Halkalı, Avrupa Konutları 3 sitesinde gerçekleşen uygulamalı eğitimde konuşan Küçükçekmece Belediyesi Sivil Savunma Amiri Emrah Karataş, herhangi bir afet sırasında hayatta kalmak için yapılması gerekenleri anlattı.
“İLK 72 SAAT, ALTIN SAATLER ÇOK ÖNEMLİ”
Dünya üzerinde ilk 72 saatte tüm vatandaşına yardım götürebilen ülke olmadığını kaydeden Emrah Karataş, bu nedenle ilk 72 saatte hayatta kalmanın çok önemli olduğunu söyledi. İnsanların 72 saat açlığa dayanabileceğini ancak susuzluğa dayanamadığını ifade eden Emrah Karataş, “Bu saatlere bu nedenle altın saatler diyoruz. 72 saat susuz kalan biri ölür. Bu nedenle bu 72 saatte biz sizlere ulaşana kadar siz başınızın çaresine bakmalısınız. Biz size ulaşana kadar hayatta kalmak sizin vatandaşlık göreviniz. Konteynırın içerisinde bir insanın hayatını kurtaracak her türlü malzeme var. Bunu kullanmanız gerekiyor” dedi.
“HAYATTA KALMAK İÇİN EVDEKİ EŞYALARI SABİTLEYİN”
Depremde en büyük ölüm oranının sabitlenmeyen eşyalardan kaynaklandığını vurgulayan Karataş, “Duvar üstüne yıkılıp ölenlerin sayısı yüzde 10. En büyük oran yüzde 33 oranla dış kapının önüne konan dolapların devrilmesi sonucu insanların dışarı çıkamaması. Evdeki bu eşyaları sabitleyeceğiz. Vitrindir, televizyondur bunları sabitleyeceğiz ki dışarı çıkabilelim” dedi.
“METAL VE CAMDAN UZAK DURUN, KİTAPLARA GÜVENİN”
Afet öncesi, afet anında ve afet sonrasında yapılması gerekenler olduğunu belirten Emrah Karataş, deprem anında hayatta kalmak için ise ‘Çök, Kapan, Tutun’ yönteminin uygulanması gerektiğini kaydetti. Karataş, “Dizlerinizin üzerinde yere çökün, ellerinizle başınızı kapatın ve yanında durduğunuz eşyaya tutunun ki size çarpmasın. Cam veya metal bir eşyanın yanında durmayın, masa, kitaplık, ya da kitaplarınız varsa onların yanında durun. En sağlam şey kitaplardır. 99 depreminde metal bir eşyanın yanında durarak çök kapan tutun yöntemini uygulayan bir çocuk, metallerin kırılıp vücuduna girmesi sonucu hayatını kaybetti” diye konuştu.
“DEPREM ANINDA TELEFONUNUNUZU KULLANMAYIN”
Deprem anında telefonların çekmeyeceğini de kaydeden Karataş, “Deprem anında sadece ben iyiyim demek için yakınlarınızı aramayın. Bekleyin. Şu an iyisiniz ama belki 72 saat sonra iyi olmayacaksınız. Bizim o telefon şebekelerine ihtiyacımız var. Herkes aynı anda arama yapınca şebeke çöküyor. Yanımızda telsizimiz var ancak telefonla da konuşmamız, arama yapmamız gerekebiliyor. Ailenize iyi olduğunuzu söylemek istiyorsanız eğer, İstanbul dışında bir akrabanızı belirleyin onu arayın, o daha sonra sizin İstanbul’da yaşayan akrabalarınızı arayıp haber versin” dedi.
“DEPREM ÇANTASINI KOLAY ULAŞILABİLİR YERLERE KOYUN”
Deprem çantasının da hayat kurtardığını kaydeden Emrah Karataş, deprem çantasına konulacakları ise, “Su, hazır pakette geç bozulan yiyecek, flüt, dinamolu el feneri, ilk yardım malzemesi, su geçirmeyen kilitli poşet (evrakları koymak için), çocuklar için oyuncak, hijyen malzemeleri, koli bandı, makas, uyku tulumu, battaniye, radyo, kan gruplarının yazdığı kişisel bilgi kartı” olarak sıraladı. Bir iki tane deprem çantası yaparak kolay ulaşılabilecek yerlere deprem çantası konulması gerektiğini söyledi. Program dahilinde, ayrıca herhangi bir afet sırasında kullanılan malzemeler sergilendi. Bu aletlerin kullanımı uygulamalı olarak anlatıldı.