AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan, Giresun’da düzenlenen toplu açılış töreninde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, İstanbul’un kar yağışı etkisi altında olduğu 24 Ocak’ta resmi iş yemeği için İngiliz Büyükelçi Dominick Chilcott ile bir balıkçıda bir araya gelen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu hedef aldı.
İmamoğlu’nun yer aldığı MOBESE görüntüleri sızdırılmış ve kişisel verilerin de yer aldığı sistemin siyasi algı operasyonları için kullanılıyor olması endişelere yol açmıştı.
Erdoğan sızdırılan görüntüleri esas alarak, “Sel felaketi oldu bakan arkadaşlarım ben hep beraber Doğankent’te Dereli’deydik. Balıkçıya gitmedik, vatandaşlarımızın yanına gittik. Onlarla beraber olduk. Onların dertleriyle dertlendik. Ama birileri de bir yerlerde kafayı bulmaya gidiyor. Öbür tarafta kar bora fırtına esiyor. Hiç umurlarında değil. Bu belediye başkanlığını ben de yaptım. Hem de İstanbul’da. Kar bora fırtına olacak deprem olacak sel olacak yok Bodrum’a git yok şuraya buraya git, bizim kitabımızda o yok… Bizim kitabımızda halkınla beraber olacaksın.” ifadelerini kullandı.
Erdoğan’ın açıklamalarının satır başları şöyle oldu:
“LAF DEĞİL İŞ ÜRETİRİZ”
3 yıldır gelemediğimiz Giresun’u özlemişiz. Giresun da bizi özlemiş. Karadeniz’in her köşesi gibi Giresun’a olan sevdamız baki kalacaktır. Rabbim birliğimizi beraberliğimizi eksiltmesin. 3 yıl önce geldiğimde verdiğim sözü tutarak AK Parti’yi birinci çıkarmak suretiyle belediyedeki hizmet bayrağını tekrar bize verdiğiniz için şükranlarımı sunmak istiyorum.
Giresun’un tamamında tüm imkanlarımızla çalışıyoruz. Az önce Dereli’deydim… 7 ilçemizde can ve mal kayıpları yaşamıştık. En çok hasar Dereli’de olmuştu. Dereli’de konut-işyeri ve altyapısıyla yeni baştan inşa ettik. Bu ilçemizi 1 yılda tekrar ayağa kaldırdık. Biz söz verirsek yaparız. Laf değil iş üretiriz iş…
Bugün de konut hastane altyapı projelerinin açılışın9ı yapmak için Dereli’den başladık. Dereli’li kardeşlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Doğankent’te de selin yıktığı konut ve işyerlerini yeniden inşa ettik. Dereli’de yapılan işler devletin ve hükümetin vatandaşına sahip çıkma gücünü imkanlarını kararlılığını göstermesi bakımından önemli bir örnektir.
ERDOĞAN, EKREM İMAMOĞLU’NU HEDEF ALDI: “VATANDAŞLARIMIZIN YANINA GİTTİK”
Sel felaketi oldu bakan arkadaşlarım ben hep beraber Doğankent’te Dereli’deydik. Balıkçıya gitmedik, vatandaşlarımızın yanına gittik. Onlarla beraber olduk. Onların dertleriyle dertlendik. Ama birileri de bir yerlerde kafayı bulmaya gidiyor. Öbür tarafta kar bora fırtına esiyor. Hiç umurlarında değil. Bu belediye başkanlığını ben de yaptım. Hem de İstanbul’da. Kar bora fırtına olacak deprem olacak sel olacak yok Bodrum’a git yok şuraya buraya git, bizim kitabımızda o yok… Bizim kitabımızda halkınla beraber olacaksın.
Yangın afetlerinde bakan arkadaşlarım neredeydiler Antalya’da Kastamonu Bozkurt’ta… Ben de oradaydım. Ne eksiği var gönderdik. Aynen Dereli’de olduğu gibi. Niye sen devletsin devlet… Onların yanında yerini alacaksın, eksikleri gidereceksin… Sel afeti mi oldu bunu gidereceksin görevin bunu gerektiriyor
“YARIN DA TRABZONDAYIZ”
Giresun bizden aldığı enerjiyle bakıyorum aynı sinerji burada da var. Demek ki birbirimize aşığız. Biz sizi seviyoruz. 76 üniversite ile başladık, 206 üniversitemiz var. Biz bu millete aşığız aşık. Bu soğukta sizlerin sıcaklığı ısıtıyor. Yarın da Trabzon’dayız.
