enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,4764
EURO
36,4423
ALTIN
2.951,48
BIST
9.375,01
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Parçalı Bulutlu
Cuma Yağmurlu
18°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
9°C
Pazar Çok Bulutlu
10°C
Pazartesi Parçalı Bulutlu
11°C
DİKEY REKLAM
DİKEY REKLAM

AKP kamuyonu yanıltıyor

AKP kamuyonu yanıltıyor
25.08.2015
112
A+
A-

Eğitim Sen
Silivri Temsilcisi Caner Erdoğan, bugün yazılı bir basın açıklamasında
bulunarak, hükümetin kamuoyunu yanılttığını belirtti. Erdoğan, yazılı
olarak yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı:

 

KAMUOYU BİLİNÇLİ OLARAK YANILTILIYOR

2014-2015
yıllarını kapsayan toplusözleşme süreci, bilindiği gibi hükümet ve
Memur Sen arasında kapalı kapılar ardında imzalanan “satış sözleşmesi”
sonucunda jet hızıyla tamamlanmıştır. Tartışmalar sadece ücret zammına
kilitlenirken, kamu emekçilerinin en temel sorunlarının bile Hükümet ve
Memur Sen ortaklığı ile özellikle gündeme getirilmemiş olması
düşündürücüdür.

Toplusözleşmenin,
emekçilerin ekonomik, sosyal ve demokratik haklarının yanı sıra,
çalışma koşulları ile ilgili temel düzenlemelerin belirlendiği bir
sistem olmasına rağmen, sadece ücret artışı ile sınırlı görülen bir
mekanizma olarak işletilmiştir. Özellikle eğitim emekçilerini angarya
çalışmaya ve güvencesizliğe mahkum eden Ulusal Öğretmen Strateji
Belgesi’nde belirtilen esnek çalışma, performans değerlendirme, kariyer
basamakları ve rotasyon uygulamasının gündeme bile alınmamış olması
dikkat çekicidir. Bu yönüyle bakıldığında toplusözleşme süreci eğitim
emekçileri açısından gerçek anlamda kazanımı olmayan bir süreç olmuştur.

Kamu
emekçilerinin ücretlerine 2014 yılı için yapılan brüt 175 TL zammın net
karşılığı 123 TL’dir. Hükümet ve Memur Sen tarafından “müjde” olarak
ifade edilen söz konusu miktarın, oransal olarak ortalama memur maaşında
yüzde 6’lık bir artışa denk gelmesi düşündürücüdür. Zam oranları
doktor, mühendis gibi bazı kamu emekçilerine ortalama % 3.4 ile % 5.8
arasında yansırken, bu rakam geçtiğimiz yıl 6’şar aylık dilimlerle
yapılan zammın bile gerisinde kalmıştır.

 

EĞİTİM EMEKÇİLERİ İÇİN SOMUT BİR KAZANIMDAN BAHSEDİLEMEZ

Kamu
emekçilerinin 2014-2015 toplusözleşme sürecinde eğitim ve bilim
emekçileri açısından Memur Sen’in iddia ettiği gibi, yeni kazanımlardan
bahsetmek mümkün değildir. Memur Sen tarafından eğitim alanında
“kazanım” olarak ifade edilenlerin büyük bölümü geçtiğimiz yıl karar
altına alınan düzenlemelerdir. Geçen yıl yapılmış bazı düzenlemeler,
yeni yapılmış gibi gösterilmiştir. Kazanım olarak gösterilen çoğu
maddenin sonunda yer alan “devam edecek” ve “çalışma yapılacak”
ifadeleri, bu yıl ekonomik ve sosyal haklar konusundaki gösterilen
başarısızlığın üzerinin örtülmek istendiği izlenimini vermektedir.

