Tarihi Gelibolu Yarımadası’nda bulunan Büyük Anafarta köyündeki çiftçi Özay Gündoğan’ın kendi imkanlarıyla kurduğu “1915 Anafartalar Savaş Müzesi”nde, Türk, İngiliz, Fransız, Avustralya ve Yeni Zelanda askerlerine ait savaş malzemeleri bulunuyor.
Yerli ve yabancı ziyaretçilerin uğrak noktalarından olan müzede, Yeni Zelandalı asker Alan Herman Campell’e ait İncil, hikayesiyle ziyaretçilerin dikkatini çeken eserler arasında yer alıyor.
Müzenin kurucusu Özay Gündoğan (61), AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1980’den itibaren biriktirmeye başladığı savaş malzemelerini 2007’de açtığı müzede sergilediğini söyledi.
Yaklaşık 5 yıl önce tarlada çalışırken kendisini bir rehberin aradığını anlatan Gündoğan, “Rehber arkadaş, Yeni Zelanda’dan gelen iki kadının benimle görüşmek istediğini söyleyince tarladaki işimi bırakıp Anzak Koyu’nda bir araya geldik. Bu kişilerin Çanakkale’de savaşan Yeni Zelandalı asker Alan Herman Campell’ın kızları olduğunu öğrendim. Onlara Büyük Anafarta köyünde bulunan müzemi gezdirdim.” diye konuştu.
“Babalarının hatırasını muhafaza edeceğime söz verdim”
Gündoğan, misafirlerin müzeyi çok beğendiğini aktararak, şöyle devam etti:
“Kadınlar müzeyi gezdikten sonra yanlarında getirdiği İncil’i bana verdi. Askerin kızlarından Shona Anderson, ‘Bu İncil bize Çanakkale’de savaşan babamızdan kaldı. Babamız savaşın ardından sağ olarak ülkemize döndüğünde bize verdi. Babamızın hatırası var ama bunun asıl sergilenmesi gerektiği toprakların burası olduğunu düşünüyoruz.’ dedi. Gayet özenle hazırlanmış bir müzeye hediye etmek istediklerini söyledi. Ben de kendilerine teşekkür ettim. Babalarının hatırası kutsal kitaplarını burada muhafaza edeceğime söz verdim.”
İncil’in savaştan yıllar sonra “yine Çanakkale topraklarına geldiğini” belirten Gündoğan, şunları dile getirdi:
“Bu İncil, müzeye gelen yerli ve yabancı turistlerin çok ilgisini çekiyor. İncil’in üzerinde Alan Herman Campell’in kendi el yazısıyla yazdığı ismi de yer alıyor. İncil’i sergilediğimiz alana bu kutsal kitabın hikayesini Türkçe ve İngilizce olarak yazdık ve insanlar bunu okuyunca etkileniyor. Bu bize nasıl güvenilip emanet edildiyse ben de özenle onu koruyup sergilemeye çalışıyorum. Müzemizin en çok ilgi çeken eserleri arasında yer alıyor.”