Son yıllarda giderek yaygınlaşan astım, havayollarının mikrobik olmayan iltihaplanmaya bağlı daralmasıyla meydana geliyor. Astım atağı denilen krizlerde ise hava yollarını saran kaslar kasılıyor, ödem ve şişlik artıyor. Hastada hayati tehlikeye varabilecek şiddette nefes darlığı ve oksijen düşüklüğünden dolayı vücudunda özellikle dudaklardan başlayan morarmalar olabiliyor. Doğru tedavi ile kontrol altına alınabilen ancak kontrolsüz olduğunda yaşam kalitesini ciddi şekilde bozan astımı özellikle bahar aylarında havada uçuşan polenler tetikliyor. Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Pelin Uysal, polenlerin arttığı aylarda astım ataklarının tetiklendiğini ve hastada nefes darlığı, göğüste baskı hissi ve öksürüğün artış gösterdiğini belirterek, bu şikayetlerin özellikle gece veya sabaha karşı ortaya çıktığını söylüyor.
İlkbaharda astım atağında artış yaşanıyor
Bahar aylarında ve mevsim geçişlerinde geçmeyen grip ve öksürüğün alerjinin belirtisi olabildiğini, alerjik riniti olanların yüzde 30’unda alerjik astım görülebildiğini vurgulayan Dr. Pelin Uysal, “Özellikle ilkbaharda polenlerin artmasıyla alerjik astım ve alerjik rinit hastalarında yoğun artış görülmektedir. Astım belirtileri olan kişinin göğüs hastalıkları hekimine başvurması tanı için en önemli tetkik olan solunum fonksiyon testinin yapılması önerilir. Hasta gerek görülürse doğru teknikte ve düzenli olarak inhaler ve antialerjik tedavilerini almalıdır. Toplumda söylenenin aksine astım ilaçları bağımlılık yapmaz” diyor. Dr. Pelin Uysal 3 Mayıs Dünya Astım Günü kapsamında, bahar aylarında astım hastalarının alabileceği basit ama etkili tedbirleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Burnun dış kısmına ve göz çevresine ince bir tabaka vazelin sürün. Böylece polenler vazeline yapışacağından burun deliklerinden içeri girmeleri ve gözü rahatsız etmeleri engellenebilir. Ayrıca vazelin cildinizi de nemlendiriyor.
Polenlerin yoğun olduğu günlerde özellikle de yoğunluğun arttığı sabah saatlerinde araba ve ev pencerelerini açmamaya, kapalı tutmaya özen gösterin.
Hassas kişilerin polenlerin yoğun olduğu günlerde dışarı çıkmamaları, açık havada spor yapmamaları, mümkünse dışarı çıktıklarında polen maskesi takın.
Polen mevsiminde açık havada çamaşır kurutmamaya dikkat edin. Ancak evin içinde çamaşır kuruturken de, oturduğunuz ve sık kullandığınız oda yerine, boş olan bir odada kurutmaya çalışın.
Ev tozu akarlarını önlemek için evinizi havalandırın, rutubet olmamasına dikkat edin. Ev ve arabada polen filtrelerinin kullanım şartlarına uygun sürede mutlaka değiştirilmesini sağlayın. Evde özellikle de yatak odasında tüylü ve toz tutan halı ve kilim kullanmayın. Tüylü, yünlü giysilerden uzak durun.
Alerjik kişiler polenlerin yoğun olduğu zamanlarda diğer alerjenlere ve tahriş edici durumlara daha duyarlı oldukları için sigara dumanı, parfüm ve deterjan kokusu gibi astımı tetikleyebilecek kokulardan uzak durun. Evin içinde sigara içilmesine izin vermeyin.
Gözlerde kızarıklık, sulanma, yanma ve kaşınma gibi şikayetleri yoğun yaşayan bir kişiyseniz güneş gözlükleri kullanın.
Eve gelince polenler gün boyu üzerinize yapışmış olabileceği için giysilerinizi değiştirin ancak üzerinizden çıkardığınız giysileri yatak odanızda bırakmayın.
Dışarıdan eve gelince yüzünüzü mutlaka yıkayın hatta duş alarak saçınızdaki ve vücudunuzdaki polenlerden arının.
Ağır yağlı baharatlı yiyecek ve kafein alımlarını azaltın, az ve sık aralıklı yemek yiyin, yüksek yastıkta yatın. Nefes darlığına karşı keçi boynuzundan faydalanabilirsiniz. Reflü hastalığı astımı tetikleyebildiğinden, reflünüz varsa tedavisini olun. Alerjen özellikteki besin maddeleri ve besinlerdeki katkı maddelerinin atağa yol açabildiğini belirten Dr. Pelin Uysal “Balık, kabuklu deniz ürünleri, kuruyemiş, sucuk, sosis, tursu, cips, işlenmiş hazır yiyecekler, yumurta, süt, muz vb. besinler astım ataklarını tetikleyebiliyor. Bira, şarap gibi fermantasyon yoluyla hazırlanan içkilerden de uzak durulması gerekiyor” diyor.
Gözle görülemeyecek kadar küçük
Polenler bitkilerden havaya saçılan, genelde rüzgar yoluyla etrafa yayılan ve çıplak gözle görülemeyecek kadar küçük parçacıklar. Polenlerden düşük ağırlıklı olanlar rüzgar yolu ile yayılıyorlar ve daha alerjen etkiye sahipler. Bu tip küçük polenler rüzgar ile kilometrelerce uzaklara taşınabiliyor ve alerjiye yatkınlığı olan kişileri etkileyebiliyor. Yüksek ağırlıklı olanlar ise böcekler ve arılar yoluyla yayılıyor; genelde çiçek kaynaklı olan bu polenlerin, ağır oldukları için havada asılı kalamadıklarından daha az alerjen özellikleri var.