enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
DİKEY REKLAM
DİKEY REKLAM

ÇERKES SÜRGÜNü’NÜN 160. YILI

ÇERKES SÜRGÜNü’NÜN  160. YILI
A+
A-

19. yüzyılda, özellikle 1864 yılında yoğunlaşmak ve başta Adıgeler ve Abhazlar olmak üzere, Kuzey Kafkasya halklarının katli ve Osmanlı topraklarına yönelik zorunlu göçlerini kapsayan Çerkes sürgünü tarihte kara bir leke olarak kalmaya devam ediyor.

Silivri Kuzey Kafkas Kültür Derneği Yönetim Kurulu sürgünün 160. Yılında bir yazılı açıklama yayınladı :
Bugün dünya tarihinin en büyük soykırımlarından biri olduğu kabul edilen 21 Mayıs 1864 Çerkes Soykırımı ve Sürgünü’nde kaybettiğimiz insanları anmak ve adalet talebimizi dünyaya duyurmak için bir araya geldik.
 
Çerkesler ve diğer Kuzey Kafkasya halkları binlerce yıldır yaşadıkları vatanlarını savunmuş ve diğer halkların vatanlarını işgal etmek peşinde olmamıştır. Orantısız güçlere karşı tamamen kuşatılmış vatanımızı 1763-1864 arasında 101 yıl savunan atalarımız, 21 Mayıs 1864 tarihinde son savaşı da kaybettiler.
 
Savaş sürecinde sivillere yönelik toplu öldürme, ekinlerin ve köylerin yok edilmesi suretiyle yaşam imkanlarının ortadan
 
kaldırılması gibi uluslararası hukuk çerçevesinde tipik soykırım suçları işlenmiştir. Savaştan sonra ise Çerkeslerin kalan nüfusunun tamamına yakını Osmanlı coğrafyasına sürgüne tabi tutulmuştur. Hem bu etnik temizlik ve hem de soykırım ayrı ayrı insanlığa karşı suç niteliğindedir.
 
Çerkesler dağınık iskan edilmiş olmalarına rağmen 160 yıldır yaşadıkları ülkelere her bakımdan nüfuslarına oranla çok üst düzeyde katkı vermektedir. Osmanlı İmparatorluğunun ve Türkiye Cumhuriyetinin en zor dönemlerinde önemli katkılar vermiştir. Bugüne kadar kamu hizmetlerinin yanı sıra kültür, edebiyat, sanat, bilim, spor gibi farklı alanlarda önemli çalışmalara ve eserlere imza atmışlardır.
 
Bu başarılı işlere imza atılmasında
 
toplumsal özelliklerimiz, kültürümüz ve kimliğimiz temel bir faktör olmuştur. Gelecekte de ulusal ve uluslararası düzeyde katkı verebilmemiz için bu toplumsal özelliklerimizi, kültürümüzü ve kimliğimizi korumamız gerekiyor.
 
Kültür Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı ile yaşadığımız yerlerin yerel yönetimleri başta olmak üzere kamu kurumları stratejik planlarında, bütçe ve personel planlamalarında kültürümüz ve kimliğimizin korunması ve geliştirilmesine yer vermelidir. Sivil toplum-kamu işbirliği çerçevesinde tüm STK’larımız bu çalışmalara katkı vermeye hazırdır.
 
Başta Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti olmak üzere tüm ülkelerden ve ilgili uluslararası kuruluşlardan Çerkes Soykırımının tanınmasını bekliyoruz.
 
Sonuçlarının ortadan kaldırılması konusunda gerekli adımlar atılmalıdır. Öncelikle Rusya Federasyonu çifte vatandaşlık hakkını tanımalı; Çerkeslerin anavatanları ve akrabaları ile rahat ilişki kurmaları sağlanmalıdır. Anavatana dönüş hakkı kabul edilmeli; gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.  
 
Bugün baktığımızda Dünya; demokratik değerlerden, barış ve huzur ortamından uzaklaşarak yeni bir kaos ortamına doğru sürüklenmektedir. Çevremizde büyük insani krizler, savaşlar, yeni soykırımlar yaşanmaktadır. Çok dikkatli olmamız ve dayanışma içinde hareket etmemiz gerekiyor. Tüm ülkeleri ve anavatanımızı büyüyen bu yangından korumamız; bir yandan da küresel yangını demokratik, insani, barışçıl değerler ile söndürmeye çalışmamız gerekiyor.
 
Sürdürülebilir bir barış karşılıklı saygıya dayalı, farklılıkları zenginlik olarak gören demokratik çoğulcu bir anlayışın toplumda ve dünyada hakim olması ile mümkün olacaktır. Bu doğrultuda yetkililer başta olmak üzere hepimize önemli görev ve sorumluluklar düşüyor.
 
Savaşta ve sürgünde kaybettiklerimizi, bugüne kadar kültür, kimlik ve adalet mücadelemize emek verenlerden vefat edenleri saygı ve rahmetle anıyoruz. Demokratik taleplerimizin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
 Saygılarımızla…

Silivri Kuzey Kafkas Kültür Derneği Yönetim Kurulu

REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.