-Silivrispor’ un Görünmez Kahramanı-
Şerafettin Arda… Ya da bölgemiz spor camiasının daha sık kullandığı ve bildiği adıyla: “DAYI BEY”
Kendisi Çatalca’ dan Silivri’ ye taşınırken küçük bir kasabanın spor tarihinde adını unutulmazlar arasına, hem de kocaman harflerle yazdıracağından habersizdi kuşkusuz.
Dava vekili (avukat) olarak sürdürdüğü yaşamının iş dışında kalan diğer bütün zamanlarında sporcu gençler yetiştirmek için adanmış upuzun bir ömür. Ve ölümünden yıllar sonra, kendisi hiç bilmeyecek olsa da kendisine dair söylenen onlarca güzel söz var ardında.. Adını özlemle anan ve ismi geçtiği anlarda gözleri dolu dolu olan, vefalı bir çok insan…
İtiraf etmeliyim ki, çocukluğumda ben ve arkadaşlarım kendisini uzun bir süre “İsmet İnönü” zannederek merak içinde izledik. Her bayram çarşı meydanındaki kürsüye çıkıp konuşma yapar ve ilk sözleri genellikle, “Sevgili Silivri’ liler, bugün iki bayramı bir arada kutluyoruz,” olurdu.
1 | 5
100850653_10219980546736868_6259228051469500416_n
2 | 5
100985373_10219980544616815_6496292276065533952_n
3 | 5
101356331_10219980548256906_4075105154158821376_n
4 | 5
101509512_10219980548616915_8651465925570068480_n
5 | 5
101650360_10219980545416835_7061987817395585024_n
Bazı günler sahilde haylaz haylaz gezinirken, Silivrispor lokalinin alt kat penceresi önünde durup, masanın üstündeki evrakları okuyan, bazen oturduğu yerden kalkıp yavaş hareketlerle bir dolaptan kağıtlar çıkaran, her zaman takım elbiseli, haddinden fazla zayıf yüzüne büyük gelen gözlüklerinin arkasından elindeki kağıtları büyük bir dikkatle inceleyen bu yaşlı ve zarif adamı çocukça bir merakla izlerdik.
Sonraki yıllarda, genç takımdan A takım kadrosuna terfi ettiğimde, ben de “Dayı Bey” le aynı fotoğraf karesinde yer alma şerefini ve mutluluğunu yaşadım.
Nev-i şahsına münhasır bu değerli isimle aynı karede yer almanın benim için ne denli önemli bir onur ve gurur kaynağı olduğunu tahmin edemezsiniz.
Bunu anlayabilmek için (50’li ve 60’lı) o yılların siyah beyaz fotoğraflarına çok dikkatli bakmak gerekir.
Yanında bulunan: “Halim, Bülent ve Altan Uluşahin’ i, Enver Özvarnalı’ yı, Aliş Sorucu’ yu, Nevzat Kocaoğlu’ nu, Akgün Silivrili’ yi, Siyami Köylü’ yü, Fahrettin Özgür’ ü, Eşref Özsoy’ u, Günay Türkkan’ ı, Şinasi Günaydın’ ı, Barbaros’un Torunları Süzgün Kardeşler’ i, M. Ali ve Nevzat Sezen’ i, Nahit Uykusuz’ u, ve diğer kıymetli isimleri… Benim son dönemlerine yetiştiğim, (idolüm olan) Çevik Baysalgil, Öner Doğan, Şuayip Dinçel ve Mustafa Cambaz gibi efsane isimleri tanımak gerekir. Dikkatle bakıldığında adı geçen şahsiyetlerin sadece sporda değil, sanat, siyaset ve ticaret alanında da Silivri’ nin tarihinde önemli bir rol oynadıklarını kolayca görebilirsiniz.
O yılların efsane isimleriyle yaptığım söyleşilerde, Silivrispor dediğimde, sanki ağız birliği etmişlercesine, hepsinin ağzından çıkan tek bir isim oldu hep: ŞERAFETTİN ARDA… “DAYI BEY”
Yani, hepimizin bildiği adıyla: