Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, 0897 Sayılı Çatalca Tarım Kredi Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısına katıldı. 0897 Sayılı Çatalca Tarım Kredi Kooperatifi Olağan Genel Kurul Toplantısı, Çatalca Halk Eğitimi Merkezi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Genel Kurul gündem maddeleri, 0897 Sayılı Çatalca Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Ömer Köseoğlu tarafından okundu. Divan Üyelerinin seçiminden sonra kürsüye davet edilen Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, çiftçilere yönelik bir konuşma gerçekleştirdi.
Başkan Cem Kara konuşmasında, Tarım Kredi Kooperatifinin Olağan Genel Kurulunda olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade etti.
Genel kurulun ve yapılacak çalışmalarının, hayırlı uğurlu olmasını dileyen Başkan Cem Kara konuşmasında, tarımın, çiftçiliğin önemine değindi. Başkan Cem Kara sözlerinde, tarımın ve toprağın değerinin gelecek kuşaklara aktarılmasına dikkat çekerek, “Tarımla, çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşan dostlarımız, sizler çok kıymetlisiniz. Tarım, toprak ve geleceğimizle ilgili çocuklarımızı, torunlarımızı hep birlikte bilgilendirmek için hepimize çok önemli görevler düşüyor. Artık sizleri de kaybettikten sonra toprağa, tarıma, köyüne, hayvancılığına sahip çıkan insanlar maalesef bulamayacağız. Her geçen gün tarım topraklarımız azalıyor. Her geçen gün üretim azalıyor. Yemeden, üretmeden yaşamın mümkün olmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz. Ama maalesef bunu yeni nesillere anlatmakta sorun yaşıyoruz” dedi.
Tarım alanlarımız heba oluyor
Tarım alanlarının her geçen gün heba olduğuna vurgu yapan Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasının devamında, gelişmeye karşı olmadığını ama gelişmenin insanların gelecekteki ihtiyaçları da dikkate alınarak, bir denge içerisinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Başkan Kara sözlerinde şu ifadelere yer verdi;
“Mega bir kentin yanı başındayız. 15 milyon nüfuslu bir kent. Avrupa’da ve dünyada ki pek çok devletten, ulustan daha büyük bir nüfus. Her fırsatta ilçemizin, topraklarımızın, suyun ne kadar kıymetli olduğunu, korunması gerektiğini anlatmaya çalışıyorum. Bunları anlatırken kentte, belediye başkanı arkadaşlarımızın arasında bile alay konusu oluyoruz. Kentin sanayileşme, konutlaşma yönünde öyle büyük bir zorlaması, öyle büyük bir baskısı var ki. Kentin o rantı her şeyi yok ediyor. Çatalca, bulunduğumuz coğrafya, ilçemiz, o kadar kıymetli, o kadar önemli, o kadar değerli ki… Bu değerlerimizin belki tam olarak farkına varamıyoruz. Nüfus olarak belki ağırlığımız yok ama İstanbul’un 5’te 1’i Çatalca. Her türlü yağmaya, her türlü talana, her türlü konutlaşmaya, imara, yapılaşmaya rağmen bu kentin %45’i orman varlığı; 15 milyon insanı yaşattığınız kentin hala %45’i orman olarak kalabilmiş. İstanbul’un %45 orman varlığını %65’i ile sağlayan, ona en büyük katkıyı sunan bizim Çatalca’mızdır. Bu ilçenin %65’i orman, %29’u mutlak yada marjinal dediğimiz 1. sınıf tarım alanıdır. Hızlı kentleşme maalesef ilçemizde, bölgemizde hem orman varlığının azalmasına neden oluyor, hem de tarım alanlarımız her geçen gün heba ediliyor.”
Gelişmeye karşı değilim
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasının devamında Kanal İstanbul Projesi’ne de değindi. Kanalın ülkenin ekonomisine, gelişmesine, ticaretine ne katkısı olacağının anlatılması gerektiğini dile getirdi.
