Gazeteci-Yazar Yunus Arıkan, son kitabı ‘AŞKA KURULAN KÖPRÜLER’de, kıvrak kaleminden çıkan köşe yazılarını roman tadında anlatarak; aslında birbirinden çok farklı konuları, birbiriyle ilişkili ve bir bütünün parçasıymış gibi işliyor.
Arıkan, beş bölümden oluşan eserinde okuru ile; kâh 1990’lı yıllardan 2000’li yıllara kâh 2000’lı yıllardan 2010’lara, giderken, ülkemizdeki bazı yaşanmışlıkların yeniden tazeliyor ve inanılması güç yaşam gerçeklerini okurlarıyla paylaşıyor.
Bir bütünün parçalarının bir uyum, ahenk ve anlam bütünlüğü içinde, köprüler aracılığı ile ustaca buluşturan ‘AŞKA KURULAN KÖPRÜLER’, okura bu zamana kadar hiç tatmadığı bir kitap okuma lezzetini sunuyor.
Bu türde bir kitabın şu ana kadar hiç yazılmadığını ifade eden Arıkan, AŞKA KURULAN KÖPRÜLER ile ilgili düşüncelerini şöyle dile getirdi:
“Şunu söyleyebilirim ki –benim okuduğum, araştırdığım kadarıyla “Aşka Kurulan Köprüler” in türünde şu ana kadar ben her hangi bir kitap yazıldığına şahit olmadım… Ben bilmiyorum.
Peki bu kitabın özelliği nedir?
Köşe yazılarından oluşu, ancak kopyala yapıştır olmayışı!
Kopyala yapıştır olmayışı derken neyi kastediyorum.
Daha önceden onlarca örneği çıktığı gibi bir köşe yazarının yazdığı köşe yazılarını tarih veya konu sırasına göre alıp kitaplaştırması… Ama AŞKA KURULAN KÖPRÜLER öyle değil.
Tam da burada zaten püf noktası! Bu kitap anlatılarla, köşe yazılarının birbiriyle buluşturulup, roman tadında okura sunulmasıdır…
Evet roman tadında okura sunulması…
Çünkü bu kitabın içinde kahramanlar var, yaptıkları, yapamadıkları işler var…
Huzur var, huzursuzluk var; güven var, güvensizlik var, siyaset var, dünyanın dört bir tarafına seyahat var ve bence hepsinden de önemlisi insanı insan yapan duygulardan biri olan vefa duygusu var…
Gerçekten de ilginç ve sürükleyici bulabileceğinize inandığım bir kitap. Üstelik de insanın bütün ruh hallerine hitap edebileceğine inandığım bir kitap…
Sinirli, sakin, mutlu, mutsuz anlarınızda sayfalar arasında gezinti yaptığınızda size bir anlamda ilaç gibi geleceğinden hiç kuşkunuz olmasın…
Şimdi bana bu kitap nasıl bir kitap, her derde deva gibi bir şey olarak anlatıyorsun.” Diyeceksiniz biliyorum ama öyle değil.
Tarzıyla değil, anlatım üslubuyla değil, son derece samimi ve içten yazılışıyla değil.
Yaptığı tek şey sizi sizinle konuşturabilecek bir kitap.
Anlatayım efendim.
Bu kitap baştan da söylediğim gibi benim 15-20 yıldır yazdığım köşe yazılarından oluşuyor. Ancak aralarda anlatılar var. Yazıları birbirine büyük bir ustalıkla bağlayan anlatılar.
Nasıl oluyor? Başlangıçta kitaba bir konunun anlatımı ile giriliyor ve o konu her ne ise (Kitabı elinize aldığınızda göreceksiniz) anlatmaya çalışıyorum. Bir zaman sonrasında bilmem hangi yılda yazdığım bir köşe yazımı o anlatının hemen arkasına monte ediyorum. Ancak anlatı ile birden içine girilen köşe yazısı arasında herhangi bir kopukluğun olmadığını, sanki anlatı ile o köşe yazısının birbiriyle ilintili ve birbirinin devamı olduğunu göreceksiniz…
Ve bu durum kitabın sonuna kadar devam ediyor…
Emin olun son derece keyifle ve beyninizi ve yüreğinizi dinlendirecek türden bir eser olduğunu söyleyebilirim.
Kimi yerlerinde bana katılmayacak, hatta kızacak, kimi yerlerinde ise beni alkışlayacaksınız bunu da biliyorum…
Ama bir şeyi itiraf edebilirim ki anlatılarla köşe yazılarının bu kadar birbirine uyumlu olabileceğini, bunu bu kadar başarıyla birbiriyle bütünleştirebileceğimi asla düşünemiyordum…
Ama oldu.
Bence tabi…
Kitabı şöyle bir gözden geçirdiğimde beynime ve yüreğime uygun bir şekilde olduğuna inandım ve gönül rahatlığı ile okurlarıma öneriyorum…
İnsan kendi kitabını önermesi ne kadar doğru olur taktir sizin. Ancak ben, en azında farklı bir tarzın nasıl yazılmış olabileceğini, anlatılarla köşe yazıların birbiriyle nasıl uyum sağlayabiliyor olduğuna siz de şahit olun istiyorum.
Bu kadar söylüyorum…
Gerisi AŞKA KURULAN KÖPRÜLER’de…
İsterseniz o köprünün üzerinde gezinebilirsiniz. Etrafınıza baktığınızda çok güzel şeyler göreceksiniz…
AŞKA KURULAN KÖPRÜLER’i YEDİVEREN YAYINLARINDAN (0212 506 13 85) isteyebilir, D&R ve diğer kitapçılardan temin edebilirsiniz…” ( YerelGaste )