek şekilde ilerleyici hafıza kaybı gibi zihinsel fonksiyonlarda bozulma gelişiyor. Güncel yaklaşım, bu hastalığın genetik zeminde; kafa travması, diyabet, fazla kilo, hipertansiyon gibi çevresel faktörler ile fiziksel aktivitenin az olması gibi yaşam tarzlarının etkileşimi sonucunda ortaya çıktığı şeklinde. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, erken, bir başka deyişle 65 yaşından önce başlayan Alzheimer hastalarında ise genetik etkenlerin ön planda olduğunu belirtiyor. Her ne kadar Alzheimer hastalığının insandan insana temas yoluyla bulaşmadığı bilinse de, son yapılan çalışmalar acaba cerrahi işlem ile bulaşıcılık olabilir mi ? sorusunu gündeme getirdi. Bu sorunun cevabını vermek için ise daha çok çalışmaya ihtiyaç var.
Alzheimer 3 aşamada ilerliyor
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya Alzheimer hastalığında ilk belirtilerin genellikle 60’lı yaşlarda başladığını ifade ederek hastalığın ilerleme sürecini şöyle anlatıyor:
“Başlangıç evresinde hastalar unutkanlıklar, basit işleri yaparken zorlanma gibi sorunlar yaşasalar da, ev içerisinde bağımsızlıklarını koruyabiliyorlar. Orta evreye gelindiğinde hafıza kaybı belirginleşirken konuşma değişiklikleri, alışık olmadık durumlarda panikleme, şaşkınlık ve ev içerisinde komplike işlerde zorlanma (kıyafet seçimlerinde uygunsuzluk-yemek yapma becerilerinde bozulma) görülebiliyor. İleri dönemde ise iletişim güçlükleri de tabloya ekleniyor ve hastalar tamamen başkalarına bağımlı hale geliyor.”
Tedavi ile hastalık süreci yavaşlatılabiliyor
Günümüzde ilaç tedavisi ile yaşam alışkanlıklarındaki değişiklikler ile hastalık süreci yavaşlatılabiliyor. Bir yandan da ilaç ve aşı tedavileri ile ilgili çalışmalar devam ediyor. Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Geysu Karlıkaya, “Aslında daha önemli olan tanının doğru konulması” diyor. Çünkü Alzheimer hastalığı olarak değerlendirilen pek çok hastanın şikayetlerinin altından kolay tedavi şansı olan depresyon, tiroid hastalıkları, vitamin eksikleri vb. hastalıklar çıkabiliyor.
Alzheimer’den korunmak için…
Sağlığınıza dikkat edin
Sağlıklı beslenin
Aktif yaşayın, spor yapın
Uyku düzeninize dikkat edin
Alkol tüketimini kısıtlayın
Sosyal ilişkilerinizi güçlü tutun