Kazanım
olarak belirtilen kimi düzenlemeler kamuoyunu yanıltma amaçlıdır. Örnek
vermek gerekirse, AKP hükümeti iktidara gelmeden önce yüksek lisans
yapmış öğretmenler ek derslerini yüzde 25, doktora yapmış öğretmenler
yüzde 40 fazla alırken, bu hak AKP hükümeti tarafından gasp edilmiştir.
Memur Sen’in yüksek lisans yapmış öğretmenlerin ek derslerini yüzde 5,
doktora yapmış öğretmenlerin yüzde 15 fazla alacağı uygulamanın devam
edeceğini açıklaması, zaten gasp edilmiş bir hakkın daha gerisinde olan
bir artışı kazanım gibi göstermesi kabul edilemez.

 

ÖĞRETMENLERİN EK ÖDEME MAĞDURİYETİ GİDERİLMEMİŞTİR

Bilindiği
gibi, AKP hükümeti tarafından “eşit işe eşit ücret” iddiası ile 666
Sayılı Kamu Görevlilerinin Mali Haklarının Düzenlenmesi ile ilgili Kanun
Hükmünde Kararname (KHK) çıkarmıştır. Bu kararname kamuda yönetici ve
üst düzey kamu görevlilerinin ücretlerinde ciddi artışlar yapılırken,
başta öğretmenler olmak üzere, akademisyenler, hekim dışı sağlık
emekçileri gibi toplam sayısı 1,5 milyonu bulan kamu emekçilerine hiç
bir ek ödeme yapılmamıştır.

Öğretmenlerin
666 sayılı KHK ile yaşadıkları büyük mağduriyet ortada dururken, söz
konusu mağduriyeti gidermek adına sadece öğretmenlere 2014 yılının Ocak
ve Temmuz aylarında ödenecek olan 75+75 TL’nin yaşanan adaletsizliği
gidermesi mümkün değildir. Üstelik söz konusu artış sadece öğretmenlere
yapılarak, diğer eğitim emekçilerinin ve üniversite çalışanlarının
kapsam dışı bırakılması resmen ayrımcı bir uygulamadır ve kabul
edilemez.

AKP
iktidarı döneminde özellikle 4+4+4 dayatması ile yaşanan okul
dönüşümleri ve angarya çalışma uygulamaları nedeniyle eğitim sisteminde
yaşanan dönüşümün faturasını en ağır şekilde ödemek zorunda kalan
öğretmenlere yapılan bu artış, eğitim emekçilerinin giderek artan
öfkesini ve yaşanan olumsuzluklara karşı tepki göstermesini engellemek
adına hayata geçirilmiştir. Eğitim alanında çalışan tüm emekçilerin
emeğinin değerli olduğu gerçeği göz ardı edilerek yapılan bu ayrımcılık
kabul edilemez.

Zam
oranlarının belli olmasının ardından Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı,
basına yaptığı açıklamada ek ders ücretini tam alan bekar bir öğretmenin
2014 yılında 2 bin 710 lira; eşi çalışmayan 3 çocuk sahibi bir
öğretmenin ise 2 bin 988 lira maaş alacağını iddia etmiştir. Öncelikle
Bakan Avcı, tüm öğretmenlerin tam ek ders aldığı varsayımı ile hareket
ederek kamuoyunu yanıltmaktadır.

Sayın
Bakan öğretmenlerin örneğin sağlık ya da diğer nedenlerle haftada iki
gün derse giremediklerinde o haftaya ait bütün ek derslerin kesildiğini,
branş öğretmenlerinin büyük bölümünün ek derslerini eksik aldıklarını
bilmemekte midir? Bakan Avcı’nın ek dersleri, aile ve çocuk yardımlarını
maaşlara ekleyerek açıklama ihtiyacı hissetmesi, birkaç yıldır
kamuoyunda yaratılmaya çalışılan “öğretmenler az çalışıyor, çok maaş
alıyor” algısını pekiştirmeye yöneliktir. Böylesine yanıltıcı
açıklamalar yapmak, öğretmenlere yönelik önyargıları pekiştirmeyi
amaçlamaktadır.

