Ülke genelinde yağışların, uzun yıllar ortalamasının yüzde 27 altında gerçekleşmesi nedeniyle buğdayda rekoltenin önceki yıla göre 4.7 milyon ton düşeceği tahmin ediliyor. Açığın sorunsuz kapatılabilmesi için de yetkililerden tedbirin şimdiden alınması çağrısı var.
Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi, Ulusal Hububat Konseyi (UHK) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Bayram Sade, AA muhabirine yaptığı açıklamada, konsey tarafından hazırlanan son rapora göre, 2014-2015 sezonu sonunda dünya buğday üretiminin, önceki yıla göre yüzde 2 düşüşle 697 milyon ton olarak gerçekleşebileceğini belirtti.
Türkiye’de de etkili olan kuraklık nedeniyle üretimin düşmesinin beklendiğini ifade eden Sade, “Geçen yıl hem dünyada hem Türkiye’de tahıl açısından yağışların iyi olması nedeniyle ‘altın yıl’ olarak kabul ediliyordu ancak bu üretim sezonunda dünyada buğday üretiminin yüzde 2 düşeceği tahmin ediliyor. Şu anda dünya fiyatları düşüş eğiliminde. Bu anlamda dünyada buğday açısından bir kriz, daralma ve sıkıntı şu anki verilerle gözükmüyor ama Türkiye için aynı şeyi söyleyemiyoruz” dedi.
“Buğday üretimi geçen yılın yaklaşık 4.7 milyon ton altında”
Sade, bu üretim yılında ülke genelinde ortalama 363 milimetre yağış düştüğünü, bu rakamın uzun yıllar ortalaması olan 501 milimetrenin yaklaşık yüzde 27 altında olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
“Bu bize meteorolojik bir kuraklık olduğunu gösteriyor. Yağışın dağılımı ve bölgelerdeki durumunu incelediğimizde birçok bölgede tarımsal kuraklık için şartların da oluştuğunu görüyoruz. Bölgeler itibariyle baktığımızda en kritik bölgemiz Akdeniz Bölgesi… Burada yağışlar, uzun yıllar ortalamasının yüzde 36 altında gerçekleşmiş. Akdeniz’i Doğu Anadolu, Güneydoğu Anadolu ve İç Anadolu Bölgesi takip ediyor. Sıkıntının görülmediği bölgeler Marmara ve Ege bölgeleri… Ülkemizin buğday üretiminin uzun yıllar ortalaması 17-18 milyon ton olarak kabul ediliyor ancak bu rakam artık günümüz için geçerli değil. Çünkü yeni verimli çeşitler ıslah olmuş, üretici daha yüksek teknolojiyi kullanmaya başlamış, sulama imkanları gelişmiş durumda. Buna bağlı olarak ülkemizin yıllık buğday üretimini 20 milyon ton olarak kabul ediyoruz. Böyle baktığımız zaman bu sezon, buğday üretimimizin 20 milyon ton olan uzun yıllar ortalamasının yüzde 13.3 altına düşerek yaklaşık 17 milyon 348 bin ton olarak gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bu, uzun yıllar ortalamasının 2.7 milyon ton altında ama geçen yılın yaklaşık 4.7 milyon ton altında… Dolayısıyla bizim bu sezon buğdayda kuraklık sorunuyla karşı karşıya kaldığımız gözüküyor.”
Türkiye’de yağışa bağlı koşullarda üretim yapıldığını ve bu sezon kuraklığın hakim olduğunu anlatan Sade, “Etkili olan kuraklıktan üretimimiz etkilenecek. Buğday üretiminin şu anda 17.3 milyon ton alacağını tahmin ediyoruz. Üretim geçen yıla oranla oldukça düşük. Şimdiden, bu aradaki farkı üretici ve tüketici lehine dengeleyecek bir tedbir alınmasını öneriyoruz. Önümüzde hala bunun için tedbir alacak zamanımızın olduğunu düşünüyoruz” diye konuştu.
“Türkiye, artık 75 değil en az 85 milyonu besliyor”
Savaş ve doğal afet gibi birçok nedenden dolayı farklı nüfus kaynaklarının umudu artık Türkiye olduğunu anlatan Sade, şöyle devam etti:
“Türkiye bugün artık 75 milyonu değil en az 85 milyonu besleyen bir ülke konumunda. Ülkedeki kayıtlı ve kayıt dışı göçmen sayısı, turist sayısı arttı. Bir ülke savaşıyorsa o ülke sağlıklı üretim yapamaz. Çünkü orada can derdine düşmüş toplum var. Yani Suriye üretimden düştü. Orada Türkiye’nin bir ilgisi ve sorumluluğu var. Bu sorumluluk o ülkenin insanını da beslenme zorunluluğunu ortaya çıkarıyor. Güneyimizde Irak var. Orada da ciddi üretim sorunu var ve bunu da biz karşılıyoruz. Böyle düşündüğümüzde nüfusumuz 85 milyon gibi bir rakam çıkıyor. Bu 10 milyon kişi ciddi bir rakam. Dolayısıyla ülkede tüketim, öngörülenden çok daha üzerinde gerçekleşmektedir. Bu nedenle buğday üretiminde sınır değerlerin altına düşen ekim alanları, kurak yıllarda üretim yetersizliği sorununu beraberinde getirecektir. Bunun için buğdaya yapılan destekler bölgesel farklılıklar da göz önünde bulundurularak artırılmalıdır. “
Sade, nadas konusunda da çiftçilerin ciddi hataları olduğunu vurgulayarak, nadasın masaya yatırılması gerektiğini bildirdi.
Ülke genelinde, taban taşı, organik madde yetersizliği, toprak yapısının bozulması gibi problemler olduğunu, aynı zamanda uygun olmayan ekipmanla zamansız işleme gibi hatalı uygulamaların yapıldığını dile getiren Sade, bunların masaya yatırılıp, doğru nadas tekniğinin çiftçiye öğretilmesi, doğrudan ekimin yaygınlaştırılması gerektiğini aktardı