“TEK PARTİ FAŞİZMİNDEN DARBELERE KADAR KULLANMADIK ARAÇ BIRAKMADILAR”
Tarımda taşkın koruma, istihdama yönelik projeleri de gerçekleştiriyoruz. Belediyemiz yeni binasıyla daha güzel hizmet verecektir. Böylelikle bugün burada 1 milyar 398 milyon TL’lik, 78 kalem eserin açılışını yapmış oluyoruz. Ülkemizi hakkettiği demokrasi seviyesinin gerisinde bırakmak için milletçe başımıza gelmeyen şey kalmadı. Osmanlı’yı bu sebeple yıktılar. Tek parti faşizminden, darbelere kadar kullanmadık araç bırakmadılar.
Milletimiz bu tuzakları gördü. Bozmayı bildi. Nice siyaset ve devlet adamına verilen büyük desteğin arkasında bu vardır. Bu 20 yıla baktığımızda nice büyük sınavları aştığımızı görüyoruz. Darbe girişiminden ekonomik tetikçiliklere kadar atlatmadığımız badire kalmadı. Pek çok devlet paramparça oldu. Rusya-Ukrayna arasındaki gelişmeleri görüyorsunuz.
Bölgesinde ve dünyada güçlenen devletimiz, giderek büyüyen bir ekonomimiz var. Geleceğe güvenle bakmak için gereken her türlü imkana sahibiz. Güven ve istikrar bizi dünyada güçlü ülkeler arasına yerleştirdi. Son yıllarda tüm güçleriyle ekonomimize yükleniyorlar. Hatırlayın güya dünyanın en büyük ülkesinin başındaki kişi Türkiye ekonomisini maffetme tehditleri savurdu.
Şimdi soruyorum Gabar’da Cudi’de nerede o teröristler hepsini mağaralara gömeceğiz dedik, gömdük mü gömeceğiz dedik mi… Benim vatandaşım sokaklara çıkamıyordu. Çıkıyor mu… Biz bunların inlerine ineceğiz dediğimizde dalga geçiyorlardı. Ülkemizdeki kimi çevreler bu gavurların değirmenlerine su taşımak için birbirileriyle yarıştı. Hamdolsun başaramadılar, başaramayacaklar… Cumhur ittifakı olarak bunların üzerine gidiyoruz… Gitmeye devam edeceğiz. Yalanla milleti kandıracaklarını düşünüyorlar. Bunlar daha kendi partilerini yönetmekten acizler, belediyelerinde şehirlere hizmet etmekten acizler…
ERDOĞAN’DAN ENFLASYON AÇIKLAMASI
Geçtiğimiz aralık ayının 20’sine kadar suni dalgalanmanın önünü nasıl kestiğimizi biliyorsunuz. Piyasanın kendi dinamikleri içinde bu dalgalanmanın durulmasını bekledik, hemen tedbirlerimizi aldık, mekanizmamızı kurduk… Enflasyonun farkındayız, biliyoruz, görüyoruz. Faizle mücadelemi biliyorsunuz. Faizi indireceğiz ve indiriyoruz. Bilin ki enflasyon da inecek daha da düşecek. Asgari ücrette verdiğimiz sözü tuttuk mu… Tuttuk 4.250 TL’ye asgari ücreti çıkardık… Memur ve emekli maaşlarında yüksek oranlı artışlarla insanımızı enflasyona ezdirmedik.
Döviz Kuru istikrara kavuşur, enflasyon düşer pahalılık ortadan kalkar. Bunların hepsi gelip geçici. Milletimizin bizimle beraber yürümesini istiyoruz. Onlar laf üretir biz iş üretiriz. Türkiye’yi dünyanın en büyük 10 ekonomisinden biri yapmadan yediğimiz her lokma bize zehirdir.
Kaynak : Yeniçağ