TEKİRDAĞ’ın Çorlu İlçesi’nde engelli kadınlar, eğlenmek için başladıkları el işleri ürünlerini projeye çevirip, satarak aile bütçelerine katkı sağlıyor. Yelek, çeltik, diz battaniyeleri örüp, kuklalar ve kitap ayraçları yaparak satan engelli kadınlar, sosyal hayatın içinde olmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi.
Türkiye Sakatlar Derneği Çorlu Şubesi üyesi engelli kadınlar, dernek binasında bir araya geldiklerinde eğlenmek ve vakit geçirmek için el işleri yapmaya başladı. Ördükleri el işlerini önce bir birlerine hediye eden engelli kadınlar daha sonra bunu projeye dönüştürerek, gelir elde etmek için yapmaya başladı. Kadınlar, yelek, çeltik, diz battaniyeler örüp, kitap ayraçları, el kuklaları, çeşitli ürünler yaparak, aile bütçelerine katkıda bulunmaya başladı. Kadınlar ürünleri bir alış veriş merkezinde satışa sunulurken, özel siparişler de aldı. Türkiye Sakatlar Derneği Çorlu Şubesi Başkanı Canan Yurdseven, engelli kadınların da sosyal hayatta olduklarını göstermek için el işi yaptıklarını belirterek, şöyle dedi:
“Bu proje önce ördüklerini birbirlerine, hediye ederek başladı. Sonrasında bu projenin çok ses getirmesi üzerine bir çok üyemizin de diz battaniyesi yapmasıyla bu proje satışa kadar gitti. Onun dışında burada arkadaşlarımızın yaptığı, okullarda satışı olan ve çok ses getiren ürünümüz kitap ayracı oldu. Burada üyelerimizin derneğimizi temsilen mavi renge boyadıkları kitap ayraçlarımızın üzerine yine mavi kalpleri yapıştırarak birçok kitap ayracı yaptılar. Biz de bunların okullarda satışlarını yaptık. Bu ürünleri gören öğrenciler, öğretmenler birbirlerine hediye aldılar. Özellikle bunların satışından elde ettikleri gelirle kurumumuza tekerlekli sandalye alan özel kolejler oldu. Onlara buradan tekrar teşekkür ediyorum. Bir başka ürünümüz olarak yine mavi renkli magnetlerimiz, tamamen üyelerimizin kendi hayal güçleri doğrultusunda geliştirdikleri üzerine küçük aparatlar yaparak şekillendirdikleri magnetlerimiz var. Tabi bu ürünlerimiz ekip çalışmasıyla geliştirilip yapılıyor. Bir yanda boya yapan arkadaşımız bir yanda yapıştıran arkadaşlarımız diğer bayanlarımızda elişi örgüler yapıyorlar, kuklalar örüyorlar bebek yelekleri ve patikler yapıyorlar. Bunlar tamamen engelli kadınlarımız, sosyal hayatın içindeler ve kendileri bizde buradayız diyorlar, boş vakit geçirmiyorlar.”
“HEM EĞLENİP HEM DE GELİR ELDE EDİYORLAR”
Canan Yurdseven, bu çalışmaya önce eğlenmek için başladıklarını anlatırken, bunu daha sonra projeye dönüştürdüklerini söyledi. Yurdseven, şöyle devam etti:
“Engellilerimiz sosyal hayatın içindeler kendilerini eğlendiriyorlar. Ama bir de gelir elde etmek istiyorlar. ‘Ne yaparız?’ diye düşündük ve değişik ürünler yaparak biz bunları derneğimiz yerinde arkadaşlarımızla birlikte heveslendirilerek daha sonrasında Orion AVM’de açtığımız stantta kendilerine gelir elde etmek amacıyla yapılan bir proje bu. Bunun dışında kendilerinin özel cihazlara ihtiyaçları oluyor, onlara katkı sağlamak amacıyla geliştirilen bir proje bu. Sonuçta üyelerimiz yaşadığı hayat zor bir hayat, geçinilmesi de zor olan bir hayat ve elde ettikleri gelirler onlar için azda olsa harçlık oluyor.”
“EVE KAPANMAK İSTEMİYORUZ” Dernek üyelerinden Sevtap Sığırcı, evde oturmak yerine dışarıya çıkarak hem insanlar ile bir araya gelmek hemde ortak çalışmalar yaptıklarını söyledi. Sığırcı, şöyle konuştu:
“Engelli olarak arkadaşlarımızı buraya çağırıp bir takım faaliyetlerde bulunuyoruz. Evde oturup canımız sıkılacağına, gelip buralarda bir şeyler yapmak bizleri daha mutlu ediyor. En azından kendi el emeklerimizi ortaya sunmuş oluyoruz. Evde oturmak bir engelli için çok zor bir durum. Neden derseniz, biz bir engelli olarak evde oturduğumuz zaman kendi dertlerimizi dinliyoruz. Ama buraya gelince birçok engelli arkadaşlarımızın hem dertlerini dinliyoruz, sıkıntılarını anlıyoruz hem de ne gibi ürünler ortaya çıkarttığımız görmüş oluyoruz.”
“HAYATA SIKI BAĞLANMAK İSTİYORUZ”
Dernek üyesi yüzde 80 engelli olan Mualla Yanar, amaçlarının hayata sıkı sıkı bağlanmak ve bir şeyler üretmek için projeyi yaptıklarını söyledi. Yanar, şunları söyledi:
“Derneğimizde bir araya gelerek çıkardığımız ürünlerde de çok mutlu oluyoruz. Eskisi gibi o evde kapalı kalan engelliler gibi olmak istemiyoruz. Bizde yaşıyoruz sonuçta nefes alıyorsak bizde yaşıyoruz. Derneğimiz bize en büyük ilaç, kullandığımız ilaçların yanında derneğimizin etkisi bizde daha büyük. Derneğimizde yapmış olduğumuz etkinlikler ve sosyal faaliyetler bizleri daha güzel tedavi ediyor. Elişi yapmaktan çok mutluyum. Evde yatacağıma burada kendimi dinliyorum, burada stres atıyorum, daha gençleştim, daha mutluyum. Burada her dakika arkadaşlarımla beraberim, engelliyim ama engelliliğimi kabul etmiyorum. Çok neşeliyim devamlı burada kuklalar örüyorum. Yalnız bu derneğimiz daha büyük ve geniş olsa bizler daha rahat ederiz, daha mutlu oluruz.”