Adını tarihe altın harflerle yazdıran Çanakkale Savaşlarına sahne olan Gelibolu Yarımadası’na ziyaretçi ilgisi, özellikle 18 Mart ile 24-25 Nisan tarihlerinde yapılan tören haftalarında en üst seviyeye çıkıyor.
Tarihi yarımadada, göğüs göğüse çarpışmaların en çok yaşandığı Şahin Dere Şehitliği, 57. Piyade Alayı Şehitliği, Conkbayırı, Şehitler Abidesi, Atatürk’ün savaş öncesi harekat planlarını yaptığı Bigalı köyündeki evi, Yahya Çavuş ve Seyit Onbaşı anıtları, ziyaretçi yoğunluğuyla öne çıkıyor.
Çoğunlukla öğrenci grupları ve çeşitli belediyelerin düzenlediği geziler ile kente gelen ziyaretçiler, ” Çanakkale geçilmez” sözünü tarihe yazdırarak destanlaşan atalarının mezarları başında dua edip, minnet duygularıyla anıtları gezerek ecdadı bir kez daha yad ediyor.
Çanakkale’de büyük bir zafer kazanan Mehmetçik’e şükran ifadesi olarak dikilen Şehitler Abidesi, tüm askerleri şehadet şerbetini içen birliğe adanan 57. Piyade Alayı Şehitliği ve ay yıldızlı al bayraklarla donatılan Bigalı köyü, en çok ziyaret edilen yerlerin başında geliyor.
Ülkenin dört bir yanından Çanakkale’ye gelen konuklar, her metrekaresi şehit kanlarıyla sulanmış bölgede fatihalar okuyup, ecdadı anma fırsatı buluyor.
Bölgeyi ziyaret eden yabancılar ise Anzak Koyu, Kanlı Sırt Siperleri ve 57. Piyade Alayı Şehitliğini gezip burada bulunan 4 anıt ve 32 yabancı mezarlıkta savaşta kaybettikleri yakınları için dua ediyor.
“Şehitlerimize minnettarız”
İzmir’den şehitlik bölgesine gelen 80 yaşındaki Gülser Torlu, Çanakkale’ye yıllardır gelmek istediğini ancak yeni fırsat bulduğunu söyledi.
Şehitler için Kur’an-ı Kerim okuyup, dua ettiğini anlatan Torlu, “Allah binlerce kez razı olsun şehitlerimizden. Onlar sayesinde buradayız. Allah bir daha savaş yaşatmasın bu memleketimize. Şehitlerimize minnettarız. Çok şükür onlara, cennet kabirlerinde rahat uyusunlar. Çok ağladım bugün, dua ettim. Allah kabul etsin. Ölmez sağ kalırsam inşallah yine geleceğim bu topraklara.” dedi.
“Ağzım, dilim hissettiklerime tercüman olamıyor”
Gelibolu Yarımadası’na Ankara’dan geldiğini belirten Ali Kayaer de burayı hep merak ettiğini ancak şimdi gelebildiğini aktardı.
Çok duygulandığını dile getiren Kayaer, “Bu vatan çok zor kazanıldı. Bölgeyi ziyaret ederken her noktada şehit kanları bulunduğunu hissettim. Burayı herkes gelsin görsün. Bu vatanın her evladı buraya gelsin şehitlerimiz ile bir arada olsun.” diye konuştu.
Ayfer Kayaer ise duygularını anlatmakta güçlük çektiğini belirterek, “Ağzım, dilim hissettiklerime tercüman olamıyor. Şu an hissettiklerim çok fazla, çok yüksek. Allahıma çok şükür burayı gördük. Çok şükür ki şehitlerimiz bize bu vatanı bıraktı. Ne kadar dua etsek onlara az.” ifadelerini kullandı.
“Burnuma kan ve barut kokusu geliyor”
Bölgeyi 5 yıl önce de gezme fırsatı bulduğunu anlatan Sivaslı Burhan Necati Özal da burayı gezerken manevi duygularının en üst seviyeye çıktığını söyledi.
Bu vatanın nasıl zor kazanıldığını ve bu ülkeye herkesin sahip çıkması gerektiğini daha iyi anladığını, bunu dönüşte arkadaşlarıyla paylaşacağını vurgulayan Özal, “Her vatan evladı burayı görmeli. Nasıl Mekke’ye gidiyorsak dini görevlerimizi yerine getirmek için buraya da mutlaka gelmeliyiz. Burayı gezerken mübalağasız burnuma kan ve barut kokusu geldi. Bunu hissettik, çok şükür bir kez daha burayı görmek nasip oldu. İnşallah önümüzdeki yıl yine gelirim.” dedi.
Ankara’dan gelen Yaşar Okuyucu, Gelibolu Yarımadası’nda bulunmaktan dolayı çok huzurlu olduğunu ifade ederken, Tokatlı Dursun Dağdeviren ise hissettiklerinden dolayı yüreğinin kabardığını dile getirdi.