Yazılı bir açıklama yapan Selimoğlu, şu ifadelere yer verdi :
“Tam bir havanda su dövme politikası olan Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu hâlâ eğitimciler için dört başı mamur bir reçete gibi takdim etmeleri sinir katsayımızı arttırıyor. Hele hele bu Kanunun en uzun bahsi olan Öğretmenlik Kariyer Basamakları kısmı zaten bir ihtisas/uzmanlık mesleği olan öğretmenliği tekrar sınav ve yarış cenderesine sokmuştur. Bu nedenle mayıs ayında yayınlanan Yönetmeliğin diğer ayıplı maddeleriyle birlikte dava konusu yapmıştık.
Aday öğretmenlik değerlendirme komisyonunun oluşumu, aday öğretmenliğin öğretmenlik süresinden sayılırken üç kariyer basamağında yer almaması; öğretmenlerin anayasal hakkı olan yaz tatilindeki dinlenme dönemlerinde yapılacak eğitim faaliyetlerini yaz tatilini ve dinlenme hakkını ortadan kaldırması; fiili öğretmenlikten sayılmayan ve süreye dâhil edilmeyen ücretli öğretmenlik, üniversitede öğretim görevlisi olarak ifâ edilen hizmet süresi ve askerlik hizmeti yapılırken öğretmenlik süresinden sayılmayan durumlar; kademe ilerlemesi cezasının uzun süreyi kapsaması; uzman ve başöğretmenlik kariyer basamaklarının sınav şartına bağlanması ve il değerlendirme komisyonlarının kararlarına karşı aynı merciye itiraz edilmesi gibi hususların yürütülmesinin durdurulmasını ve iptalini istedik.
Kuruluşuyla birlikte Hürriyetçi Eğitim Sen, meslekî örgütlenmeyi üye armatörlüğü gibi gören ve bireysel değeri sayısal yüke, kurumsal emek ve gayreti de gemi ve liman ticaretine endeksleyen yapılara sendikacılığı hatırlattı. Genel Merkez ve şubeleriyle, il/ilçe temsilcilikleriyle Türkiye genelinde eğitimin nabzını tutan ve eğitim çalışanlarının adeta vicdanı olan Sendikamız 2 Eylül 2022 tarihinde Millî Eğitim Bakanlığı önünde eylem kararı almıştır. Uzmanlık ve başöğretmenlik için sınav şartının kaldırılması düşüncesini benimseyen tüm meslektaşlarımızı ve meslek örgütlerini Cuma günkü eylemimize desteğe bekliyoruz.
Daha önce yani Meslek Kanununun çıkışı sonrasında TBMM’de temsil edilen siyasî partilerden randevu alarak kayıplarımıza dikkat çekerek özlük haklarımız için destek turu gerçekleştirmiştik. Bu defa Eylem kararımız öncesinde yine Meclis’te grubu bulunan partileri ziyaret ederek medya ve sosyal medya gibi mecralarda da gündem olan sıkıntılarımızı paylaşma arzusundayız. Öbür yandan eğitimin ve eğitimcilerin bir bütün olarak ele alınması hassasiyetimiz gereği her yıl ödenen Öğretim Yılına Hazırlık Ödeneğinin MEB bünyesinde görev yapmakta olan tüm taşra ve merkez teşkilatı personeline kadrolu, sözleşmeli ve ücretli personel ayrımı yapılmaksızın ödenmesi; ayrıca ödeme miktarının Eylül ayındaki net asgari ücret tutarında yapılması için Bakanlığa yaptığımız yazılı talebin karşılanması adına da aktiviteler gerçekleştireceğiz.
Hürriyetçi Eğitim Sen eğitim işkoluna çok iyi geldi. Hür iradenin yaydığı enerji camiamızdan başlayarak diğer işkollarında da sinerjiye dönüşmekte. Toplumsal birlik ve beraberliğimizin bekası olan eğitimde aslî Başöğretmenimizin dediği mânâda muzaffer olabilmek için eğitimcilerin birlik – beraberliğini de beka olarak görmek gerekir. Tüm eğitim çalışanlarının sesi ve vicdanı olmaya devam edeceğiz. Eğitimin paydaşı olan tüm kişi ve kuruluşlarla ortak akıl üzere işbirliğini geliştireceğiz.
Umuda mayaladık geleceği; engelleri bütüncül bir emekle teker teker aşacağız ve Allah’ın izniyle behemehâl başaracağız.” dedi.