Kamuoyunda
bilinçli olarak yaratılmaya çalışan “öğretmenler az çalışıyor, çok maaş
alıyor” algısının ne kadar yanlış olduğunu OECD verileri açıkça
yalanlamaktadır. OECD ülkeleri içinde öğretmenleri en çok çalışan
ülkelerin başında Türkiye’de çalışan eğitim emekçileri gelmektedir.
Öğretmenlerin yıllık çalışma saati ortalaması OECD ülkeleri içinde 1671
saat iken, Türkiye’de öğretmenler yılda 1816 saat çalışmaktadır.

Bazı OECD Ülkelerinde Öğretmenlerin Yıllık Çalışma Saatleri

 

Ülkeler

Yıllık

Çalışma Saatleri

İskoçya

1365

İspanya

1425

Portekiz

1456

Çek Cumhuriyeti

1696

Hollanda

1659

Danimarka

1680

İsveç

1767

Avusturya

1776

Almanya

1793

Türkiye

1816

OECD ortalaması

1671

 

Kaynak: OECD Bir Bakışta Eğitim 2013 Raporu, sayfa: 401

Yukarıdaki
tabloda da açık bir şekilde görüldüğü gibi Türkiye’de öğretmenler, OECD
ortalamasına göre 145 saat daha fazla çalışmakta, buna rağmen
Avrupa’daki meslektaşlarına göre son derece düşük maaş almaktadırlar.
Geçmişten bugüne doğru baktığımızda OECD ülkeleri içinde öğretmenlerin
yıllık toplam çalışma sürelerinin düzenli olarak arttığı tek ülkenin
Türkiye olması dikkat çekicidir. Üstelik OECD’nin bu yıl açıkladığı
veriler 2011 yılına aittir ve geçtiğimiz yıl başlayan 4+4+4 düzenlemesi
sonrasında öğretmenlerin artan yoğun iş yükünü yansıtmamaktadır.

Eğitim
emekçilerinin gerek çalışma, gerekse yaşama koşulları açısından her
geçen yıl, bir önceki yılı mumla aradığı bir ortamda, “çok maaş
alıyorlar” gibi tamamen kışkırtıcı söylem ve imalarda bulunulması
manidardır. Öğretmenlerin aldıkları maaşlar, rakamsal olarak artmış gibi
görünmekte ise insanca yaşam seviyesinin yanına bile yaklaşamamaktadır.
Hizmetli ve memurların durumu, öğretmenlerden daha vahimdir.

Türkiye’de
eğitim emekçilerinin üçte ikisi insan onuruna yaraşır bir yaşam
sürdürebilmek için ek işler yapmak zorunda kalmaktadırlar. Türkiye’de
sorun öğretmenlerin çok maaş alması değil, hükümet tarafından kamu
emekçilerinin hak ettiği maaşların bilinçli olarak ödenmemesi, kamu
kaynaklarının sermaye çevrelerinin hizmetine sunulmasıdır. Bu temel
çelişki sorgulanmadığı sürece maaş zamlarını sağlıklı bir çerçevede
tartışmak mümkün değildir.

 

TOPLUSÖZLEŞMEDEN TEK KARLI ÇIKAN AKP HÜKÜMETİDİR

Bu
yıl yapılan toplusözleşmenin tek kazananı AKP hükümeti olmuştur. 2,5
milyon kamu emekçisinin 1,5 milyonu için brüt 175 liralık zam, net 123
TL olarak maaşlara yansırken, Bu rakamın oransal karşılığı hükümetin ilk
teklif ettiği toplam yüzde 6’lık zammın ancak yarısına ulaşmakta, çok
sayıda kamu emekçisi için yıllık bazda yüzde 3 ile yüzde 5 arasında
değişen oranlarda bir artış anlamına gelmektedir.

Toplusözleşmenin
önümüzdeki iki yıl için büyük ölçüde adaletsiz bir ücret atışı ile
sınırlı olması, birkaç sosyal hak dışında kamu emekçilerinin acil çözüm
bekleyen sorunlarının (iş güvencesi, kadrolu istihdam, ücret
adaletsizliği, esnek, kuralsız ve angarya çalışma, performans
değerlendirme vb) hiçbirisinin tartışılmaması en çok AKP hükümetinin
işine gelmiştir.