“Gelişmeye karşı değiliz. Yola, köprüye, yatırımlara karşı değiliz. Ama bunlar insanların gelecekteki ihtiyaçları da dikkate alınarak bir denge içerisinde yürütülebilmelidir. Karaburun’dan başlayarak Küçükçekmece gölüne ve Marmara’ya bir kanal açacağız. Yani merak ediyorum, bu kanal neyin ihtiyacıdır, neden açılması gerekir, açılırsa bu ülkenin ekonomisine, gelişmesine, ticaretine ne katkısı olacaktır? Bunlar sizlere, bizlere, halka anlatılmalı ki doğruyu bulalım. Kanala karşı mısınız derseniz, ihtiyaçsa karşı değilim. Ama bu ihtiyaç anlatılabilmelidir. Bu kanalın yapılabilmesi için bakın ne yaşayacağız; Sazlıbosna barajı kaldırılacak. O barajın 1 yıllık su tutma kapasitesi 55 milyon metreküptür. İstanbul’un günlük su ihtiyacı 2,5 milyon metreküp. Yani oradaki bir barajı yok ettiğinizde, kaldırdığınızda, bu kentin 20 günlük suyunu yok ediyorsunuz. Şunu diyebilirsiniz 1 yıl 365 gün, 365 günde 20 günlük suyun lafı mı olur. Unutmamamız gereken, Türkiye su zengini bir ülke değildir. Bizim su kaynaklarımız kısıtlı. Ne kadar kurak bir kış yaşadığımızı biliyoruz. Bu kentin bırakın 20 günü, 1-2 günlük suya dahi ihtiyacı var. Siyasiler zaman zaman 2074’e kadar su ihtiyacımız yok deseler de, hiçte böyle bir şey söz konusu değil. Bu kentin bir günlük suya bile ihtiyacı var. Oradaki barajı kaldırıyoruz yok ediyoruz yerine Hamzalı’ya, yani İzzettin’e, Nakkaş’a, Örcünlü’ye, Kestanelik’e, Çanakça’ya, Oklalı’ya kadar uzanan bir baraj yapmaya çalışıyoruz. Yaklaşık 20-30 bin dönüm 1. sınıf tarım toprağını heba edeceksiniz. Evet, suda ihtiyaç ama tarım toprağına da ihtiyaç var. Şimdi düşünelim acaba kanala ihtiyaç var mı? Zaten Yassıören’den Elbasan’a kadar giderseniz arazide bölgenin coğrafyasının değiştiğini göreceksiniz. Bir köprü yapabilirsiniz ama bir köprü yaptığınızda nerelere kadar uzanılması gerektiğini görüyorsunuz. Şu anda yaklaşık 7-8 bin dönüm 1. sınıf tarım arazisi de bunlara gidiyor”
Onların umurunda değil
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, böyle devam edilirse yakın gelecekte tarım arazisi kalmayacağını ifade ederek ülkenin dışa bağımlı olmaktan kurtulmasının en önemli yollarından birinin üretim olduğunu belirtti. Kara sözlerinde, “Böyle devam ettiğimiz, üretmediğimiz müddetçe, dışarıya, yabancı ülkelere, Amerika’ya, Kanada’ya, Almanya’ya, Fransa’ya bağlı olmadan yaşamamız mümkün değildir. Bu ülke maalesef ki Trakya’da bunu yaparken bütün Türkiye’de yanlışlar hep yapıldı ve yapılmaya devam diyor. İnsan ekseniz yetişebilecek olan Sakarya, Adapazarı Ovası, Kocaeli bölgesinde ki fabrikaların hepsi 1. sınıf tarım toprağının üzerine yapıldı. Kars’ta artık kimse hayvancılık yapmıyor, Erzurum’da kimse şeker pancarı yetiştirmiyor, Trakya’da kimse pancarın ne olduğunu bilmiyor. Böyle devam ederse 3-5 yıl sonra ne çayır, ne mera, ne yayla, ne otlak göreceksiniz. Bu ve benzeri pek çok nedenden dolayı tarıma, tarım toprağımıza yani geleceğimize sahip çıkmalıyız. Bu nedenle sizleri çok önemsiyorum, çok değerli buluyorum. Çünkü yeni nesil popüler bir kültürle büyüdü, onların tarım, hayvancılık çok umurunda olmayabilir. Onlar yokluk görmediler, bunun farkında olmayabilirler. Onlar için her şey bir an önce toprakların satılması, kente gelmek, ev almak, araba almak, düğün yapmak. Bugün köylerimizde genç nüfus kaldı mı? Türkiye’de kırsal alanda yaşayan nüfus %7’ye düştü, bu ülkenin %93’ü kentlerde yaşamaya çalışıyor. Bu nedenle Yağlı Tohumlar, Tarım Kredi, Ziraat Odası çok kıymetli ve çok önemlidir. Sizler çok kıymetlisiniz çok değerlisiniz. Toprağı, geleceğimiz olan tarımı, üretimi, yemeden yaşamanın mümkün olmadığını hep birlikte çocuklarımıza, torunlarımıza, gelecek kuşaklarımıza anlatalım. Emlakçılarla savaşalım, mümkün olduğunca, çok sıkışmadığımız sürece toprakları elimizde tutalım. Bunları yapmazsak geleceğimizi kaybedeceğiz. Dışa bağımlılığımızı artıracağız. Her geçen gün kanser, beyin kanaması gibi hastalıkların çoğaldığını görüyorsunuz. Neden oluyor bunlar? Bugün tohum da dışa bağımlı hale gelmişiz, bütün dünyayı 14-20 civarındaki tohum, zirai ilaç firmaları yönetiyor. Genetiği değiştirilmiş tohumlarla yaşayabilmek, hastalanmamak mümkün değil ki. Özümüze dönmeliyiz, geleneksel tohumları hatırlamalıyız, bunları kullanmalıyız. Bunları yapmadığımız müddetçe ölümümüz her geçen gün hızlanacaktır.
