Müezzinoğlu, Esenyurt’taki bir restoranda düzenlenen toplantıda, yerel gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Müezzinoğlu, anayasa değişikliğine ilişkin yapılması planlanan refarandumda “evet” ya da “hayır” diyecek olanların demokrasi adına değerli ve saygın olduğunu söyledi.
Referandumda “evet”e ihtiyaç olduğunu ve bunun nedenlerini anlatan Müezzinoğlu, 1970 yılından beri Türkiye’de parlamenter sisteme vesayet odaklarının çok kolay müdahale ettiklerini dile getirdi. Milletin bunun ağır bedellerini ödediğine dikkati çeken Müezzinoğlu, referandumda “evet” kararı alınırsa güçlü bir sistemin ortaya çıkacağına işaret etti.
Mehmet Müezzinoğlu, “Şimdi milletin vicdanının yüzde 50’den fazlası, güçlü bir sisteme destek verdiği, bu güçlü sistemin milli iradeyi koruduğu güçlü ve istikrarlı bir döneme veile olacaktır. Dolayısıyla bana göre, bundan sonra Türkiye’de kimse vesayeti, dışarıdan müdahaleyi konuşamayacağı, konuşsa bile uygulayamayacağı istikrarlı ve güçlü bir döneme vesile olacak.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine değinen Müezzinoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Millet, muhtarını mahallesinin, belediye başkanını ilçesinin tek adamı olarak seçiyor. Bu da cumhurun başkanı. Şayet cumhur varsa, bu da cumhurun başkanı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, Büyükşehir adına tek adamdır. Bu da aynı şekilde bir tarafta Meclis, bir tarafta milletin yüzde 50’den fazlasının kaderiyle ilgili yetki verdiği kişidir. 7 Haziran sonuçlarında, bu ülkenin Başbakanının kim olacağını kim biliyordu? 7 Haziran sonuçlarını gördük. Yüzde 41, yüzde 25, yüzde 13… Bu ülkenin milletin sorumlusu kimdi? Sorumlusu belli değil. Millet adına sorumluluğu ve yetkinin bilinmediği bir sistem, milleti güçlü yarınlara taşımaz. Burada 18 yaşındaki bir genç kızımız, delikanlımız, işsizimiz, işverenimiz, hastamız, yaşlımız, elini vicdanına koyuyor ve en az 25 milyon oyun vicdanıyla ülke adına 5 yıllık sorumluluk üstleniyor. Dolayısıyla bunun en güçlü yanı sistemin gücüdür.”
“Bu bir parti seçimi değil”
Anayasa’nın ilk 4. maddesine dokunulmadığına dikkati çeken Müezzinoğlu, CHP’nin anayasa değişikliği ve refarandumla ilgili açıklamalarını eleştirdi.
Bakan Müezzinoğlu, MHP içerisindeki muhalefet iddialarıyla ilgili soruya ilişkin de şunları söyledi:
“Bu bir parti seçimi değil, parti tercihi yapmıyor seçmen. Seçmen bundan sonraki ülkenin yönetim sistemiyle ilgili bir tercih yapıyor. Burada HDP’nin, MHP’nin, AK Parti’nin, CHP’nin içinden de ‘evet’ ve ‘hayır’lar olabilir. Bu tamamen milletin gelecek kaderiyle ilgili bir seçim, yoksa partisinin seçimi değil. AK Parti ve MHP, bunu millete götürmekle ilgili bir karar aldı. Milletin kaderiyle ilgili bir sistem millete gidiyor. İster ‘evet’, ister ‘hayır’ der. Bugün 58 milyon seçmenimiz, siyasilerden daha iyi dünyayı da kendi geleceğini de görüyor. Elini vicdanına götürecek, aklıyla analiz yapacak. Sandıkta oyunu kullanacak.”
“Daha çok istihdama teşvik edeceğiz”
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, işsizlik oranlarında artış olduğuna değinerek, istihdam projeleriyle ilgili bilgi verdi.
İşsizlik oranın 11,8’e yükseldiğini dile getiren Müezzinoğlu, “1-1,5 milyon kişiye yeni istihdam alanına teşvik geliyor. İŞKUR bünyesinde bu anlamda kadınlarımız, engellilerimiz, dezavantajlı gruplar dahil, 1 milyon gencimize, asgari ücret üzerinden maaşının yarısı bizden olacak. Patrona ‘Yarısını İŞKUR veriyor, diğer yarısını senden talep ediyorum.’ diyecek. Dolayısıyla bu anlamda hem istihdam edecek olanın maliyetlerini düşürüyoruz hem de istihdama talip olan gençlerimize ve kadınlarımıza, engellilerimize 1 yıl süresince, 890-900 lira ücreti Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı olarak genç ve dezavantajlı gruplarımıza destek olarak 1 yıl süresince vereceğiz. Dolayısıyla hem işverenin istihdam yükünü hafifleterek, daha çok istihdama teşvik edeceğiz hem de işsiz kardeşlerimizin daha kolay iş bulmalarına destek olacağız.” diye konuştu.
Programın sonunda, İstanbul Yerel Gazeteciler Derneği Başkanı Mehmet Mert, Müezzinoğlu’na yerel gazetecilerin taleplerini ve sorunlarını içeren bir dosya sundu.