2014
yılında taban aylıklara brüt 175 TL, net 123 TL zam yapılmasının toplam
maliyeti 7,2 milyar TL’dir. 2014 bütçesi yapılırken, maaş zammı ile
ortaya çıkan 7,2 milyar TL’lik maliyetin, vergi oranlarında yapılacak
artışlarla finanse edilmesi ihtimalini güçlendirmektedir. Buna ek olarak
önümüzdeki dönemde elektrik ve doğalgazda en az yüzde 10 olması
beklenen olası artışları da hesaba kattığımızda, kazanım olarak
gösterilen 123 TL’lik artışın daha cebimize girmeden, 2013 yılı içinde
buharlaşması kaçınılmaz görünmektedir.

Kamu
emekçilerinin ek ödemelerin temel ücrete yansıtılması ve vergi dilimi
uygulamasının yüzde 15 ile sınırlandırılması taleplerinin tartışma
konusu bile yapılmamış olması, maaş zamlarının vergi dilimi uygulaması
nedeniyle kuşa döneceğini göstermektedir.

 

KAMU EMEKÇİLERİNİN REEL GELİR KAYBININ ARTMASI KAÇINILMAZDIR

2014
yılı maaş artışı geçmiş yıllarda olduğu gibi enflasyona endeksli olarak
belirlenmediği için önümüzdeki yıl enflasyonun yüzde 6’dan fazla
çıkması durumunda kamu emekçileri 2014’te reel anlamda ciddi gelir kaybı
ile karşı karşıya kalacaktır. Türkiye’nin mevcut ekonomik göstergeleri,
önümüzdeki birkaç yıl içinde enflasyon ve faiz oranlarında belirgin bir
artış olacağını göstermektedir.

2014
yılı için sadece taban aylık katsayısında artış yapılması maaş
katsayısına bağlı ödemelerdeki artışları da engellemiştir. Özellikle
eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerinde, aile ve çocuk yardımı ile
doğum ve ölüm yardımı ödemelerinde 2013 yılı rakamları esas alınacaktır.

 

TALEPLERİMİZ GÜNCELLİĞİNİ KORUMAKTADIR

2014-2015
yıllarını kapsayan toplusözleşme ile kamuoyu bir kez daha yanıltılmış
ve başta eğitim emekçileri olmak üzere, kamu emekçilerinin acil çözüm
bekleyen talepleri bir kez daha göz ardı edilmiştir. Toplusözleşme
süreci teknik olarak tamamlanmış olmasına rağmen, eğitim emekçilerinin
talepleri güncelliğini korumaktadır.

Bunun için;

Başta
insanca yaşayacak ücret talebimiz olmak üzere, eğitim emekçilerinin
bugüne kadar yaşadığı ekonomik mağduriyetler giderilmeli, son 11 yıl
içinde satın alım gücümüzdeki azalmayı telafi eden adaletli bir ücret
artışı sağlanmalıdır.

Eğitimde
esnek, kuralsız ve angarya çalışma uygulamalarına son verilmeli,
performans değerlendirme ve rotasyon uygulamalarından tamamen
vazgeçilmelidir.   

Ek ödemelerin tamamı temel ücrete ve emekliliğe yansıtılmalı, vergi
dilimi uygulaması sabitlenerek, ücretlerde yaşanan erimenin önüne
geçilmelidir.

Ek ders ücretleri günün şartlarına uygun bir şekilde belirlenmelidir.

Eğitim-öğretim
yılı başında öğretmenlere yapılan eğitim-öğretime hazırlık ödeneği, her
dönem başında olmak üzere yılda iki kez olmalı ve bütün eğitim ve bilim
emekçilerinin yararlanması sağlanmalıdır.

Hizmetli ve memurlara özel hizmet tazminatı ödenmelidir.

 

Kamu emekçilerinin grevli toplusözleşme hakkı
önündeki engeller kaldırılmalı, gerçek bir toplusözleşme düzenin
yaratılması sağlanmalıdır.  

 


REKLAM ALANI
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.