Her yıl yeni bir umutla devam edeceğiz
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara konuşmasının sonunda çiftçilere alın terlerinin karşılığını almalarını dileyerek, “ Tarım Kredi Kooperatifinin çiftçilerimize, üyelerine yapmış olduğu katkılardan, desteklerden, ilçemize katkılarından dolayı, dayanışmanızdan dolayı teşekkür ediyorum. Umarım kurak bir kışın ardından iyi bir hasat olur siz çiftçi kardeşlerimiz alın terinizin el emeğinizin karşılığını alırsınız. Her yıl yeni bir umutla, bu sene bu kadar oldu seneye deyip, işimize devam edeceğiz. Yılmadan hep birlikte yanlışları söyleyerek, doğru olanları genç nesillere anlatarak yolumuza devam edeceğiz. Kooperatifimizin genel kurulu hayırlı olsun” dedi.
Başkan Cem Kara’ya plaket verildi
Çatalca Tarım Kredi Kooperatifi Başkanı Ömer Köseoğlu, Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara’ya yardım ve desteklerinden dolayı teşekkür ederek plaket takdim etti.
Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara, Tarım Kredi Kooperatifi Müdürü Köseoğlu ve Yönetim Kurulu Üyelerine teşekkür konuşmasında,” Tarımla ilgili ne katkı sunuyorsunuz diyeceksiniz. Bazı şeyler görülür, bazı şeyler görülmez. Biraz önce anlatmaya çalıştıklarımı bütün mega kente, ilgili bakanlılara, devlet kurumlarına, İl Tarım Müdürlüğü’ne anlatmaya çalışıyoruz. Bölgede ki tarım topraklarını korumaya çalışıyoruz. Bununla birlikte bugün çok değerli mahalle muhtarlarımızla toplantı gerçekleştireceğiz. Bu toplantımızda ki konularımızdan bir tanesi yerel tohum. Geçtiğimiz yıllarda Kanser Vakfı ve Lozan Mübadele Vakfı ile İzzettin’de başlamıştık, o proje kesintiye uğradı. Bugün onun startını yeniden veriyoruz ve Nisan ayında Yerel Tohum Takas Şenliği’ni gerçekleştireceğiz. Ayrıca yeni bir projeyle köylerimizde tavukçuluğu geliştirmek adına, sizlerden yerel tavuk yumurtalarını alıp, kuluçka makinesinde civcive dönüştürüp hediye edeceğiz. Gönüllü ve istekli kadınlarımızı eğitimden geçirip köy tavukçuluğunu geliştirmeye yönelik bir proje gerçekleştireceğiz. Yerli ürünler için stant talep eden vatandaşımıza stant yapıp hediye etmeye devam ediyoruz. Kızılcaali bölgemizde yoğun bir şekilde seracılık var, üretim yaptığınızda insan gücüne de ihtiyaç oluyor. Güney Doğu’dan gelen işçilerimizin insanca yaşaması için 7 konteynerden oluşan bir kent yaptık. Bölgemizde tarıma, hayvancılığa dair projeler yapmaya gayret ediyoruz, bundan sonrada edeceğiz. Nazik plaketleri içinde Müdürümüze ve Yönetim Kurulu Üyelerimize teşekkür ediyorum” dedi.
Uzun yıllar Tarım Kredi Kooperatifi’ne hizmet veren ve bu dönem aday olmayan Mustafa Ural ve Süleyman Er’e ise plaketlerini Çatalca Belediye Başkanı Cem Kara verdi.
Kaynak: onnumarahaber.com