“Cumhurbaşkanlığı hükümet modeli ülke için çok elzemdir”
Türkiye’nin Avrupa ile ilişkilerini her yönüyle değerlendirdiği konferansında, Türkiye’nin güçlenen siyasal duruşunun çok büyük önem arz ettiğini belirten Egemen Bağış, Avrupa ülkelerinden gelen tepkisel hareketlerin güçlenen Türkiye’yi durdurmaya yönelik olduğunu dile getirerek ; ” Türkiye gerçekten çok önemli aşamalardan geçerek bu noktaya geldi. Batının büyüdükçe budanan kurudukça sulanan bir ağaç gibi gördüğü Türkiye özellikle 2002 sonrası ortaya koyduğu doğru politikalarla kişi başına düşen gelirini 3 katı arttıran, okullarının, hastanelerinin, limanlarının, barajlarının, otoyollarının, demiryollarının mesafelerini 3 katı arttıran bir ülke olmanın verdiği öz güvenle dünyadan gelen taleplere ” One Minute” demeye başladı. Bu birilerini rahatsız etti ve Türkiye üzerinde tuzaklar kurmaya başladılar. Bu tuzakların başarılı olabilmesi için de içimize yerleştirilmiş fitne mıknatıslarını kullandılar. Cumhuriyet tarihinde tartışma yaşamamış bir Başbakan, Cumhurbaşkanı ikilisi göremiyoruz. Demek ki iki başlılık fitneye ve sıkıntıya yol açıyor. Bu fitne mekanizmasını bertaraf edebilmek için bizim istikrarı anayasal güvence altına almamız lazım. 94 yıllık Türkiye Cumhuriyeti’nin 65. Hükümeti tarafından yönetiliyor olması başlı başına bir ayıptır. ve Türkiye’de devletin düştüğü zafiyetin göstergesidir. Bizim artık 5 yıllık hükumetler dönemine geçmemiz, istikrarı güvence altına almamız ve karar mekanizmalarında hızlı adımların atılmasını sağlamamız gerekiyor. İnşallah 16 Nisan da Türkiye’nin önünü açacak bizi 2023 hedeflerimize ulaştıracak. Dünyanın en güçlü 10 ekonomisinden biri olmamıza vesile olacak bir geçiş yapacağız. Cumhurbaşkanlığı hükumet modeli bu açıdan çok ama çok elzemdir” ifadelerini kullandı.
“Evet çıkarsa bükemedikleri bilekle tokalaşmak zorunda kalacaklar”
Referandumdan evet sonucunun çıkması halinde kimsenin Türkiye’nin güçlenmesinin önüne set olamayacağını ifade eden Egemen Bağış; “Şuan Türkiye Avrupa’nın 16. büyük ekonomisine sahip. Bizden bir büyük olan ekonomi ise Hollanda 15. sırada. Ama biz istikrarı güvence altına alırsak birkaç yıl içerisinde onların önüne geçeceğimizi onlar da görüyorlar. O yüzden bizim istikrara kavuşmamızı istemiyorlar. Türkiye’nin istikrarını istemeyen ne kadar güç varsa Hollanda’sı Almanya’sı Belçika’sı Avusturya’sı Avrupa’sı FETÖ’sü DHKP-C’si PKK’sı bir olmuşlar ana muhalefet partisinin kayığına binmişler. Bu hayır kampanyasını birlikte yürütüyorlar. Demek ki evet bunları o kadar korkutuyor. Ama evet çıkarsa bükemedikleri bilekle tokalaşmak zorunda kalacaklar. Türkiye ile yeni bir sayfa açmak ve Türkiye’nin tam bağımsız güçlü ve kendi bölgesine hakim ülke olarak ilerlemesine saygı göstermek zorunda kalacaklar. Bundan sonra ona göre müzakerelerimiz yürüyecek” şeklinde konuştu.