Değirmenköy’de 1963 yılında meydana gelen heyelan nedeniyle, tapulara 55 yıl sonra şerh konuldu. Tedirgin olan köylüler AFAD’a başvurarak bölgede 60 yıldır heyelan olmadığını belirterek karara itiraz ettiler.
Silivri Değirmenköy’de bir heyelan bilmecesi skandalı yaşandı. 1963’te gerçekleşen heyelana göre bir sınır belirlendi. Ancak yurttaşların tapularına 55 yıl sonra heyelan şerhi konuldu. Heyelan şerhi konulan 1860 parsel içinde fabrikalar ve konutlar da var. Bu yapıların hepsi de ruhsatlı. Arazi sahipleri İstanbul Valliği İstanbul İl Afet ve Acil Durumlar Müdürlüğü’ne (AFAD) başvurarak söz konusu sahada 60 yıldır herhangi bir heyelan gerçekleşmediğini belirterek karara itiraz etti. Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar ise bu mağduriyetin en kısa sürede giderilmesini beklediklerini söyledi. 1963’te Değirmenköy’de bir heyelan meydana geldi. Burada yaşayan aileler yeni Değirmenköy dedikleri birkaç kilometre mesafedeki bölgeye yerleştirildi. Bu bölge 1994 yılında aktif heyelanlı alanlar, Afete Maruz Bölge ilan edildi. Bölge için 1963, 1992 ve 1995 yıllarında 3 jeolojik etüt raporu hazırlandı. 3 raporda da Afete Maruz Bölge sınırları birbiriyle çakıştı. Bunun üzerine 3 rapor birleştirilerek ortak heyelan sınırı belirlendi. Bölgede imar planlarına göre de zamanla konutlar ve fabrikalar yapıldı. Heyelandan tam 55 yıl sonra, geçen şubat ayında 1860 parsele tapuda heyelan şerhi konulmasıyla bölge sakinleri şoke oldu. Silivri Belediyesi Başkanlığı AFAD’a başvurarak kararın planlı alanlarda yeniden değerlendirmesini ve çalışma yapılmasını talep etti.
‘Çember daraltılsın’
Söz konusu bölge heyelanın gerçekleştiği alana 5 kilometre uzaklıkta. Gölet Yolu Caddesi’ne girdiğinizde yolun bir tarafında fabrika ve konutlar var. Tapularına şerh konulmuş. Diğer tarafın tapularında bir şerh yok. Değirmenköy İsmetpaşa Mahallesi Muhtarı Özay Demir, “750 dilekçe topladık. AFAD’dan 4 kişi geldi. Zemin etüt çalışması yapılacağını söylediler. Çemberin daraltılacağını söylediler. Eski köyün heyelan alanı olarak kalması ve geri kalan kısımın kaldırılmasını istiyoruz” dedi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Silivri Belediyesi CHP’li meclis üyesi Doruk Bulut ise “Devletin yanlış tutumundan dolayı bugün sorunsuz olması gereken yer sorunlu. Fabrika sahibi, içinde çalışan köylü, tarlasını eken çiftçi mağdur” diye konuştu.
Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar özetle şöyle konuştu: “1997 yılında imar planı yapılırken kamu kurum görüşü alınmış. 1999 yılında yapılan imar planında herhangi bir afetle ilgili herhangi bir sakınca belirtilmeyince burada da imar planı yapılmış. Buradaki bütün afet bölgesi olarak adı geçen bölgenin özellikle güney kısmında imara açılan kısımda yapılan bütün binalar ruhsatlı ve iskânlı. Hâl böyle olunca o günkü imar planına uygun yapılaşma ortaya çıkmış. Kamu kurum görüşleri alınırken herhangi bir afet riskinden veya afet bölge ilanından bahsedilmediği için buradaki yapılaşmanın 2018 yılının başında afet bölgesi tapuda şerhi konulunca bu mağduriyet ortaya çıktı. AFAD’dan gelen heyetin bir an önce burada yeniden jeolojik etüt yapılanmasını tekrardan kontrol edilmesini ve yapı şartlarının afet bölgesine uyacak şekilde kontrollü olarak tekrardan gözden geçirilmesini ve yapı şartlarının buna göre yapılandırılarak kontrollü bir yapı izniyle tekrardan imar şartlarının düzenlenmesinin bölge halkının mağduriyetini önleyeceği konusunda hemfikiriz. Bu mağduriyetin en kısa zamanda giderilmesini bekliyoruz.” İBB Meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Nadir Ataman önümüzdeki hafta konuya ilişkin İBB’ye önerge verecek.
‘Arazileri satmayın’
Işıklar, bölgede afet riski olduğu için arazilerin değerinin düştüğüne ilişkin söylentiler çıktığını belirterek “Söylentilere halkımız itibar etmesin. Bugün denizin ortasında en batak yerinde bile teknolojik olarak yapılaşma mümkün. Afet riski ortadan kaldırılarak tekrardan imara açılmasına hiçbir engel yoktur” dedi.
http://www.cumhuriyet.com.tr